Welcome, Guest
You have to register before you can post on our site.

Username
  

Password
  





Forum Statistics
» Members: 27
» Latest member: Fahriye
» Forum threads: 5,257
» Forum posts: 5,736

Full Statistics

 
RasitTunca-2 Zamanin Ruhu Nedir? Ve Bu Zamanin Ruhu Kimdir? (Kar©glanin 5 Mart 2016 Vaazi)
Posted by: RasitTunca - 05-29-2018, 05:24 PM - Forum: 2016 Tasavvuf Sohbetleri Arşivi - No Replies


Zamanin Ruhu Nedir? Ve Bu Zamanin Ruhu Kimdir?


(Kar©glanin 5 Mart 2016 Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الرُّوحِ قُلِ الرُّوحُ مِنْ أَمْرِ رَبِّي وَمَا أُوتِيتُم مِّن الْعِلْمِ إِلاَّ قَلِيلاً


Sadakallahul Aziym İSRA Suresi 85. ayet

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve yes’elûneke anir rûhı, kulir rûhu min emri rabbî ve mâ ûtîtum minel ilmi illâ kalîlâ


Meali :

Sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki: “Ruh, Rabbimin bileceği bir şeydir.Bu konuda size pek az bilgi verilmiştir.”

Sadakallahul Aziym İSRA Suresi 85. ayet

---oOo---

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem

Yahudilerden bir gruba uğradı. Onlardan bazısı: "Muhammed'e ruh hakkında sorun" dedi; bazısı da: "Sakın sormayın, hoşunuza gitmeyecek şeyler işitirsiniz" diye aralarında konuştular. Sonunda kalkıp: "Ey Ebu'l-Kasım bize ruh'tan anlat, (ruh nedir?)" dediler. Resulullah (sav) bir müddet sessiz durdu. Ben anladım ki kendisine vahiy inmektedir. Sonra okudu: "Sana ruhtan sorarlar; de ki, ruh Allah'ın emrinden ibarettir. Size onun hakkında az bir ilim verilmiştir" (İsra, 85). Bir rivayette: "Onun hakkında az bir ilim verilmiştir" denmektedir. A'meş: "Bizim kıraatımızda böyledir" demiştir.


Rivayet Eden:
İbnu Mes'ud

Geçtiği Kaynaklar: Buhari, İlm 47, Tefsir, Benu İsrail 13, İ'tisam 3, Tevhid 28, 29; Müslim, Münafikun 32, (2794) Tirmizi, Tefsir (3140)

îbn-i Abbâs'dan ruh soruldu. Dedi ki:

Ruh, Rabbimin ermindendir. Siz bu meseleye kavuşamazsınız. Onun için âyet-i kerimenin üzerine bir şey ilâve etmeyiniz. Ancak Allah'ın dediği, peygamberin bildirdiği gibi deyin: «Size ancak az bilgi verilmiştir.»

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

اللَّهُ يَتَوَفَّى الْأَنفُسَ حِينَ مَوْتِهَا وَالَّتِي لَمْ تَمُتْ فِي مَنَامِهَا فَيُمْسِكُ الَّتِي قَضَى عَلَيْهَا الْمَوْتَ وَيُرْسِلُ الْأُخْرَى إِلَى أَجَلٍ مُسَمًّى إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

Allâhu yeteveffel enfuse hîne mevtihâ velletî lem temut fî menâmihâ, fe yumsikulletî kadâ aleyhâl mevte ve yursilul uhrâ ilâ ecelin musemmâ, inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn.

Sadakallahul Aziym ZUMER Suresi 42. ayet

Meali :

Allah, (ölen) insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır. Ölümüne hükmettiklerinin ruhlarını tutar, diğerlerini belli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.

Sadakallahul Aziym ZUMER Suresi 42. ayet

"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"

Yolculugumuza başliyoruz :

Hadis-i Şeriflerde Ruh:


“Ruhlar toplu cemaatlerdir. Onlardan birbiriyle tanışanlar kaynaşır, tanışmayanlar da ayrılırlar.”

(Buhârî, Enbiyâ, 1; Müslim, Birr 159)

“Şüphesiz sizden birinizin oluşumu, annesinin karnında kırk günde toplanır. Sonra orada o kadar bir müddette (yani kırk günde) aleka (yapışkan madde) haline gelir. Sonra, o kadar bir zamanda mudğa (bir parça et) olur. Sonra Allah ona bir melek gönderir. Meleğe; ‘amelini, ecelini, rızkını, şakî ve saîd olacağını’ yazması şeklinde dört kelime emrolunur. Sonra da ona ruh üfürülür.”

(Buhârî, Enbiyâ 1, Kader 1, Tevhîd 28; Müslim, Kader 1; Ebû Dâvud Sünnet 16; Tirmizî, Kader 4; İbn Mâce, Mukaddime 10; Ahmed bin Hanbel, I/382)

“Mü’minin ruhu çıktığı zaman, onu iki melek karşılar, yukarıya çıkarırlar. Gök ehli; ‘Yer tarafından güzel bir ruh geldi. Allah sana ve yaşattığın cesede salât (duâ) etsin’ derler. Peşinden onu Rabbine götürürler. Sonra, ‘bunu sınırın ötesine (sidretü’l müntehâ’ya) kadar götürün’ diye buyurulur. Kâfirin ruhu çıktığı zaman gök ehli; ‘Yer tarafından pis bir ruh geldi’ derler ve ‘bunu sınırın sonuna (Cehennem’e) kadar götürün’ diye söylenir.”

(Müslim, Cennet 75, hadis no: 2872, 4/2202)

“Biriniz öldüğü zaman sabah akşam ona oturacağı yer gösterilir. Eğer cennet halkından ise cennet halkındandır (orası cennettir); eğer cehennem halkından ise cehennem halkındandır (o makamı cehennemdir). Ona: ‘İşte Allah seni kıyâmet günü tekrar diriltinceye kadar oturacağın yer burasıdır’ denilir.”

(Tirmizî, Cenâiz 70)


Bedir savaşında Kureyş ölüleri, bir kuyuya dolduruldu. Allah’ın Rasûlü, kuyunun içindeki ölülere hitap ederek: “Ey falan oğlu falan ve ey filân oğlu filân, Allah ve Rasûlü’nün size vaad ettiklerini gerçek buldunuz mu? Ben, Allah’ın bana vaad ettiğini gerçekleşmiş buldum” dedi. Hz. Ömer: ‘Ey Allah’ın Rasûlü, ruhsuz cesetlere nasıl hitap ediyorsun?’ diye sordu. Rasûlullah: “Benim söylediklerimi, siz onlardan daha iyi duyamazsınız. Fakat onlar cevap veremezler” buyurdu.

(Müslim, Cennet 76-77; Buhârî, Cenâiz Bâbu Mâ câe fî azâbi’l-kabr)

“Kişi kabre konulup arkadaşları yanından ayrıldıklarında, onların ayak seslerini duyar. İki melek gelip onu oturtur, ‘bu adam, yani Muhammed (s.a.s.) hakkında ne diyorsun?’ derler. Mü’min: ‘Ben onun, Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna tanıklık ederim’ der. Ona: ‘Cehennemdeki yerine bak, Allah onu cennete çevirdi’ denilir. O kimse her iki makamı da görür. Münâfık ve kâfir ise bu soru karşısında: ‘Bilmiyorum, insanların onun hakkında söylediklerini söylüyorum’ der. Ona: ‘Sen anlamadın ve okumadın (ne kendin gerçeği anladın, ne de bilginlerden sorup öğrendin)’ denilir. Ve demirden coplarla ona vurulur. Adam öyle bağırır ki, cinlerden ve insanlardan başka herkes onun sesini işitir.”

(Buhârî, Cenâiz Bâbu Mâ câe fî azâbi’l-kabr; Ahmed bin Hanbel, III/26)

Allah’ın Rasûlü, ümmetine, bir kabristandan geçerken:

“Esselâmu aleyküm dâre kavmin mü’minîn (Selâm size ey mü’minler yurdunun sâkinleri)” şeklinde selâm vermeyi emretmiştir

(Müslim, Cenâiz 102; Ebû Dâvud, Cenâiz 79; Nesâî, Tahâret 109; İbn Mâce, Cenâiz 36)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّاهَا

Ve nefsin ve mâ sevvâhâ.

"Nefis ve nefsi düzeltene and olsun"

ŞEMS Suresi 7. ayet

ALINTI

Biz peygamberlerin ve îmamlann bedenlerini görmedik. Fakat açık bir şekilde bilgimiz de belirle-niyorlar. Ve bu belirlenme mücerret bedenlerinin evsafından değil­dir. O, belirme onlar hakkında bildiğimiz ruhani vasıflardır.

Sen görüyorsun: İki kardeş son derece birbirine benzedikleri halde ruhları arasında son derece ayrılık var.

Çirkin bir beden ve iğrenç bir şekil görüp de onda o şekle uy­gun bir ruh bulmamak çok ender oluyor. Yine vücudunda bir afet görüp de ruhunda ona uygun bir afet görmemek çok enderdir. Bu­nun için feraset sahipleri insan hallerini bedenlerinin şekillerinden öğrenirler.

Güzel bir şekil cemalli bir suret mütenâsip bir beden görüp te onda, ona uygun bir ruh bulamamak çok enderdir.

Melekler taşıdıkları bedenleri olmadığı halde birbirinden ayırt edilirler. Cinler de öyle... İnsan ruhlarının ayırt edilmesi tarik-i evlâ ile olur.

ALINTI SONU

Daha önceki sohbetlerimizde bahsettigimiz, "Ruh Babasi" bir bebegin annesi ona hamileyken, senin bir oglun veya kizin olcak ve bu bebegin ismini "... flanca" koy diyen birileri oldugunu, ve onu annein rüya sandigi ve fkat gercek rüya olan bir rüya ile rüyalandigini yazmişdik söylemişdik. ve işde o kimsenin ,o bebegin "Ruh Babasi" oldugun u söylemişdik. ve o yaklaşik 40 ile 80 günlük olunca, o bebege ruh babasi gelir, ve ruh babasinin görevi, bebegin anne karninda dürüyen bebegin, ruh yolunu (nefes ve oksiejen yolunu) ve dübür yolunu yani barsak yolunu acmak ile sorumludur. ve öyleki bunuda daha önce ruh bahsinde bahsettik. ruh demek "ve nefahte" ayeti ile sabit olup icine oksijen girmeyen bir bedende can yokdur, ona oksjien girip cikmaya, yani nefes almaya başladigi an can kazanir, oysaki anne karninda nasil nefes alcak, işde orda onun nefes yolunun, ve yani nefes borusu, ve cigerler, ve agiz yolu, ve burun yolunu acmak ile sorumnlu olan, ruh babasidir. yani ruhunun yolu yani nefesinin yolunu acmak ile sorumludur. ve yine bazi ruh babalari vardir, onlarda onun dişlerini döşemek ile sorumludur ki, o babalarin misiri yerken dökmeden yemiş olmalari onun(cocugun) dişlerini döşemeleri demek olur. ve eger cok tanesini dökerse bir misirda, o zaman onun dişlerinden, ne kadari dökülcegini gösterir, saglam kalanlar, yedikleri saglam dişlerini ve fakat döktükleri ise, eksik veya sonradan dökülcek olan dişlerini, o yerken döşemiş olur.

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Bir Hadisi şerifte buyurdular

” Ben Latif bir cevher idim. Arşın etrafını dolaşıyordum. Allahu Teala bana nazar eyledi. Sıkıldım ve terledim. Benden yedi damla ter düştü;
Allah-u Teala
birinci damladan Ebu Bekir´i
ikinci damladan Ömer´i
üçüncü damladan Osman´i
dördüncü damladan Ali´yi yarattı.
Beşinci damladan Gül
Altıncı damladan Pirinç
Yedinci damladan Kabağı yarattı.”

--------------

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Bir Hadisi şerifte buyurdular

"Pirinci dökmeden yiyin"

(Hadisi şerif)

ve pirinci daha önce yazdik yarasayi temsil eder, yarasanin dişlerini, ve yine yukardaki hadisde gösteriyor, hz Ali esedullahdir ve aslan ve kaplan, kurt, köpek dişleri gibi sivri dişlileri temsil eder ve diyor muhammed: beni ilk tasdik eden kuş yarasa kuşu yani, isa kuşu veya, isa ben gelmeden beni tasdik etdi demek istiyor, ve yine Hz Ali Kerremallahu veche, ilk kabul edip ikrar edenlerden, yani aslanve pirinc dişli hayvanlar cinsi, ve insanlardaki ise köpek dişi denen sivri dişleri temsil eder ve muhammed onlarin zayi olmamasi için dökmeden yiyin dökersenizde toplayip yiyin dmek istedi zayi etmeyin dedi, yani köpke dişleri önemli diş ve onlar insanda zayi olan diş olmasin dedi amma, bunu kac kiş anlaybilcekdi ki o devirde, kim anlayacakdi, şimdi dahi o makama cikmamiş, bu konuda cahil olan birisi anlamaz.

yine başka bir ruh babasida, onun saçının sıklığını kalinlığını kivircigini, yahut dik kafalami olcak, mülayimmi olcak, biride onu ayarlamak ile sorumludur. artik kirk gün ile 80 gün veya 3 ay arasinda, sira ile ruh babalari anneye dahil olur,ve onun (dogacak Cocugun) vücdunun bazi özelliklerini yapmak ile sorumludurlar, ve yine bu işlemi her ne yaratan Hak Teala olsada , anne karninda da, annenin rahmi yapsada, işde onun manevi olarak oluşmasinda ruh babalari sorumludur, ve 80 günlük oldugundaveya3 aylik oldugunda artik onun bedeni tamamlanmiş olur, ve onun icine nefes üflenir, ve melek gelir ona oksijen üfler, ve artik o nefes alip vermeye başlar, ve kalbi atmaya başlar, o oksijeni vücuda pompalamaya başlar, kan ile vücüda oksijen pompalanir can ve ruh kazanmiş olur.

işde vücudun her oragani için bir adet nebat (Bitkisi) vardir, o nebatin yenmesi icilmesi ile, o aza(organ) oluşturulur, yine vücudun her azasi için bir babasi vardir, hani derlerya saclari falanci gibi, filanci gibi, dişleri bilmem ne gibi, işde onun ruh babasinin ne olduguna bakar, balikmi inekmi, danami, kocmu, koynunmu? onun dişlerini yapan baliksa, baliga verildiyse o ruh babaliga kemaline ermiş bir balik cibilliyatli Ruha babasi eger prana baligiysa, işde "Hawkings" gibi oluverir, işde o yüzden insan evrimle falan olan degildir, insan ulvi ruhlarca can ve ruh kazanan bir varlikdir. hayvanlar maymun olsun, tilki olsun, aslan, kaplan, börtü, böcük olsun onlar hepsi birer sifattir. bir azanin insandaki bir organinin ve veya duygusunun sifatini temsil ederle sadece. ve maymun ve muz: sadece insandaki kol oranini ayarlayan bir ruh babasinin sifatidir. ve o anne karnindaki cocugun kol uzunlugunu ayarlamak ile sorumludur, o (muz ve maymun) kemelata ermiş, yani muz cikita muz bir anne veya baba, o cocuk ruh babaligi, yapinca o cocugun kol orani ayarlanir. yine eger o cocukda, ruh babasi gibi bir maymun sifatinda olcaksa, ve meyvasi muz olcaksa, o zaman onun zekeride muz zekeri olcakdir. Allah maymunda da teceli eder, ve onun erkeginde de zeker ve rahman vardir. Maymunda tecceli eden rahmana, yani Maymundaki Zeker olan Allaha "J Rahman" denilir ve yani "banane jo" yaz google görürsün nedir banane Jo lar. onun zeker büyüklügünü ayarlar. ve yani Hz Ali Zülfikar ve "Y Rahman" veya "Y "Yarah yani Y catal zeker oldugu gibi, banane jo larda "J yarah" " J Rahman" demekdir. ve yani sertleşmeden önce aynen muz gibi aşagi sarkan, ve fakat sertleşince insanin ilerisine önüne dogru degil, aynen J deki gibi, muzu ters cevir, önden hafif bir kavis ile cikip, dikey, yani vertikal dik duran ve aynen dünyanin ekseni kadar bir aci ile dik duran "J Zekerli" cocuklar olur. yani "muz yarah" muz rahman veya maymun aileside, jungle ailesinden bir fert olur, ve her harfin bir zeker tipi vardir,ve bir meyva bitki ve nebati temsil eder. ve rahmanlar da yani (zekerlerde) rahimlerde, kadinlar ve erkekler, yani kiz cocuklar, ve erkek cocuklar bu grublara münhasiran: kol, kanat, sac, kaş, agiz, veya diş gibi özellikler taşir. ve yay burcu için agzi geniş bir cibilliyattir, aynen ok ve yaydaki yay gibi. Harflerden ne yaya benzer D harfi Yayi temsil eder, ve eger, o cocugun agzinin ruh babasi bir yay burcuysa, o kimse, yani kemaline ermiş bir yay ise onun anne karnindaki agzini ve büyüklügünü yapmak ile sorumlu olunca, ona bir adet D agiz verir, ve kaderine bir D yazilir, ve ve isminde veya soy adindan bir adet D Bulunur ya "d" olur yada "D" olur onun agzi,.........

---oOo---

Bir kac dangil diyorki neymiş insan maymundan gelmişmiş.

Allah demiyormu Kuranda, Yaptiklari Hata yüzünden dünya attik onlari(Hz. Adem ile Hz. Havvayi) diye,
Dünya sifir kilometre hicbirşey daha icad olmamiş, öyle takim elbise fabrikasi hatemoglu altin başak daha kurulmamiş, Hz Ademin kişin sirtin alacagi bir sakkosu yok bir palto icad olmamiş, neyle sogukdan koruncak, mamutlar (fillerin ilk versioynu) kuzey kutbunda yaşarlarken onlar tüylüymüş, cünkü yöreye ve mevsme ayak uydurmuşlar, soguga karşi üzerlerine tüy üretmiş vücutlari, mevsime uyum saglamişlar .sonta büyük soguk buzul devri olunca, ordan aşagiya inen göc eden fille,r bu sefer sicak afrika hindistan gibi bir yere inince, ne olcak sicakdan terlememek için, mevsiem uymuş, bu sefer ciplak olmuşlar, yani kil dökmüşler. peki bunu biliyorsan niye Ademin hartemoglu paltolya cennetten inmedigini bilmiyon ahmak. "Kylie Minogue" gibi konsere gittgi yere bir konteyne elbise eşya götürcek kadar elbisesi eşyasi yok. bir yol yok yolak yok, ne olcak onun vücüduda kişin sogukdan üşümemek için KILLANDI tabikine, ve ne derler Erkegin KILLISI Ademden kadininki ise AYIDAN duymadinmi bunu sen.
ve yine neymiş cilali taş devriymiş, lan angut demir daha cikarilmamiş, demirin nasil işlencegi bilinmiyor, SIFIR kilometre dünya diyoz işde angut, öyle olmasina ragmen akilini caliştirmişda, mizragina taş baglayip avlanmiş, lan angut adem ile hava cennetten kovulup dünya inince senin köşedeki bakkal amca yok, merkezdeki market gibi marketi bakkali yok, bir lokma için araycak bulcak avlancak da yiyecek, ne yapacak ya başka beyinsiz evrimci.

ee neymiş egilerek yürüyormuş maymun gibiymiş, lan dangil ,Hz Adem avalanirken gördü, aslana bakti kaplana bakti, nasillar onlar, hepsi egilik vaziyette, nasil avlaniyorlar bakti gördü, oda avini yakalaycak koşcak, insan aynel yakin, görerek taklit ederek ögrenen bir varlik, bir insan gördügünü taklit edebilen varlik, bakti kaplan böyle kedi böyle bilmem kim böyle davraniyor, ne yapcak oda egildi belkide, degilmi, sonra bir bir ihtiyaci olan şeyleri icad etttikce dogruldu dikildi giyinmesini ev yapmasisni ögrendikce gelişdi işde. yani buna maymundan gelim denirse, söyle şimdi de görelim maymundan geldigni iddida et görelim .

---oOo---

[attachment=38469]

ve Tassvvuf derslerimze kaldigimiz yerden devam ediyoruz ve en son raziye ve marziyeden bahsettik ve geldik "mürşidi Kamil" veya "Nefsi Kamil" ve "Nefsi Kamileye"

Nefsi Kamil - Nefsi Kamile Nedir?

Öncelikle Nefis demek Vücut Denilen Araba veya Motoru süren sürücü ,

şoför Manasindadir. ve Bu Motor ve araba yaptiklarindan hesaba çekilcek

olduğu için,

onun sanki yabani bir at misali, üstüne binip güzel işler

yaptirilabilmesi için, önce terbiyet edilmesi gerekir.Yani sürüş

kurallarini ögrenmek gekekir. ve burada islamin şartlari olan namaz ve

oruç devreye girer, ve işde oruç ile insan önce nefsine gem vurmayi,

yani nefis atina, motoruna gem vurmayi, veyahut arabasinda, nasil fren

sistemini kullanmasi gerektiğini öğrenir. ve oruç ile yemeye helal olan

birşeye gem vurulur. daha sonra cima ya gem vurlur, yani frene basmasi

öğenilir. ve bunu öğrenince, artik insan islamin haram ve yasak dediği

durumlarda, frene basip nefis atinin gemini çekerek onu durdurur. ve

nefis kazandiği derece ile makam kazanir ve terbiyet ehli olur. ve işde


Nefsi Kamil - Nefsi Kamile Nedir? Denilince

Nefsi Marziyeye ulaşmiş, ve Allahin Razi oldugu yeri ögrenmiş bir kul, artik Allahu Tealanin isimleri ve sifatlarinda kemala dogru yolculuguna başlar. ve önce ona Rahman nedir ögretilir, yani zeker ve erkeklik babalik nedir ögretilir, eger insan veya o sofi, o mürid, bunda dangillik edip anlamazsa, kadinsa kocasi babasi elinden alinir, ve babasiz veya kocasiz kalir, cocuklarina hem ana, hem babalik yapmak durumunda kalir, ve babalik neymiş ona hakkal yakin tattirirlar azizim, öyle vay baba işde cocugu dogurtan adam diye yüzeysel bir bilgi degil, bizzat yaşarsin baba neymiş rahman neymiş, veya baba olarak dogarsin bir ömür babalik yapip bizzat baba olrak hayata, insanlik alemine cirak cikarsin, yada senin elinden o alinir ve, bak bakalim o olmayinca neler oluyor, ve sonrada, haaaa rahmanin görevleri şunlarmiş, keşke (rahman) bababimiz yaşasaydi, keşke kocam yaşasaydi diyecek vehamete kadar düşersin. ve eger anlamazsan senelerce öyle sürünürsün hem baba, hem ana olmaya devam edersin. ögrenmeyen geçemezki ikinci basamağa. ve ikinci basamak annelik yani rahim, yine anneligi rahimligi kolay bişey sanan dangillardan, karisi kizi elinden alinirda, mahrum edilirde, yahutta cocugu olmaz, annelik nedir bilmez, kapi kapi doktor doktor cocuk ararda, ne baba ne anne olabilirler, cünkü ne rahim (Anne) nedir bilir nede rahman (Baba) nedir bilir, ve sonunda öyle hale gelirki,mesala bir KIZIM olsunda isterse toprakdan olsun ve ya mesala bir baba erkek Temili misal ile "Ali" oglum olsunda isterse toprakdan olsun diyecek acziytee düşer. ve bir bardak su vercek kimse bulamaz. ve hem anne, hem baba, hem cocuk ,hem ebeveyn olmuşdur. ZITLAR ancak yoklugunda kavranabilir kurali geregi, bu yüzden elinden alinanin kiymetini, elinden gidince, o zaman anlar. eger bu köprüyüde aşabilirse, anne nedir rahman nedir rahim nedir, görevleri nedir, anlayinca bu sefeer , el alim ismi gelir. ve bilginin önemini anlayacak amma, bilgi olmadan hicbirşeyin, ne oldugunu kavrayamaz, ve cahil olur, ahmak olurda, kafasini taşlara vuran ahmak olurda, "onlar kördür sagirdir,.." ayeti ile bilginin kiymetini bilmeyen, allahin el alim ismini anlamayan, dangillerdir onlar yani ahmak takimi, ve böylcee artik her gün, her an, yeni bir isimde yeni bir sifatta yolculuk edilir, ve bunun sonu hududu yokdur, el hakim ismine gelince, mesala seni bir hakimin yanina verirler, bak kulum ben hakim olunca, ne yaparim bak gör ögren denilir ona, ve hakimin yaninda cirak cikar. eger orda hakim olupda, hak yemeyi ögrenirse, yalancilarin avukati olur, dangillarin sözcüsü olur, kafirlerin yardimicisi olur, ve sinifda kalir, ikinci hayatta ona o yedigi haltlar, yaptgi haksizliklar taddirilir, ve atarlar sucsuz yere hapse, ve seenlerce orda adalet ve dogru hakim bekler, senmisin allahin adaletine ve hakim ismine dangillik eden, ve yine Raşid ismini ögrenecek ögretmen ederler adami, Allah nasil ögretmenilk eder ögrenir, ve eger ögrenemezse, bunu anlamazda ögretmenlige raşidlige hiyanet ederse, iliminin zekatini verip, insan vce cocuk yetiştirmezse, başina adami ögretemen veya mürşidi kamil ederlerde, bir ömür insan yetiştirmek durumunda kalir, insan deveya hendek atlatamazken, dangillere, ahmaklara, cahillere, laf söz anlatcan, adam etcen diye, bir öbür boyu debelenir durur.

ve böylece insan, işde Allahin ismlerinde mahir olunca, ve bu nefsin iki türlü boyutu vardir bir "nefsi kamile" birde "nefsi kamil" yani aynen bir rahman erkek ve zeker cikintili, ve birde rahim girintili cukurlu, bir dag ve bir göl veya deniz gibi oldugu gibi, nefsi kamil erkek, versiyonu ve kamile ise cukurlu, ve eger kamileyi ögrencekse,yani dişi SADIK degil SIDIKA yani yeni versiyonu onun dişi ve kadin olcakdir. ne zaman kamileye erdi o zaman bir kiz cocuk olarak dogar artik. veya nefsi kamil e erdi hep erkek olanlarda ilerledi, yani rahman kamil ,sadik SIDIKA, rezzak, rizika saffet safiye, gibi dogacagi versiyonu onun kemal buldugu veya anlayamadigi takildigi yerde, daha iyi anlamasi için, dangilliginin gitmesi için, yeni versiyonu, o isimde olur, yani saf ve temizligi mi anlamadi onu saffet veya safiye eder dogurtur bir anadan Allahu Teala de, temizlik saflik nedir ögretirler, ve yeni versiyonda temizlik hastasi olur cikar,......
ve böylece Allahin herşeyi ciftler, zevcler, ZIT kutuplar halinde yarattigi hikmeti aciga cikar, ve insan ya dogacagi yeni versiyonu olan bir erkek cocukla kemala erer, yada kadin ve dişi KIZ cocukluga erer. ve seyri süluk artik, onun kemalatina bakar, hangi dersden sinifta kaldigina bakar, hangi dersden zorlandiysa, ve sinifda kaldiysa, o ders ve o isim ile dogar, ve ona bir ömür boyu ögretilir artik.
ve Allahin milyonlarca isimi ve sifati vardir ancak, Allah bunlardan 99 için bunlar, en güzel ismlerimdir buyuruyor, ve bunlari "(esmaül hüsnayi) ögrenen(yaşyan tadan) cennete yol bulur" dedi muhammed, yani anne karnina gecip dogar demekdir.

Rabbim bu makama ulaşinca, DANGILLLARDAN, ahmaklardan, cahil cühelalardan olmakdan muhafaza buyursun hepimizi.
ulaşabilirsniz bu makama makaminiz mübarek olsun.

[attachment=38468]

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

أَلَمْ أَعْهَدْ إِلَيْكُمْ يَا بَنِي آدَمَ أَن لَّا تَعْبُدُوا الشَّيْطَانَ إِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُّبِينٌ

E lem a’had ileykum yâ benî âdeme en lâ ta’budûş şeytân(şeytâne), innehu lekum aduvvun mubîn

Sadakallahul Aziym YASİN Suresi 60. ayet

Meali:
“Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?”
Sadakallahul Aziym YASİN Suresi 60. ayet
Sinusu ve cosinus : Dairenin icindeki biri digerine ters duran acilar, amma icindeki aci
Tangent : daireye teget olcan bir noktanin acisi
Cotangent: Dairenin dişindaki bir noktanin daireye acisi.
coook önceki vaazlarimizda bahsettgimiz gibi cinler tangent varliklar, insanlar yine bir nevi tangent varliklar yani dünyaya teget duran, yani dünyanin üstünde teget vaziyette yürüyor, teget dünyaya degiyor, yine havanlar tangent yani düyaya degiyor vaziyetteler, yine cinler de öyle amma onlar dünya atmosferine teget olan ucabilen canlilar, ve kuş ve böceklerin ucanlari gibi kanatlilar, ve yine dünyadan kopup gezebilen her canli yine cotangent ile hesabi yapilan varlik. ve dünya dişi her varlik dünya cotangenttir. yine kuşlar böcekler ucunca cotangentirler,resimdeki yine kirmizi renktekiler "sinus30° = cos60° " eşittir öyle olunca magma ve ateş şeytan grubu sinus yani dünyanin icinde ve dibinde olanlar ve sinus ve nebisler ise, yani bitkiler, ve yeşil olup dibden yüze cikanlarin acisi. ve yine balik cinsi ise "Cenis" ve "Danis" ve "Deniz" acisi ile hespalanabilen varliklar. yani derinde dibde ve fakat yüzebilen veya hareket edebilen canlilar. ve her sinusun bir tane cosinusu var demekdir. ve her tangentin, bir cotangenti var demekdir. bu öyle olunca, dünya dişindaki her varlik cotangenttir dünyaya, öyle olunca bu bir yildiz olsun, veya gezegen olsun, ve o dişdaki gezengendeki bir canli olsun, yine bize ve dünyamiza cotangenttir, ve şeytan aleyhillane dünya dişi bir varlikdir, veya varliklardir, onlarin dünyada bedenleri yokdur, ve kötü ruh dedigimiz karanlik enerjilerdir, duman ateş ve radyoaktivite gibi dalga boyutunda yapilari vardir, ve onlar bizim gibi bir bedne sahip olmadilkarindan, ve bize düşman olduklari kuranada sabittir yakurdaki yasin suresindeki ayet ile sabitir. ve öyle olunca geri zekali bilim adami başina belami ariyon, dünya dişi varliklar cotangent ve şeytanlar, veya melek cinsi ulvi ruhulu varliklar demekmiş, öyle belanimi ariyorsun sen, cotangent varliklara ulaşmaya calişiyorsun, haydi iyi meleklere rastladik diyelim, birde cotangent ve radyoaktivete cinsi, duman cinsi, şeytan cinsine rastlarsak!! zaten onlarin ucup gelenlerinin yaptigi nanelere bakda gör, onlar aduvvun mübindir, diyor Allah, cok cetin düşmandirlar diyor. kime düşman insan soyuna, irkina düşman. ve öyle olunca. onlarin bu dünyada bir bedeni olmayince, cotangent olunca, temsili misal ile "Kabil" in icine girer "Habili" öldürür, veya öldürtür. yine amerika olur hiroşimaya atom bombasi atar, Adolf Hitler olur yahudileri yakar, mülümanin diyenlerin icine girer, "allahu ekber" diyerek, adam öldürür. yani insan irkina düşman kardeşim bunu anlmayacak varmi, ahmak olmak lazim anlamamak için. taa ademden beri bu soyun düşmani, ve onlari tüketmek için, icine kiran giriyor. yine kurtun icine girer koyunlari telef eder, yani aduvvvvvvvvv. cotangeeeeeeeeeeent dünya dişi yaratiklar.
peki neden amerika olduda japonyaya atom bomasi atdi? cünkü japonlardan birisi şeytana savaş acmişda, oda ona karşilik koskoca iki şehiri yakdi, yani radyo aktiv varliklar, yakdi gecdi, senmisin şeytanla iddahlaşan, ahmak, bak gör halini, onlar cetin düşman, onunla senin cüssen bir degil, baştan demedimi kendinin üstün varlik oldugunu, insanin kuru toprak oldugunu . ve Allah Ona "senide dünyadaki ekin olarak bitirecegiz dedi" ve öyle olunca onunda bir bitki hali var, yani nebis acisi var, yani sinus cosinus karşiligi olan acisi var. öyle olunca onun sinusu veya cosinus cinsinden bir karşiligi demek, işde onun bir bitki veya havan halindeki sifati demekdir. yani öyel olunca, "biber, aci biber" gibi acilik ile yakan pişiren bitkiler" , yani "Dumansiz Ateş" işte o şeytan cinsinin bitkileri ve cotangentinin sinusu cinsinden cosinusu cinsinden olan karşiliklari demekdir bu, ve insanlardan olan şeytan ve cinler varmiş, hani kabilin icine girince, kabil kötü ve şeytan askeri oldu, o kime düşman bütün insanliga düşman, kabile habili öldürttü. ardindan zaman gecdi, kabilin torunundada kabilden cikip torununa girdi,bu sefer kabili öldürttü. bu IRK sanma sana dost olur, olmaz, yarin senide katlettirir. vay vayy ahmak olmamak lazim, bu dünya dişi pis ruh cinsi, işde bütün insan soyuna irkina düşman. öyle uzayi falan arayip durmayin, başiniza bela almayin, tehlikesi cok bunlarin bütün cotantler için ayni, ve ancak ulvi ruhlar cebrail mikail gibi, onlar zaten insanligin hayrina ugraşan, ve yardem eden ulvi ruh taşiyan canlilar yani melke dedigimiz varliklar. onlarda yine bedensiz latif varliklar, işik gibi renkler halindeki nurlar halinde olan, karannligin düşmani olanlar yani.
Temsili misal ile Pekmezle tahini kariştirinca "damilla" veya pekmezli tahin olur, yeni bir ürün fakat, onun parcalari onu oluşturan parcalar onlardan ayri birşeyler degildir. o yine parcalari ile pekmez ve tahindir, ancak artik biribirene karişinca ayrilmaz ikili olmuşdur. yine insan ve tohumu cocuk, anne ve babanin karişimindan meydana gelir, ve bazi parcalarini anneden alir, bazilarini babadan, anneden aldiklari belli: yedigi ekmek, elma muz,.... onda et ve hücreye dönüyor, bunlar belli. oysaki babasi ona sadece bir meni ve tohum verdi, o zaman baba parcalari nerde hani, işde rahman veya baba parcalarida, işde o kemaline ermiş olan babalar, onun "Ruh babasi" yukarda yazdgimizi gibi hislerini aklini ve fikirleriniri, ve rizikinin nerden olcagini ömrünü, ne işle meşgul olacagini, agizinin yapisi, gözünün rengini, ve kulagi nasil, elleri ne kadar uzun, tirnaklari nasil olcak, onlari yapmakla sorumlu. bu özellikler ruh babalari tarfindan o cocuga verilir, yoksa hepsi annden hepsi anneden olurdu. halbuki anne karninda onun şekillenmesi ruhu ile alakalidir. ve olgunlaşmiş ruhalr olan "ruh babalari" sayesinde erişir. ve ruh babalarida, onun cocuk halini alacagi tam ilk 3 ay boyunca devam ederek, ve sirasi geleni, rabbim o anneye gönderip dahil eder, ve o ruh onu şekillendirir, egeeeeer süfli bir ruh ona tasallut ederse, işde ayni damillanin pekmez ve tahinden oluşdugu gibi, ruh babasi kötü bir şeytan veya şeytan askeri ve cinlerin süflileriyse, o cocukdakötü özellikler meydana gelir ve, kötü ve katil, hirsiz, yalanci zinakar, kumarci,... gibi süfli ruhlu bir insan olur. ve artik o süfli ruh babasi ona gelip gelip vesves verirde, ona, kabilse habili öldürtür gecer sonra gider torununada kabili öldürtür yani aduuuuuvvvvvvvv.

---oOo---
ZAMANIN RUHUNA gelince o MEHDi aleyhisselamdirki, Allahin 99 esmasi onun üzerinde kemal bulmuşdur. en az 99 esmasi üzerinde kemal bulmuş olan her mümin, artik ulvi ruh derecesine cikmişdir, ve zamanin ruh babalarindan bir babada o kimsedir, bazilari bir esmada mahir olabilir bir bazisi iki üc, bir bazisi 5 on, amma 99 ve üstündekilerinde mahir olan azdir, ve zamanin sahibi Mehdidir.

"alllahümme sali ala mehdi, ve ala eeli mehdi."

---OoO---

Rabbim, bu azili düşman, şeytanlar ve ordusu, yani dünya dişi cotangent yaratiklarin, süflilerinin şerrinden, beni ve cemaatimi muhafaza eylesin. cotangentlerin ulvileri olan melekler ordusu ile, beni ve cemaatimi desteklesin.

---oOo---

أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ


''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.

Elfatiha maassalavat.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.

--OoO--

Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 5 Mart 2016 Cumartesi

Original Kar © glan

Print this item

RasitTunca-2 isavilere et yemeyin müslümanlara, kurban kes (Kar©glanin 22 Şubat 2016 Vaazi)
Posted by: RasitTunca - 05-29-2018, 05:21 PM - Forum: 2016 Tasavvuf Sohbetleri Arşivi - No Replies


Niye isavilere et yemeyin derken, müslümanlara, Allah, kurban kes et ye diyor

(Kar©glanin 22 Şubat 2016 Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ

Sadakallahul Aziym Kevser Suresi 1 - 2 - 3. Ayetler

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

innâ a’taynâkel kevser. Fe salli li rabbike venhar. İnne şânieke huvel ebter.

Meali :

Muhakkak ki Biz, sana Kevser’i verdik. O halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Muhakkak ki sana (nesli kesik diye) buğzeden, o kendisi ebterdir (soyu kesiktir).

Sadakallahul Aziym Kevser Suresi 1 - 2 - 3. Ayetler

---oOo---

Zeyd İbnu Erkam radıyallahu anh anlatıyor:

"Resulullah aleyhissalâtu vesselâm'ın ashabı: "Ey Allah'ın Resulü dediler, bayram günü kesilen şu kurban nedir?"
"Bu babanız İbrahim aleyhisselâm'ın sünnetidir" buyurdular. Ashab: "Pekiyi, kurban kesmede bize ne gibi sevap var ey Allah 'ın Resûlü!" dediler.
"Kurbanın her bir kılı için bir sevap" buyurdular. Ashab tekrar: "(Kesilen kurban, koyun kuzu gibi) yünlü ise ey Allah'ın Resûlü (sevap nasıl olacak)?" diye sordular.
Aleyhissalâtu vesselam: "Yünün her bir kılı için de bir sevap var!" buyurdular.

( Hadis-i Şerif )

"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"

Yolculugumuza başliyoruz :

"Niye isavilere et yemeyin derken, müslümanlara, Allah, kurban kes et ye diyor" deyince Akla gelen dinde riyazet varmidir Sorusu olur.

isa kelimesi kuranda وَآتَيْنَا عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ الْبَيِّنَاتِ Bakara 87 de böyle gecer yani "isa, asi, sa ye, yes a" ayni kökten türeyen kelimelerdir. yine isra 8. ayette ise عَسٰى رَبُّكُمْ اَنْ يَرْحَمَكُمْۚ gecer yani bunu meal verenler umulurki diye tercüme etmişler halbuki o manada degildir. yine ayni kelime وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى yani "Ve en leyse lil insâni illâ mâ seâ." NECM-39. ayette ise " İnsan için, yalnızca çalışıp çabalamasının, gayretinin, hâlis niyetlerinin karşılığı vardır." ayetinde çalışıp çabalama mansindadir. yani isa demek gayret demek çalışıp çabalama demekdir. ve "iy sa ye" derrken ise ordaki ye ise benim gayretim manasindadir. ben diyen kim? Hüve Rabbel alemin, yani Allah isa nin ismini "benim gayretim" koymuş ve yine isra 8. ayette ise عَسٰى رَبُّكُمْ اَنْ يَرْحَمَكُمْۚ ise yine Rabbim: "benim gayretim çalışıp çabalamam" yani rabbinizin sizin için çalışıp çabalamasi size acidigindandir. mansi ortaya cikmış olur. ve yine isra suresi 7 de ise

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِنْ أَحْسَنتُمْ أَحْسَنتُمْ لِأَنفُسِكُمْ وَإِنْ أَسَأْتُمْ فَلَهَا فَإِذَا جَاء وَعْدُ الآخِرَةِ لِيَسُوؤُواْ وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُواْ الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُواْ مَا عَلَوْاْ تَتْبِيرًا

İn ahsentum ahsentum li enfusikum ve in ese’tum fe lehâ, fe izâ câe va’dul âhırati li yesûû vucûhekum ve li yedhulûl mescide kemâ dehalûhu evvele merratin ve li yutebbirû mâ alev tetbîrâ

Meali :

Güzel ve iyi işler tutanlara iyilik vardir, kötülük edenede bir misli kötülük. size vaadedilen ahiret vaktiniz gelince, yani öbür aleme göcünce, yüzünüzü agartacakda, karartacak olanda, nasil secde ettiginizi bilmeniz ile olur. cünkü önceki haytinizda yani dünyada iken nasmz emrettik ki, size secde verdikki, yani size topraga geri girmeyi ögrenesniz diye, yani secde işde, tavugun topragi dideklemesi eşmesi gibi, yani toprak olma hali, sonra dogrulma hali,toprakdan filiz ve bitki olup yine cikma halidir ki, işde bizim secdelerimiz, ahiretteki halimizin bitki olup ahiret topragini delip öbür yüzde bitmesi icindir, "vele yütebbiru" yani artik her iyilk ve her birrrr ve bera degerlendirlir, yani işe yarayan otlar ve yaramayan zehirli otlar gbi. iyi otXköt ot , kim bilir zehirli ot ile zehirsizleri? bir koyun cinsi bilir, birde inek cinsi, birde geyik ve keci cinsi bilir. en mahirleri koyun cinsidir, ve koc ve koyundur, ot ilminin mahirleri. iyi agac kötü agac gibi iyi meyva veren vermiyen agaclarida kim bilir, bahcevan yani kirpiler bilir. kötü zakkum meyvasi gibi burdaki, yani dünyakdaki her yaptginiz iyilik, orda oranin ( ahiret) tarlasinda biten ot gibi, yani terzinin dikişi, kadinlarin KIZLARIN kanevicesi gibi, igne bu yüzden batinca, öbür yüzden cikar, sonra döndür öbür yüzden batincada, bu yüzden delip cikar, degilmi? ve ahiret ve ölüm ve sonrasida "evvele merretin" ayeti ile bu işin kerrelerce (defalarca) oldugu aciga cikar . ve önceki kerrenizde ne yaptinizsa, sonraki kerrenizdede onu bulursunuz, dünyada eken ahirete , ahirette eken dünyasinda bulur yani. burdan kaniviceye hangi ipligi batirdinsa öbür tarafdanda, o renk ip o yüze cikar. kirmizi batipda siyah cikmaz , siyah batipda beyaz cikmaz, ne batirdinsa, neye secde ettinse, nelere taptindsa, oyanda dünyadaysan ahirtte ahirete isen dünyada yani, o ot bitecekdir.
ne birr ve bera yaptinsa, sana orda sunulcak olanda odur aziziim yani .
isa kelimesinin arapca harflerinin ebced degeri (70+10)+(60+10) yani elindeki yazili olan harfler, onun birinci versiyonda sag elde 70 yazili sol elde 10 varYaniu ondan önce meryemde iken, ve ikinci version, onun kendisinde, yani öbür yüzünde eline gecen ise sagdajki 70 , 10 fire vermiş ve 60+10 olmuş. yani gecenki vaazi hatirlarsaniz (RahmanX Rahim) Yarahman ve sonra ise Yarahim yani öyle olunca önceki versiyon rahman ise kanvicenin öbür yüzüne cikinca rahim olur yani fatma ve muhammed gibi, yahut işde ne ile tamamladigina bakar.

mesela muhammed deki harfler "mim-ha-mimmim-dal" yani başlangic mimve mimin ebced degeri 13 le başliyor, sonra bitiriş ise ha ile yani (13+8 ) ve 21 eder , ve onun yeni versionu fatima ise başdaki "fe" harfinin ebced degeeri 80 yani muhammedin "ha" si yani 8 erkek fato fatmimetüz Zehra da 80 derinlik olarak ortaya cikiyor, ve kazandiklari dünyada yaptgi amelleri ile ise, 80 derinden yüze cikiyor ve "TI "harfi ikinci harf ve ebcedi 9, öyle olunca bitkisi, yüze cikan bitkisi, yani erkek ve Hasan, veya kuranda gecen " ve enbetahe nebaten hasenen" (ALİ İMRAN Suresi 37. ayet) yani güzel yemsel bir bitki oluyor, hasen bitki oluyor. ve Hasanda ise, hasanin ha si, 8 ile başlayip, yani muhammedin o sekizi ile başlayip, kazandigi ilede "sin" oluyor ve dişli bir hayvan cibilliyatina sahip oluyor yani ot yiyen veya et yiyen bir cins Ali Zeynel Abidin hem ot yiyen hem et yiyen bir cins yani . ve sin ise 60 derinlik yani hasanin soyu 60 derinlikle devam ediyor Cemre ile yani Ateş ile, Ateş burcu bir KIZ ile, kiz olarak devam ediyor. yani ve 60 derinden cikinca, yine nun oluyor, nun ise 14 lü tabancayi kazaniyor, yani ve yine hüseyinide siz arayin bulun. ve böyle olunca meryem annemiz için meryemdeki iki mimden biri olan mimin ebced degeri 13 yani 13 lü tabanca ile başliyor, yani mehdi tabancasi ile, 13 derinlik hemen yüzde olan bir bitki 13 lü osmanli yani 1300 lü yillara kadar isa yok veya da meryem yok ve sonraki hali ise RA yani derin dipden, biri yani gelecekden gelen mehdi ra, ve ra ise ebcedi 200 ve 200 derinlikden yani 2000 ler miladi 2000 binlerin insani geliyor, ve ondan isayi dogurtuyor. yani ve öyle olunca meryem ve sonu ise mim ile bitiyor ve muhammedin birinci tabancasi yani 13 lü tabanca Fatih S. Mehmet, ikinci versiyonu muhammedin ortasindaki şeddeli mim yani "mimmim" yani tabancaya muhammed cift şarjör takiyor ve ikiye katliyor ve kalin tabanca kalin 2 şarjörlü 13 lü tabanca oluyor ve böyle olunca yani 26 li ve 1 de agzina verilen mermi 26+1= 27 li tabanca ve 27 li kadir gecesi tabancasi ve 27 li tabanca kimde hic belli olmaz arada bul, ara dur, kadir nerde hangi gecede gizli diye, veya arap ati yani 25 ve küsürü ile 26 dan rakam almiş 25,80 den abrunden edip mesala 26 li arap ati "muhammedül arabi" olarak dogmuş yani pi Sayisi ve iki "r+r=R" yapar yani iki 13 lüyü mimmim ile carpinca şeddeleyince muhammed kuvvetlendirince 27 li, kadir kiymet bilen biri olarak dünyaya gelir, ve öyle olunca sonra kazandigi, ise elde kalan dal ile bitmiş yani 4 ile bitmiş yani hemen yüzde yani hicri 4. senede dogan, daha muhammed ölmeden dogan, ölmiyen rahman (enmiyen yarah) ile, yani erkek, yani rahman, yine ölmeden devam eden, yani Allahu alem bir şehit olarak devam eden, yani erkek amma cok kücük yaşda hayata başlayan biri olarak, ve böyle olunca bizim ismimiz ise Raşit ve arapca harfleri ile R-Ş-T
birinci versiyon R 200 derinlik yani 2000 ler ve sonraki ise Ş yani daha derine daliyor 300 ler yani ve sonraki hali ise bu sefer daha derine daliyor yani T yani ebcedi 400 derinlik yani birinci versiyonu KIZ ikinci versiyonu yine KIZ ücüncü versiyonu yine KIZ yani amma ögrendi artik ve ilk daliş meryemden isa yani 2000 lerden dalip meryem vaktine derine daliyor ve derinden isayi cikariyor ve ikinci daliş birinci meryem cocugundan taaa 300 dalip bu sefer S...... cikarip geliyor, ücüncü daliyor bu sefeer daha derine taaa teeey dörtyüz derine ve ordan ise iki tane E.... cikariyor artik dalmasini ögrendi dalgic oldu bile bir tanede H.... ,........ dalmaya devam ediyor.

ve dönersek konumuza isa daki birinci hali ile 60 derinden cikan, isa ise 10 lu ölmiyen isa oluyor, ölmiyen yarah (Y Yarah yani zülfikar yarah HZ Ali olarak dünya gelir) sonra yine bu sefer yeni versiyonu ile artik ölmemesini ögrendi ve 60 derinlikden yine 10 lu isa oluyor ve gecen hafta 10 şubat Hiristiyanlarin asher mitwoch dedikleri oruca başlama günüydü, yani isa nin carmiha gerilişi ve küllerin küllere karişdigi gün ve isa birinci versiyonu ile en derine girmiş IYsay yazilir arpaca yani iy deki y ve say deki ye ile ayn ye yani "y "den sonra ne var alfebede sadece Z kaliyor dibden bir öncesi, yani ve babasi mehdiden dalmasini ögrenince, ve ayn 70 derinlikden, dalmiş ve 1970 den birini cikarmiş yani babasini, yani mehdi ve babasi isa, Terminator Arnoldun filminin ücüncüsünde olan ve isa ve babasi mehdi, ve mehdi ise meryem evladindan yeni isayi cikardi bile, yani kör dügüm gibi bu ikili yani kanavice işlesi gibi, burdan dürt o yandan, o yandan dürt buyandan cikiyorlar, ve işde isa da ölmeden önce kirk gün et yemeyin dedi, grün yiyin yeşillik yiyin dedi yani ot cinsi yiyin dedi, ve insan yedigindendir kurali ile ve ot yiyince otlardan isa vücutlara geri girdi can oldu hemen yani ispanak işde 400 Rşt nin R si 200 den daldi, ve onu yüze cikardi derinden cikip gelen, yani ispanak demir demir yani haftanin dördüncü günü amma sizin hafatanizin ücüncü günü mitwoch asher mitwoch merküüüüüüüüüüüürveya toures ve "T" nin ebcedi 400 işde dörtyüüüüüüüüz tiefe ve öyle olunca onlarda grün dönerstagda ispanak yerler, ve ispanak onlarda can olunca, o ispanak ile yine mehdi ve isa can olmuş olur, yok et yerlerse, yine et yemek islamin farz hükmünde vacibi, ve Ali nin hüseyinin şehit olcagi belli olunca, islama kurban emri farz oldu amma vacip olarak bilinir. ve kurban kes ye denildiki, yani et yiyen aslan ve evlatlari yeniden can bulsun, Hz Ali soyu can bulsun, veya isa soyu Y yarah yani zülfikar yarah, catal kilic meni olup dogsun diye, ve bizler kurban kesip yeriz, ya ismail olarak dalar muhammed ve soyu, ve öyle derine dalarki taa ibrahim vaktine dalar ve ordan ismoş olarak samuel olarak döner geri gelir ve can bulur. ve oda meni olunca dogar işde, ve öyle olunca niye isalara ve isavilere ot yiyin ve muhammedilere et yiyin anlaşildimi yani, isa vahşiler icinde et yiyenler, insan eti yiyen ahmaklar icinde et yiyen olarak degil, ot yiyen olarak dünyaya geliyor, ve müslümanlara ise, mevsim başka ve kerbela mevsim sonbahar, ve öyle olunca ot ye degil et ye emri geliyorki, sararmiş samanlardan yiyen hayvanlardan yiyip, o sararmiş otlar can ve meni olsun diye, isa nerde sakli mehdi nerde sakli belli degil yani, yani müminler ölüyü diriltirmi? diriltir, işde sararmiş saman olmuş otlari yiyen hayvanlari kesip ye emri ile, o otlar yeniden can bulup yeşermiş olur, ve isa KIRK gün sonra yeniden dirildi diyorlar, halbuki birinci versiyon, yani o dalmiş ve dalip 70 lerden...., ve isanin dalmasi ise 70+10 ve oda demek olurki öldükden 70 gün sonra ve bir de 10 günde bitki oldukdan sonraki hali var, yani 70 gün ise aşer mitwochdan tam 70 gün sonra, yani 10 şubattan 70 gün sonra 20 Nisan eder, ve 10 günde bitkinin ermesi sürüyormuş, yani öyle olunca, bu avusturyada işde palmsontag da, meyvasiz bir pamulcuk agaci vardir, onun dallarindan kesilir ve islatilir, ve ostenden bir hafta önceve onlarin yaprak cicek acmasi beklenirki, isanin geri geldigi vakti bileleim diye, ve bu sene 20 mart palmsontag oluyormuş, yani osternden bir hafta önce, ve öyleki isa elinde palm kätzchenler ile geri döndü diyorlar, yani kätzchen yani kedi otu olarak geri döndü ve bir kedi onu yedi, hani gecen haftalarda anlattgimiz ayette gecen, rabbül alemin ateşte tecceli etti ve dedi "inni enallahu Rabbel alemin" dediya, isa da işde kedi oldu ve döndü, ve mart kedilerin ciftleşme mevsimi, yine Hz isa dada alide de iki ye harfi va,r yani iysay veya aliyyun ve alideki ye şeddeli olunca yarah catal yani y zülfikar oldu, ve Hz Ali olarak dogdu, ve ben isayin dedi havarilerine gözüktü, yani geri dönmek onun toprakdan yeniden yeşermesi, ve kiraz agaci icinde yapilir ayni durum,eger palmlerde gecikmeve erken acma olursa bu sefer kiraz pamulcugu islatilir, yani islatilip dallarinin yaprak cicek acmasi yani, ve ilk yeşeren agac diye, kişdan sonra ilk yeşeren agac, ve isa kiraz olarak ölümsüzlügü kazanmiş olarak geri döner, ve yani geri dönmesini ögrenmiş olarak geri döner. ve "bu kanim dedigi vişne kiraz şurubu" yani şarap degil, üzüm ne zaman kiraz vişne ne zaman salaklar. ve öyle olunca chirst kind Noel, her yıl 25 Aralık tarihinde İsa'nın doğumunun kutlandığı Hıristiyan bayramı. Ayrıca Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş veya Milât Yortusu olarak da bilinir. ve halbuki isanin dogumu 1 ocakdir. ve öyle olunca 1 ocakda dogacak cocugun tohumunun osternde atilmasi lazimki, chiristi kind olarak dogsun, isa geri gelsin degilmi. yani 12 ay 12 den 9 unu cikar 3. ay mart olur, 10 günde daha öncesi, isa daki ye harfi ve küsürati, yani martta tohum atcan, ve öyle olunca isanin yeniden gelmesi öyle degildir, ve o christ kind olarak dogar, o görülmesi sadece onlarla havariler ile konuşmuşdur, daha önceden bunu bilmişdir ve bildirmişdir, ve dogacak cocuk 9 ay 10 gün de dogacak hale gelir, yani öyle olunca şubatin 19 u ile 21 i eder, ve ilk cemre yani cemrelerin havaya düşdügü vakit, yani ilk cemre, ilk bahar meyvasinin dünyaya inmesi, ilk dogacak cocuk, ve yani 1 ocakda dogacak cocuk, öyleki onun tohumu ilk cemrede atilmalidir ki, 1 ocakda dogsun. ve öyle olunca, havada renkli puantilerin gözükmeye başlamsi, yani güneşin yüzünü kişdan sonra göstermesi, ve havalarin isinmasi, ve işinlarin kirilmasi ile, gelirken puanti oluşturmalari, ve böylece ilk cemile, cemil, ve ugur böcüsü, yani puantili puanli elbiseliler, ugur böcügü kiyafeti, ve puanli elbise giyenler, dogal kürkü puanli olan cocuklar, yani Tam point, tam puana denilirki ve iysa daki ( 70+10 ve 60+10 ) ten point yani ugur böcüsü, rabbimin dogaya koydugu ucabilen puantili ugur böcüsü, ve böyle olunca, 10 lu tabancali veya isa 1li penisilin, bir üstü 10 lu, bir üst 100 point, 99 dan 100 point, küsürlü pointler, ve toplam olarak 10 Tam puan, veya veya 1 bütün olan tam, veya 100 veya 1000 veya 10000 gibi 1in katmanlari 1,10,100,1000,... gibi. Biz müslümnlar, ise ugur böcüsüne fatimecik deriz, ve isa ve mehdi. ve muhammedde ise Fatmacık ve Hz Ali, ve muhammedin fadime olarak dogmasi, ve onunda hasan hüseyin olarak dogmasi ve

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ

ayeti göseriyorki, insan topraga girip girip cikabiliyormuş, ve "ondan geldik, ona dönecegiz " yani toprakdan gelip, topraga dönmek, ve toprakdan ise, ya yeniden bir bitki olup kemala yol bulursa, yeniden topragi yirtar cikar ve hasense, hasen bir bitki ise, onu ya inek koyun yer ,yada elma gibi kiraz gibi,.. ise insan yer.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

فَتَقَبَّلَهَا رَبُّهَا بِقَبُولٍ حَسَنٍ وَأَنبَتَهَا نَبَاتًا حَسَنًا

Fe tekabbelehâ rabbuhâ bi kabûlin hasenin ve enbetehâ nebâten hasenen (ALİ İMRAN Suresi 37. ayet)


veya da dibe iner cehenneme odun olur. ve yüze cikan bir bitki olunca, öyle bir sertlikdeki topragi yirtabiliyor, amma öylede yumuşakki, insanin agzina zarar vermiyen bir kibarlik ve yumuşaklikda, yani kamil ve tekamül etmiş bir bitki domates, biber, ispanak, elma, armut, nar gibi, ve onlari yiyince, onlar bende sende tohum olunca, artik yeni bir ruh ile can bulur. ve yine yeniden yogurulup can bulmuş olur.

---oOo---

ve Bir başka mesele, geri dönüş ve dibe daliş, ve zaman yolculugu, zamanda geri ve ileri gitmek, geri gitmek için, ve sen annenden dogdun ve geri gidince, annene geri dönüş demek, annene ne ile baglisin, göbek bagi ile baglisin, yani dünyamizin göbegi neresi, merkezi neresi ALTIN orandaki kabe, kabenin üstünden zamanda geri yolculuk için kapi var, ve yine annene vardin, peki annene nerden geldin? babandan, baban annene seni ne ile ve nereden koydu, zeker ve sirat ile annenin rahmine koydu, ve göbekden biraz aşagisi, orasida Mescidi Aksa yani mescidi aksadan da gelecege giden kapi var. cünkü senin gelecegine, sülbüne gidersen varirsin, yani senin neslin gelecegin demek. Rahimden, rahime meni koyunca sülbün ve cocugun olur, ve rahimden cikar cenneten dünyaya gelir, kanevicenin öbür yüzünden dürtüp, bu yanda cikmak gibi, ve rahman alemi ve rahim alemi olarak ikiye ayrilir, ve rahim alemine gitmek için göbek bagini takip et, rahim alemine acilir kapi sana. ordanda ordanda geri geri geri geri gidebilirsin, veya gelecege isanin gelecekdeki babasi mehdiye varmasi gibi, işde mescidi aksadan gelcege acilan kapi, yani zeker ve rahim bagi ve annenden babana giden yol kopuk, ona sirat kurulmadan gecilmez malesef, sirat ise babanin zekeri, ve eger bir babaya varmazsan gelecege gidemezsin, bir babaya varirsan onun zekerindeki meni ve tohum ile yeni bir anneye girebilirsin, ve öyle olunca SIRAT mühim, ve inşallah yakin zamanda zamanda yolculuk keşfedilir artik.
ve yani öyle kabeyi yikip oraya füze rampasi kurun demek degildir bu, ahmak kafir. Dedikya, bu dünya bir misal alemi sen füzeyle gidemezsin, cünkü annen baban deden ölünce uzaya gitmediki, dedeni görmye gitmek için, ki füzeye binip gidesin. onlar nere gitdi. öldü topraga gitdi. öyle olunca sen burdan ona yol bulamazsin, ellibin füze yap, hic yol bulamazsin. yine gelecege gitmek için, yani senin sülbün uzayli falan degilki, sen dünyali oldugun gibi, senin coluk cocugunda dünyali olcak. o zaman sen gelecege yine, bu dünyada gidemiyorsan, arama öyle mescidi aksanin altini üstünü dangil, ordan yol bulamazsin, ellibin kaz ellibin yik, ellibin yap, sana fayda vermez. senin annene gitmen, senin yeni cocuguna anne olcak bir eş bulman, ve geri gitmek degil ileri gitmek, yine geri gitmek için ise, bende bilmiyorum amma o kapidan ölmeden gecilmiyormuş,

Hani ilyas aleyhisleam dediki:

ilyas aleyhisselam cebrail aleyhisselama dediki ben cenneti görmek istiyorum dedi rabbime bildirde bana cenneti görmeyi nasip etsin dedi, cebrail aleyhisselam cenabi mevla ila görüşdü ve ilyas aleyhisselama geldi ve dedi cennete gitmek için ölmek lazim yani ölmeden cennete girmek yok dedi ilyas aleyhisselam ne yaparsan yap bana cenneti göster ben anlamam dedi bunun üzerine rabbimizden müsade alip cebaril aleyhisselam ilyas aleyhiselama ölüm hikmetini bir başka yaşayiş ile taddirdi ve nasil bir ölüm ile öldürdü ise tekrar dirildi ve ölümü tadinca cennete girmeye hak kazandi ve cebrail aleyhisselam ile cenneti gezdiler dolaşdilar ve sonra cebrail aleyhisselam ilyas aleyhisselama dedi hadi dünyaya gidiyoruz artik dedi bunun üzerine ilyas aleyhisselam cebraile dediki ben buralari görmüşüm artik dönermiyim cile dünyasina ben cikmam cennetden artik dedi. ve Rabbimizi tebessüm ettiren olay oldu ve ilyasin nazini duyan rabbim cebraile buyurduki birak benim nazli kulum ilyasi kalsin cennetde dedi. yani ilyas ve ehli öyleki Allahin nazli kullaridirki onlari Rabbim kirmaz onlarin dilegini , üzerine vacip olmasada yerine getirir yani yeryüzünde Rabbimin nazli kullari vardirki onlarin hatrina agaclar cicek acar onlarin hatrina güneş dogar onlarin hatrina belalar def olur onlarin hatrina şekavet yurdundan saadet yurduna ilhak olunur yani.


o aleme gecmek için ölmeden mezara girmek ile olmaz, ölmedinse ellibin YIL mezarda dur fayda etmez, cünkü ölmeden seni nasil topraga kariştiracagiz, ölü topraga karişa bilir, o hali ile o alemi bilebilir. ve dalmak, dibdeki madeni suyu cikarmak icindir, eger su ve maden ve benzeri cikmayacaksa dalmanin alemi ne o zaman.
Bazilari dalarda cikmaz, bulamaz yolu azizim. onu cikarcak birisi yoksa, bir babaya bir insana, bir anneye yol almazsa, o nasil can bulcak, diplere diplere dalarsa, orda kalir cikamaz, belkide petrol olur sonra küllere karişir. veya yüze cikar ve
kamil bir bitki tatli bir meyva olur sebze olurki, insan onu seve seve yer, amma dangil bilim adamlari işde, bitkileri sebzeleri bozdu, ne oldu artik dönüş yolu sekteye ugrar oldu. cünkü cekirdeksiz karpuz, dölsüz meyva, yani gidiş var dönüş yook. Allah muhafaza yani einbahn strasse tek yönlü yol mezara giripde cikamayanlar ordusu, yahut cennete girip insan bedenine giripde, meni olmayan meyvalar yani dölsüz ümmet ,......
Kuranda Rahim suresi yok amma, bir Rahman suresi var, yani herşey o ulu yarahdan yani rahmandan cikdi geldiki, ve rahimde ondan bir parca, kadin rahmandan bir parca, cünkü havva ademin kaburga kemiginden halkolan, cok yakin, yaratmanin geri dönmenin en son haddesi gibi birşey yani, klon yöntemi gibi, yani ademin genini al ve dişi olanini klonla, havva oldu demekdir, yasal mi? hayir yasal degil amma, Allah bunun mümkin oldugunu bize anlatmiş oluyor.

Rabim , mehdi ve cemaatine, daldikdan sonra yüze cikcak bir bir bitki ye yol bulup, onda kemal bulup, en güzel tatli haliyle ermek, ve insani kamil birine yürümek, ve orda da seyri süluku tamam edip, döl olup, yeni can olarak dogmak nasip etsin, ve kanavice misali ordan dürtünce burdan, burdan dürtünce ordan cikmak icinde burda namaza niyaza secdeye ihtimam göstermek nasip etsin.


---oOo---

أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ

''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.

Elfatiha maassalavat.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.

--OoO--

Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 22 Şubat 2016 Pazartesi

Original Kar © glan

Print this item

RasitTunca-2 Cehenneme Odunmusun Yoksa Cennete Nimetmi (Kar©glanin 13 Şubat 2016 Vaazi)
Posted by: RasitTunca - 05-29-2018, 05:15 PM - Forum: 2016 Tasavvuf Sohbetleri Arşivi - No Replies


Cehenneme Odunmusun Yoksa Cennete Nimetmi

(Kar©glanin 15 Şubat 2016 Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

رَبَّنَا إِنَّكَ مَن تُدْخِلِ النَّارَ فَقَدْ أَخْزَيْتَهُ وَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ أَنصَارٍ

Rabbenâ inneke men tudhılin nâre fe kad ahzeytehu, ve mâ liz zâlimîne min ensâr.

Sadakallahul Aziym ALİ İMRAN Suresi -192 ayet

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Meali :

“Rabbimiz! Sen kimi cehennem ateşine sokarsan, onu rezil etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur.”

Sadakallahul Aziym ALİ İMRAN Suresi -192 ayet

---oOo---

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Bir kimse cennetlik olarak ölünce, büyük veya küçük, yaşı ne olursa olsun, otuz yaşında bir kimse olarak cennete girer ve artık bu yaş ebediyen değişmez. Cehennemlikler için de durum böyledir."

( Hadis-i Şerif , Tirmizi, Cennet 23, 2565)

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Kalbinde hardal tanesi kadar iman bulunan bir kimse cehenneme girmez. Kalbinde hardal tanesi kadar kibir bulunan kimse de cennete girmez"

(Hadis-i Şerif , Müslim, İman 147; Ebu Davud, Edeb 29, (4091); Tirmizi, Birr 61, (1999)

"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
(Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in tebasina (ona tabi olanlara) yeniden can ver . Daha önce İbrahim'e ve Tebasina verdigin gibi. Bunlar için (Bu ceşidliliği bize verdiğin için) bütün hamd ve teşekkürlerimiz sanadır.)

"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
(Allah'ım! Muhammed'i ve Tebasini (ona tabi olanlari) çoğalt. Daha önce İbrahimi ve tebasini (ona tabi olanlari) çoğalttığın gibi'. Bunlar için (Bu ceşidliliği bize verdiğin için) bütün hamd ve teşekkürlerimiz sanadır.)

Yolculugumuza başliyoruz :

Agaclar baharda ne güzel yemyeşil canli dipdiri, amma eger kururlar ise kesilir odun olurlar, yahut yeşilkende kesilenleri vardir, bazisi odun olmak için bazisi tahta taraba, bazisi sandelye masa olmak için. hal böyle olunca agac yeşilken, bize oksjine gibi bir faydali elementi ihrac ederken, o ne güzel idi, cennetlik gibiydi, amma ölünce sonu ne oldu, odun, ateş ve kül öyleyse, ey insanoglu: sen sonun ne olacak hicmi düşünmezsin, agac agac yemyeşil dipdiri, canli idi bir zamanlar, kesdik catur citir yakiyoz, şimdi ne oldu, cehennemlik oldu, hani iyiydi, hani mümindi, faydali ameller tutuyordu, nere gitdi onun o güzel ameli demek yokmu hic faydesi? yok var, işde iyi biriyse, bir beş on sene de mesala sandelya masa olur, ondan sonra yine sonu cehenneme odun degilmi, vaaay vay halimiz nice olur ey insanoglu, vallahi kimse öyle ameline falan güvenmesin, insana can veren oksijen üretmekden daha hayirli bir amel olabirlimi, onu yapan kimsenin sonu cehenmse, senin benim halim nice olur demek yokmju.
herkes istidati ve cibilliyati yüzünden, farkli bir cehenneme maruz kalir, cünkü günahi farkli, ameli farkli, elementer yapisi farkli, bir misal şeytan ateşden onu ateşe atarsan, daha cok ateş oluşur, ortaligi yakar kavurur, ve ona zarar yerine fayda verir, öyleyse ona öyle bir cehennem olmaliki, onun ateşini söndürsün, ve oda su veya soguk cehennem, zemherire cehennemi. işde eger bazi agaclar kemal derecesinde olursa, mesala vişne agaci olunca onun cehennemi, vişneleri toplanir ve vicciragi cikarilip ezilip suyu cikarilir. yahut kaynatilip recel yapilir yahut dişler ile ezilip yutulur, Mide ve sonrasi işde. sandalye olacak agacda öyle, hemen sandalye olmuyor, yontula yontula sandelye oluyor. ve hal böyle olunca herkesin cennetide farkli cehennemide, sen ne amel ile meşgulsun bak, ve gör, senin en iyinin hali nicedir, en kötüsünün, eskimiş püskümüşün hali nicedir, bak gör cennetemi layiksin cehennememi.
nereye dogru gidiyorsun, cennete nimet olmaya dogrumu, yoksa cehenneme odun olmaya dogrumu. hani insanin hali ne, dogdu yedi icdi büyüdü büyüdü ve ihtiyar olup öldü, topraga gömdüler, yilan cigan onu yedi, ve topraga karişdi ve onun halini, mezardaki halini düşünüyormusun, vay vay yani "ondan geldik ona dönecegiz" nasil ondan geldik cocukduk annen elma yedi, portakal yedi, ekmek peynir yedi, süt icdi, ve sana süt indi, sende icdin büyüdün, ve yine sende yemek yemeye başladin,zeytin peynir,.... yemeye başladin, zeytin ne toprak toprak. zeytin agaci denilen fabrika toprakdaki elementleri, öyle bir formüle maruz tutuyorki, ondan onlar, zeytin denilen bir meyva oluyor. onu insanlar da işleyip kahvaltida sofraya koyuyor, peki zeytinin asli ne? toprak azizim toprak. ve yine süt otlardan oldu, inek koyun otlari yedi de süt oldu. ot ne? toprak azizim, öyleyse bizim bedenimizi oluşturan hücreler neymiş, Toprak veya, kemal bulmuş elementler. öyle olunca. onlar nerden geldi. toprakdan öyleyse, ölünce yine ona topraga dönecegiz.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

لَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ

Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn.

(BAKARA Suresi 156. ayet)

cenaze duası

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

اِنَّا للهِ وَ اِنِّا اِلَيْهِ رَاجِعُون

İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn
(Biz Allah’tan geldik ve ona döneceğiz)

peki bu neden ölülere denilir bilirmisiniz, cünkü toprakdan geldik, topraga dönecegiz demekdir.

öyleyse toprakda da O var. toprakda da O tecelli ediyor, cünkü "O ndan geldik O na döncegiz." Allah dan geldik Allah a dönecegiz manasinida ifade eder bu ayet.
Hz Ali gibi yigit olsan

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

لا فتى الا على لا سيف الا ذوالفقار

“Lâ fetâ illâ Alî, lâ seyfe illâ zülfikār”
deseler senin hakkiinda, biri gelir şehit ederde gömerler azizim.
Hz ömer gibi celadetli olsan, şeytan sana görünmekden korksa, onuda biri şehit eder gömerler azizim. dönüşümüz O nadir azizim. bizim hücrelerimiz toprakdan, sonunda O bizi geri cagirinca, yeniden yogrulup, yeni beden olmak için topraga karişiriz. Amellerimize göre, cennet veya cehenneme müstehak oluruz.

ve anlaki, sen toprak olunca, elmentlerine cözülünce, ya demirin fazlaysa agirligin sebebi ile diplere dogru süzülür inersin, yahut hardal tanesi kadar kibirin varsa, o kibirin dibe inip magmada yanmadan, cennete cikmak yokmuş. ve hal böyle olunca o cözülen elementler bir başka bitki tarafindan yenilip, senin o parcalarin, artik yolu ögrendiyse, artik tekrar yüze cikip, bir biber dometes,... olup vişne kiraz,armut, ayva olup insanlar koparip yesin diye, SIRA beklerisn. Eger bir insan koparip yerse, yeni beden buldun, can buldun demekdir. öyleyse nasil olurda haşir hadisesi yalan olsun, yine azap yalan olsun, yine cennet cehennem yalan olsun, sen işde bir beden ve hayat bulunca artik orasi cennet işde, artik bir hücre isen, beden senin için oksijen ve lokma için rizik yer icer, icine alir ve sen orda canli olursun, duyarsin amma, bu halinle degil artik, bu beden bütündü amma, artik parclarina ayrildin ve başka başka bedenlere yol aldin, ve onlarda artik bir üst kata yol aldinsa, artik başka bir alemde dogdun, yani başka bir bedende yani alemde can buldun. cünkü insan bedeninde neler oluyor bilmez, amma hücreler bilir degilmi! ve

"toprak topraga, kuller kullere, tozlar tozlara olan, cenaze cümlecigi"

"ashes to ashes, earth to earth and dust to dust"

toprak olanlar topraga amma, cehennem için olanlar ise cehhenmde yanip küllere karişcak ve tozlar tozlara ve cennetlikler ise yeniden can bulcaklari bir bedene dogru tekamül yoluna girecekler. yol bitmiyor işde.

"Biz, O ndan geldik ve yine O na döneceğiz."

deki O ile atfedilen Allah ise o zaman gecen haftaki anlattigimiz mesele, Ateşe tapanlarin ateşe tapmalarina sebeb olan, allahin tur daginda ateşe tecelli etmesiydi, bu hafta ise analattigimiz mesele ise , o hem ateşde, hemede suda, yani rahmette hemde toprakda tecelli eder, hani işde ona dönecegizdeki, O da, O. yani toprkdada O var, o zaman yerde de göktede, heryede yalnizca o var. yokki ondan gayri bir nesne, öyleyse, Hep bir agizdan "la ilahe illallah, muhammedun rasulullah." diyelim ve diyelimki yine "LA MEVCUDE iLLA HU" yokdru ondan gayri birşey, şey işde, başka birşey, yokdur ondan gayri hicbirşey.

HERKESiN ŞEYTANI VARMIDIR

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

قَالَ مَا مَنَعَكَ أَلاَّ تَسْجُدَ إِذْ أَمَرْتُكَ قَالَ أَنَاْ خَيْرٌ مِّنْهُ خَلَقْتَنِي مِن نَّارٍ وَخَلَقْتَهُ مِن طِينٍ قَالَ فَاهْبِطْ مِنْهَا فَمَا يَكُونُ لَكَ أَن تَتَكَبَّرَ فِيهَا فَاخْرُجْ إِنَّكَ مِنَ الصَّاغِرِينَ قَالَ فَأَنظِرْنِي إِلَى يَوْمِ يُبْعَثُونَ قَالَ إِنَّكَ مِنَ المُنظَرِينَ قَالَ فَبِمَا أَغْوَيْتَنِي لأَقْعُدَنَّ لَهُمْ صِرَاطَكَ الْمُسْتَقِيمَ ثُمَّ لآتِيَنَّهُم مِّن بَيْنِ أَيْدِيهِمْ وَمِنْ خَلْفِهِمْ وَعَنْ أَيْمَانِهِمْ وَعَن شَمَآئِلِهِمْ وَلاَ تَجِدُ أَكْثَرَهُمْ شَاكِرِينَ قَالَ اخْرُجْ مِنْهَا مَذْؤُومًا مَّدْحُورًا لَّمَن تَبِعَكَ مِنْهُمْ لأَمْلأنَّ جَهَنَّمَ مِنكُمْ أَجْمَعِينَ

Kâle mâ meneake ellâ tescude iz emertuke, kâle ene hayrun minhu, halaktenî min nârin ve halaktehu min tîn.
Kâle fehbit minhâ fe mâ yekûnu leke en tetekebbere fîhâ fahruc inneke mines sâgirîn
Kâle enzırnî ilâ yevmi yub'asûn. Kâle inneke minel munzarîn. Kâle fe bimâ agveytenî le ak'udenne lehum sırâtekel mustekîm
Summe le âtiyennehum min beyni eydîhim ve min halfihim ve an eymânihim ve an şemâilihim, ve lâ tecidu ekserehum şâkirîn
Kâlehruc minhâ mez'ûmen medhûrâ(medhûren), le men tebiake minhum le emleenne cehenneme minkum ecmaîn

(A'RAF Suresi 12-13-14-15-16-17-18 ayetler)

Meali :

"Allah buyurdu ki: Ben sana emrettiğimde seni secde etmekten alıkoyan nedir? İblis: Ben (yaratılış olarak) ondan daha üstünüm.Çünkü sen beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın (İblis, ateşin çamurdan daha üstün şerefli gördü). Allah (İblis'e) buyurdu ki: O halde in oradan (cennetten)! Orada büyüklük taslamak haddin değildir. Çık (cennetten)! Çünkü sen, aşağılıklardansın.(İblis, Allah'ın rahmetinden ümidini kesince) şöyle dedi: Bana, (insanların) tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver. Allah buyurdu ki: Haydi, sen (birinci sûra üfleninceye kadar) mühlet verilenlerdensin.İblis dedi ki: Öyle ise beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki, ben de onları (insanları) saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerine oturacağım (onları İslâm'dan saptıracağım).Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından geleceğim (onları haktan saptırıp bâtılı onlara güzel göstereceğim) ve sen, onların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın. Allah buyurdu ki:Haydi, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan (cennetten) çık! Andolsun ki, onlardan kim sana uyarsa, seni de onları da hepinizi cehenneme dolduracağım!"

(A'RAF Suresi 12-13-14-15-16-17-18 ayetler)

gecen haftaki sohbetteki KASAS Suresi 29 ve 30. ayette gecen إِنِّي أَنَا اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ "innî enallâhu rabbul âlemîn." deyince "enel hak " meselesinin hak oldgunu, ve bizer halife olarak hatim okurken, veya bu ayeti okurken, gizlice ENEL HAK demiş oluyoz demişdik. ve bu haftaki ayette ise, her ne kadar o sözü söyleyen şeytan aleyhillane olsada, biz o ayeti okuyunca, birinci tekil zamiri kullaninca, "ben" demiş oluyoruz, ve o fiilin faili gizlice biz olmuş oluyoruz, o ayet nedir?
"halaktenî min nârin ve halaktehu min tîn." ve hal böyle olunca muhammedin dedigi :

Hz. Âîşe şöyle rivayet eder:
“Rasulullah bir gece yanımdan çıkıp gitmişti. Ben bundan dolayı kıskançlık duydum. Biraz sonra geldi ve benim kıskandığımı hissetti. Bana:
‘Neyin var ey Âişe, yoksa kıskandın mı? ‘ diye sordu.
Ben, ‘Neyim olacak, benim gibisi senin gibi bir zatı kıskanmaz mı?’ dedim.
Rasulullah, ‘Sana, şeytanın mı geldi?’ dedi.
Ben, ‘Ey Allah’ın elçisi, benimle beraber bir şeytan mı var?’ dedim.
O da, ‘Evet...’ dedi.
‘Her insanın yanında bir şeytan mı var?’ dedim.
O da, ‘Vardır’ dedi.
Bu­nun üzerine ‘Senin de var mı ey Allah’ın Rasulü?’ diye sordum.
Şöyle buyurdu: ‘Evet, var. Fakat Rabbim bana yardım etti de benimki teslim oldu.’”

(Müslim, Münafıkun, 11)

yani herkesin onunla birlikte olan bir şeytani olduguna delildir ve o ayette bizim birinci tekil şahisla haaşa ve kella ne diyoz "beni ateşden onu tiynden yarattin" dememiz işde o şeytanimiza atfendir. ve beni dememiz bunu okurken "ben" yani yine enel hak meselesi yani, bu sefer insan şeytanda olabiliyormuş, yani öyle olunca şeytanda insanin kendisi oluyor, cünkü birinci tekil zamiri kullanan biziz, ve kuran okumak demek onu öyle orda yazdigi gibi okuyup kullanmak demek, ve öyle olunca, şeytanida yaratan yine O, Ondan gayrisi yokkine.

[attachment=38470]

böyle olunca insan ve cin ters ve düz çorap gibidir yani insanin ters dönmüş hali, "yani sag kolXsol kol" nasil işde sag el, sol elin ters dönmüş hali degilmi, simetri mucizesi yani, işde cinlerledeinsan ayni simetriyi oluşturur yani tatli aci, siyah beyaz gibi insanin ters ve ZIDDI yani simetrisi, ve şeytanlarda onlardan bir taifedir, yani grupdur, öyle olunca Gecen haftaki vaazda dedigimiz "Yarah" yani acilmiş hali ile "Ya rahman, ya rahim" yani zeker ve rahim. işde kadindaki hali, resimdeki düz corap gibi, yani rahim, ice dogru, ve giyilen yeri ici, ve erkek ise ters corap gibi, yani dışa dogru, giyilen yeri dışı yani "bismillahirrahmenirahim" yani sag el sol el gibi ters düz, simetri.

ve Allah kuranda buyuruyorki

"Aranızda cehenneme uğramayacak (görmeyecek) hiç kimse kalmayacaktır. Bu Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür."

(meryem suresi 71)

öyle olunca herkesin bir şeytaninin olmasi normal cünkü o da insanin simetrisi ve cehenem için halkolmuş olani, yani ateşden ve toprakdan olani, yani ins ve şeytan veya cin

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَضَرَبَ لَنَا مَثَلًا وَنَسِيَ خَلْقَهُ قَالَ مَنْ يُحْيِي الْعِظَامَ وَهِيَ رَمِيمٌ لْ يُحْيِيهَا الَّذِي أَنشَأَهَا أَوَّلَ مَرَّةٍ وَهُوَ بِكُلِّ خَلْقٍ عَلِيمٌ

Ve darabe lenâ meselen ve nesiye halkahu, kâle men yuhyil izâme ve hiye remîm.
Kul yuhyîhâllezî enşeehâ evvele merratin, ve huve bi kulli halkın alîm.

Meali :
Ve kendi yaratılışını unutup Bize misal getirdi: "Kemiklerimiz çürüyüp dağılmış haldeyken kim onlara can verecek diriltcek?" dedi.
Ey peygamber! Onlara şöyle söyle: “Hani o kemikleri ilk defa yaratıp, hayat veren var ya, işte O yeniden diriltecek. Çünkü O, her tür yaratma eyleminin bilgisine sahiptir.”

(YASİN Suresi 78 - 79. Ayet)

Bu ayeti nasil anlamamiz lazim :
seni ilk yaratan(Dogurtan ve doguran) kim? yani ilk rahman kim? ilk baba, ilk yarah yani rahman rahim, yani onlar anen(ilk rahim) baban(ilk rahman) olan halifeler, peki onlari kim yaratti (dogurttu ve dogurdu) onlarin annesi babasi olan yarah yani rahman rahim deden ve ninen, ve onunda onunda ninesi dedesi,.... derken, ve ilk yaratilan, Hz adem ve ademdeki rahmani(zekeri), ademe veren ulu rahman ilk bölünmez bütün, ve ondan bir parca koparip ilk rahaman ve rahim olan, ve anne va baba olan hz ademi ve havvayi halkeden, ilk zeker ve rahimi halkeden. ve öyle olunca yaratan yani zeker ve rahimmiş, yani (Bismillahirrahmnirrahim) Allah - rahman - rahim. yani insani kendi suretinde yarattiya atfen, yani ve
Hadisde Gecen
"...Sonra Allâhü Teâlâ hazretleri, onların (yeni arazinin ve ölülerin) üzerine Arş’ın altında meni şeklinde bir yağmur yağdırır. Göğe yağmasını emreder. O da kırk gün yağar, herkes dirilir."

denilen haşr hadisesi, yani ilk yaratan ve yaratmayi bilen, rahman olan Allah, ve öyle olunca, meni ise yedigin icdiklerinden oluşan bir tohum, öyle olunca seni yeniden diriltmesin işde bir başka anne babada senin parclarin yeniden meni olunca, seni o ulu zekerin parcasi olan zeker ile yani sirattan rahme ulaştirir, cennete ulaştirir, ve orda, ilk yaratma herzaman cennettedir işde, ve öyle olunca arindirlimiş temiz sterilize mekan "rahim yumurta ve cenin" ve hal böyle olunca işde ondan geldik ona döncegiz, ve ona dönünce toprak olunca, eger iyi amel ettiysek, yeniden yüze cikip bir filiz bir bitki olup hemen bir bedne gecebiliriz, amma eger demir veva civamiz fazlaysa, derinlere derinlere gideriz Allah muhafaza. insanin hertarafi civa degildir amma, civasi fazla olan olabilir, yine demir vücudunda fazla olabilir, yani yaptiginla yediginle ve ona göre ne amel işlediginde yediklerin ile alakali, ve öyle olunca, temiz yiyip temiz giymek, ve temiz işler tutmak, işde cennete götürür, yeni bir bedende can olmaya götürür yine kötü ameller, kötü fikirler de insani dibe dogru ceker karanliklar yurduna, allah muhafaza. ve ne buyuryuor rabbim

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

رَبَّنَا إِنَّكَ مَن تُدْخِلِ النَّارَ فَقَدْ أَخْزَيْتَهُ وَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ أَنصَارٍ

Rabbenâ inneke men tudhılin nâre fe kad ahzeytehu, ve mâ liz zâlimîne min ensâr.

Sadakallahul Aziym ALİ İMRAN Suresi -192 ayet

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Meali :

“Rabbimiz! Sen kimi cehennem ateşine sokarsan, onu rezil etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur.”

Sadakallahul Aziym ALİ İMRAN Suresi -192 ayet

herkes isditadi ve fiilleri amelleri dogrultusunda, ya cehenneme odun olma yolundadir, yada cennete nimet olma yolundadir.

Rabbim, mehdi ve cemaatine, ölüpde"O ndan gelip O na yani Topraga döndügünde" önce bir cennet nimetine yol bulup filiz ve bitki olmayi, ve sonrada yeniden toplanip haşrolcaklari, imanli bir bedene dogru yol bulmayi nasip etsin.

---oOo---


أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ


''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.

Elfatiha maassalavat.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.

--OoO--

Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 15 Şubat 2016 2016 Pazartesi

Original Kar © glan

Print this item