![]() |
Bediussemavati vel ardz (Kar©glanin 08.02.2014 Vaazi) - Baskı Önizleme +- Tunca-Forum (https://tunca-forum.com) +-- Forum: TASAVVUFİ VAAZLAR DİNİ SOHBETLER (https://tunca-forum.com/forumdisplay.php?fid=9) +--- Forum: Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hocanın Tasavvuf Sohbetleri Arşivi (https://tunca-forum.com/forumdisplay.php?fid=209) +---- Forum: 2014 Tasavvuf Sohbetleri Arşivi (https://tunca-forum.com/forumdisplay.php?fid=214) +---- Konu Başlığı: Bediussemavati vel ardz (Kar©glanin 08.02.2014 Vaazi) (/showthread.php?tid=1717) |
Bediussemavati vel ardz (Kar©glanin 08.02.2014 Vaazi) - RasitTunca - 07-07-2018 Bediussemavati vel ardz (Kar©glanin 08.02.2014 Vaazi) 08 Şubat 2014 Cumartesi Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Bediussemavati vel ardz, enne yekünü lehü veleden velem tekün lehü sahibetün,ve halaga külli şeyin, vehüve bikülli şeyin aliym. Zelikumullahü Rabbuküm,La ilahe illa hüve, Ve haaligu külli şeyin feabuduh, vehüve ala külli şeyin vekiyl. La tudrikuhul ebsaru vehüve yüdrikul ebsar,vehüvellatiful habiyr. gad caeküm besairu min Rabbikum, Vemen ebsare velinefsi,vemen amiye fealeyhe, vema ene aleyküm yahfiyz. Sadakallahul aziym. Enam Suresi 101 - 102 - 103 -104 Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Yerlerdekiler ve göklerdekiler her işinde onu cagirip yardım dilerler(bediu kelimasi dea dan türemişdir dea davet veya telefon ile aramak gibi bir mana, yani herkes demezmiki zorda darda kalinca yetiş Ya Rab diye kimi cagirirlar? onu. yahut cocuk anne diye aglar annesini cagirir, yani Ya rahim olan anne gibi bir tecelliyata bürünen allahi. yahut baba derler, yani rahman gibi bir tecelliyata bürünen allahi cagirir. yahut mide rizik diye cagirir, yedirip doyuran rezzak olan Allahi davet eder, yani rezzak veya rizik halinde teceliyat gösteren Allah. yine nefes aliriz ve hay olan allahi cagiririz, ve hayat veren Allah tecceliyatindaki oksijen cagrilir. yine vücuttan atilcak ölüler için karbondioksit cikisi, nefes vermede mümit olan allahi davet ederiz,yahut cagiririz,yani ölülerin rabbi olrak tecelli eden rab davet edilir o zamanda,....) Hicbir varlik onun cocugu degildir,sizden hicbirinizde onun sahibi veya eşi degilsiniz. Herşeyi O, yaratti. Herşey onun ile bilinir.(Bilmenin ve biliginin yegane kaynagi O, dur). işte O, Rabbiniz olan Allahdir.O, ndan başka Tanri Yokdur. Ki O, Onu taniyip bilenler (den başkasini ) i yaratmamişdir.(yani insan dogunca annesini bilir babasini bilir, hic insan doguran annesini yahut ona merhamet eden aciyan koruyan emziren annesini bilmezmi, yahut koruyan gözeten, babasini bilmezmi, yahut yedigi ekmegi tanimazmi, bilmezmi. yani Ne biliyor ise insan, bütün bildikleri bikülli şeyin alimdir. O, nun ile bilinir yani ). O, Onlarin hepsinin Vasisidir yani bütün külfiyatlari: yemeleri, icmeleri, giymeleri, gitmeleri, gelmeleri, bakmalari, söylemeleri onun üstünedir.onun vekaletinde yerler, onun vekaletinde giyerler, onun vekaletinde söylerler, hepsine vekildir O, başlarinda hazir ve nazirdir. Kimse onun Sirrina mazhar olamaz onun geldigini gittigini bilemez. Oysaki O, herkesin Sirrina mazhardir ve bilir (gizli ve acik nesi var nesi yok O,bilir) O inceden inceye herşeyden haberdardir.Size Rabbiniz bir SIR ile geldiginde, kimde onu basireti ile bilirse, O, nun nefsi ne için (yaratilmiş bilir). Kimde nefsine kör bakiyor ise, ona bakişi, boş bir bakiş olarak geri döner. Ben ise sizin bakişlarinizin bekcisi degilim.( yani kimler boş boş bakiyor, kimlerde nefsini ve Rabbini bilerek bakiyor, bekcilik edecek degilim artik, dileyen nefsinide Rabbinide bilir ve bulur). Sadakallahul aziym. Enam Suresi 101 - 102 - 103 -104 Allahümme salli ala hayri halkillah. Yolculugumuza başliyoruz. Bugün bizim herşeye eleştirerek bakmamizi örnek alan insanlar herşeye eleştirmen olrak yaklaşir olmuşlar ve sonunda bununda cilkini cikarip imanada eleştirmen olarak yaklaşmaya kalkiyorlar ve diyorlarki eleştrilirek elde edilen iman iyidir diyorlar. Dikkaaat!!! Eleştrimek güzeldir, cünkü soran insan cevabinida arar buluir ve ögrenmenin prensibi sormakdan gecer, sormasini bilen insan ögrenir. Amma ancak ameli meselelerde eleştrici olabilirz. itikadi ve imani meselelerde eleştirmenlik kabul edilmez. peygamber alişveriş ederken pazalrik edin dedi diye, sen matematik ögrenirken eger hoca, iki kere iki dört dediyse, bunu üc olmazmi, beş olmazmi diye, sorgulayamazsin. sonuc dörttür, bunun başka şikki olmaz. kesin hükümlerde degişme olmaz. ve kuranda rabbimizin buyurdugu sen Allahin ayetlerinde bir degişme görüyormusun meselesi budur. yoksa Allah gözü en güzel ve saglikli halde yaratmiş, amma göz zaman gelir bazi kurallara uymayanlarin hatasi ile bozulur, ve o zaman, hani Allahin adetullahi degişmezdi, işde degişdi, göz ciplak gözle görür iken, gözlüge muhtac oldu ,degişdimi degişdi, öyleyse bu degişme göstermesi, Allahin bir göz için koydugu kurallari bozmaz, Allah saglikli göz denen mahluk için belli standartlar vermiş, senin, benim,onun, gözünün bozuk olmasi bizim yalniş tercihlerimiz yüzünden. ve itikadi mesele, mesela: Kulhuvallahu ehad. bunu sen eleştiremezsin neden ehaddir, neden sameddir, deme hakkin yok yani, hocam iki ikere iki, beş etse olmazmi, yahut iki kere iki, 21 etse olmazmi demek gibi olur, bu işin pazarligi olmaz. kisa bir nükte: biz tarikati nakşibendiye intisab ettikden sonra, sofiler yavaş yavaş cogalmaya başladi, ve bir arkadaşimiz sofi oldu. oda kardesini nakşi vekili abi gelince cagirdi, ve onunda sofi olmasini istiyordu. bu kardeşimiz sofi olcak amma, vekil abi ile tartişiyor, o öylemi, bu böylemi, sabaha kadar tartiştilar, neredeyse sabah namazi cikcak daha o sofi olcak arkadaşin sorulari bitmedi, en sonunda vekil abi bikti, diycek olcaksan ol olmaycasan, .... .diycek vaziyete geldi. hepimizin israri ile tövbe aldi, amma haala kalbi mutmain degil, nakşi tarikati dogru bir yolmu inannip güvenemiyor. hani bir magazaya bir müşteri gelir, ve tezgahtara der: şuna bakabilirmiyim der, tezgahtar onu indirir bakar, bu seferde birde şuna bakan der , onuda indirir onuda begenmez, bu seferde öbürünü derken bütün raflar iner, ve tezgahatarin burnundan gelir, o orda bir görevli amma, demek ister defol git ulan , amma diyemez eli mahkum ve müşteri en sonunda, o magazadan birşeyde almadan cikar gider. o tezgahtar ikinci müşteriye hazirlanmak için, bütün mallari dürüp büküp rafa kaldirmasi gerekir, nasil kizar, ve biri bitince böyle müşteriden bir ikinci gelse, en sonunda demezmi bu tezgahtar, hadi lan defol git diye. yani delinin getirdigi su üstünü yumaz derler. yani adam iman etcek birde bunun incigini cincigini eleştircek hay ..... ben böyle,... yani itikadi meselelerde, ya inanirsin, yada inanirsin yoktur bunun alternatifi. eleştirmek güzel amma mesela: yumurtami tavukdan cikdi, tavukmu yumurtadan? bu uzar gider, sen babanin oglusun, baban kimin oglu? yani, sor sor, nereye kadar, en son hz ademi bulduk. ademin babasi kim? onun babasi yok ,onun rabbi var. o zaman rab kim? Allah. onuda sor kim o zaman bu Allah? bunu anlamak ancak , Allahi, Allahin kendi buyurdugu ile olur.O, O,nun ihlas suresinde buyurdugu gibidir. yani vahiy orda devreye girer. sen bilmedigin bir insanla karşilaşsan, o demezse, ben filancinin ogluyum, flancinin kocasiyim diye, sen nerden bilceksin, işde vahiy ve Allah ihlas suresiden, Allahin kim oldugunu bize bildiriyor . buyurur: Allah ehaddir. tek diri ve ayakda olan ve, Allahüssamed. herşey ona muhtac iken o hic kimseye muhatac olmayan. lem yelid velem yüled. O dogmamiş dogrulmamiştir ve, velem yekün lehü küfüven ehad. onunla denk ve menend baska birşey olmayan dir O. ve yine başta yazdigimiz ayette vahiy ile, kendi kelami ile, Rabbimizi bize kendini tanitmakdadir. Sonucu bilen için mucize keramet gerekmez. eleştiren kimse sonucu bilmeyen kimselerdir. Hangimiz ilkokula giderken carpim tablosunu ögrenirken, iki kere iki, niye dört diye sordukki. hepimiz dört diye kabul edip inanmişken, hocalarin hocasi olan Erraşid olan Allah, eger kelami kadimi kuranda ihlas, suresi ve enam suresinde zati aalaasinin kim ve ne oldugunu nasil bildirdiyse, öyle iman etmek gerekir, buna pazarlik edip eleştiren, inanmak için keramet mucize arayan ahmakdir. ve kendine ne bir keramet nede mucize bulabilir. iki kere iki dörttür bu olsa olsa ancak ve ancak dört tane bir veye iki tane iki veye bir üc ve birden oluşabilir desek, yeterli gelmez yine raflarda tazgahta mal komayip indirirler, ve derllerki 3,65 ve 0,45 de dört eder diye binlercesinide ele alip, eleştirip sorar ahmak olanlar. sonuc belli iken senin cevap şiklari araman ne kadar abes işdir.Afyondan Ankaraya gidecek bir adam, isterse Afyondan cikar Newyorka gider ordanda holywuda varir sonra Pekine gider ,.. sonra Ankaraya varabilir. akilli adam, işi acele olan adam, en kestirme yoldan Ankaraya nasil gidilir ise, o yoldan gider, onun için Newyorka gitmek gerekmez. evet Newyorkdanda, Andromedadanda Afyona yol gider, senin derdin ne , imanmi yoksa inkarmi.derdi ve tabiati inkar olan kimse, sebebler mucizeler, kerametler arar. derdi iman olan mümin tabiatli kimse için tek sonuc yeterlidir. birisini tanimak için, o kimse, ben ahmet deyince, hadi babani getirde senin ahmet olduguna inanalimmi diyecegiz, babasini getirince babanda babasini getirsin diyebilirsin, ve bunun sonu gelmez seni ne inandircak, o kişinin ahmet olduguna.... bu insanlik nuh nebiye inanmadilar, sonra sonra ibrahim geldi, onada inanmadilar, sonra sonra muhammed geldi, ona dahi inanmayanlar cok oldu, şimdi bu Raşid kul deyince inanimivercekler, yine tabiati kafir ve inkar olanlar eleştircek, biz bütün raflari tezgaha indirsekde, onlar imani bu magazadan almadan cikip gitceklerdir velhasil kelam. O yüzden ameli konularda sorun eleştirin berekettir,yeni yeni hükümler ve ilimler ortaya cikar yeni fetvlar meydan gelir.amma itikadi ve imani konularda, sakin haa sakin eleştirmeyiniz, sonra Allah da kim diye sorarana kadar giderisiniz, ve dersiniz: o zaman Allahi kim yaratti der, ve şeytan olur cikarsiniz. iman cok ince bir cizgidir sapma olunca hemen belli eder, yani işde elektrikdeki frekans, insanin kalp atişlarini gösteren cihaz, yani kalp allah dedikce hayat bulur, ve ne zaman Allah demeyi unuttu, ve (bediussemavati velardz) Rabbini cagirmasini unuttu, can cikar ölür. can cikmayinca ümit kesilmez derler atalar. işde nemrutun mancinigina binen ibrahim, bana Allah yeter dedi, başka birşey istemem dedi. Allah yettimi ona, yetti. ve Rabbimizi ona,ateşi gülbahara döndürdü. sen ben ibrahime inanmiş isek, o zaman bizim için neden ateş gülbahar olmasin, öyleyse, Allah dogaya kanunlar kurallar koymuş, yani adetullah koymuş, ve ölcüler tartilar koymuş. biri diyorki, meşhur, medyada meşhur bir hoca, muhammedsiz olmaz diyor, bre adam Allahin 124 bin peygamberi var ,ölcü sadece muhammed mi sanirsin sen. muhammed altin terazisi ise sen kömürcüye gidince muahmmed terazisiylemi kömür tartcan bre ahmak herif, halbuki kömürü kantarla, tonla tartarsin, altini miskal ile. yine elektirigi ölcmek için, altin kantarida işe yaramaz, elekrtrigi ölcmek için kilowat saat denen cihaz ile tartilir ölcülür, hic zarraf kantarini getrisek, sayac diye ceryan teşkilatina baglasak ölcermi. yani 124 bin peygamber herbiri ayri bir kantar, ayri bir cihcazdir. ve ölcü tek degil, onlarin hicbiri digerinden ayrilmaz, amma arlarinda hepsi kendine has özeldirler. ve bize kurallara yasalara adetullaha uymak düşer. kirmizi yaninca dur demek trafigin ölcüsü, yeşilda gec, sarida bekle. ne zaman kurallar ihlal edildi, bir kaza bir bela orda bulunur. öyleyse Allah bunca peygamberi boşa gönderdide, bir muhammedmi var sanirsin, hoca. muhammedden başka ölcü tarti yokmu sanirsin. Namaz hem beden ile hemde dil ile yapilan bir ibadettir. salat demek, salavat kökenlidir. yani dil ses yapacak ve bazi nakşileri görüyorum kalp diliyle namaz kiliyorlar, bu namaz sahih degildir. ve rivayetle sabittir, muhammedin mescidine girilince ari ogultusu veya su kaynamasi gibi ses gelirdi, onlar namaz kilarlarken. dil dönmeden ses yapamdan salavat olmaz. Ashabi kiramdan birisi, savaşda yere düşen rakibinin, iman ettim beni öldürme demesine ragmen, o ashab onu kiliclamiş, ve bunu peygambere anlatan bir başka ashabi kiramain sebebi ile onu cagirir, eyvah yazik etmişsin der peygamber. o ashab derki o korkudan öyle dedi der. bunun üzerine muhammed hel şakkal kulub, der sen onun iman etmedigine kabini yaripda baktinmi der. yani o yüzden salavat dil ile yapilan ibadet demekdir. ve salat namaz hem dil ile hemde bedenle yapilan ibadetttir, işde etihayatü vesselavati demek, işde namazda dilin dönmesi, ve söylemesi gerektiginin delilidir. ve o yüzden seni gören birinin bu namaz kiliyor diyecek kadar, duyulcak bir ses ile namaz kilman gerekir . senin namazmi kiliyon yoksa budayami tapiyon,şeytanami tapiyon karşindaki kalbine girip kalbini yarip bilemez. biz sana bakinca, ve seni duyunca, ha bu müslüman namaz kiliyor dememiz için, senin en azindan fatihani duyacagiz. sen dahi, kendi sesinle fatihayi duycak şekilde okuycan, yoksa dünyada herşey aşikare olunca, süleyman ve mehdi saltanati kurulunca ,birisi için bu Allahi koyup budaya tapiyor derlerse, varsak seni namaz kilarken bulsak, ve sen dilden okumayip, fatihayi kalbinden gecirmek sureti ile namaz kilsan bu budaya tapiaor die karar verebilirizi ve ölümüen ferman verebiliriz. deseki birisi buadam azili kafirdir şeytana tapiyor deseler, ve varsak sen namazda olsan, ve biz senin şeytana tapinmadigini dilindeki kuran ayetlerinden anlariz, yoksa boynuna kilici yiyebilirsin. kalp dili ile namaz olmaz.kiraat demek garee kökünden gelir,garee demek okumakdir, yani kalbden gecirmek degil. ve kiraat farzdir. sen kalpden gecirip, farzi terkedersen o namaz kabul olmaz.o özürlü namazidir, ve ne zaman ecel tahtana azrail oturdu, kalbinide sökecek, o zaman dahi muhammed ettahiyetüdeki parmak işaretini yapip, refiki alaya demişdir. yani o parmak işareti yapmak demek son namaz demekdir. ve filimlerde yaparlar biri baygin düşünce veya yeniden dirilince birinin sag elinin işaret parmaginin herket etigini gösterirler .yani mührü refiki ala vaazimizi yeniden okuyun ruh mührü refiki aalaadan girer, ve ilk can ordan parmakda hareket ile olur. ve son namazda, yine ordan işarert parmagindan , son refiki aalaa işareti ile olur. ve o şehadet işaretidir, ve Allahdan gayirisini yok saymak, ve ben ölüyon amma Allah vardir ve birdir demekdir. Allah insanlardan bazilarini cinlere cinlerden bazilarinda insanlara musibet için gönderebilir. ve insanlarin cinlere musallat olmasi, cinci hocalarin cinleri emirleri altina alip, onlari yakmak yok etmekle korkutup, başka insanlara ve veya cinlere zarar vermede kullanmalaridir. böyleceo adam o cinlerin musibeti olur. ve yine böyle cinlerde bazi insanlara musallat olarak, bazi insanlarin musibeti olurlar. ve bunlardan kurtulmanin yolu, böyle cinleride insanlarida hasta etmek için ugraşan, cinci hocalarin öldürürlmesi ile olur . böyle bir hoca hem cinlere eziyiet ediyordur, hemde o cinlerle insanlara. böyle zalimin ve muzur bir kafirin boyunun vurulmasi hem o insanlari kurtarir, hemde o cinleri hüriyetine kavuşturur. muzurun katli vacipdir. ve gecenki vaazimizda, tarikati nakşibendiyi yani Ebu bekir yolunu , ve burhamiye ve dusukiye yani Ali yolunu bitirdigimizi yazdik, ve yunusun erdigini kendinin dahi bilmediginden bahsettik. birinin erdigini göstermesi için illa mucizemi göstemesi lazim. Allahin, nice gizli evliyalari vardir, ve onlar bir kubbebin altinda namaz kilarlarda, kimse onlari bilmez, ve onlar cemaatten biri gibi gelir giderler, pazarda carşida görürsün onlari, ayni sen ben gibidirler, amma akşam yalniz kalinca senin bilmedigin halde meleklerle ve Rableriyledir onlar. kemal demek zaten ucmak kacmak degil, Allahi ve nefsini bilmek sanatidir. her bilenin üstünde bir bilen vardir, ve kemalatina göre, sen, Allahi ve nefisini bilirsin. ermek budur, yoksa denizde yürümek havada ucmak kemalat degildir. kuşlarda ucuyor, o zaman bu kuşlarin hepsi evliya olmasi lazim. yine ördeklerde suda yürüyür, onlarin hepside evliya olmasi lazim, nerde o zaman bu kadar evliya, hani nerde . o yüzden eren kimse için kemaline ergin kimse derler .kemalat demek Allahi ne kadar bilme sanatidir. cibillyati kedi olan birinin Allahi bilmesi ile, köpek olanin, Allahi bilmesi farkli şeylerdir. cibilliyati kedi olanla köpek olan yani, köpek olanin sahibini bilmesi Allahi bilmesidir.yani sahiplerin sahibini bilmek en yüce mertebesi onun. ve bir sahibe ulaşmasi demek işde Rabbine kemalatina yolcu olmasi demek. ve onun sahibi onu nasil egitir ise, o onda mahirlik kazanir.avci köpegi avlanmasini, koyun köpegi cobanliga mahir olur yani.işde tarikatlarda böyle cibilliyat cibiliyatdir, senintarikatin ve seyri suluk yolun nedir sahibin kimdir, nedir ve seni neye erdirmek ister, ve sen ancak nefsini bilince, cibilliyatini taniyinca anlarsin. ve insanlar hem adetullah ve kurallara asi gelirle,r birde sitem ederler. mesela taa cok eskiden, at ile eşşegi ciftleştirip, bundan katir denen kirma dogurtan insanoglu, birgün o katirin cibilliyati olan evladi olunca, ve evladida kisir olunca, birde dokturcu dokturcu cocuk arar, tüp bebek arar. bire ahmak sen kurali cignedin at ile eşşegin birleşmesi dogal degilken, sen at ile eşşegi evlendirdin, ve ondan kisir katir dogurunca, niye sitem edersin birde bunun cocugu olmuyor diye. yani cins cinsi ile olcak, kurt kurt ile, kuş kuş ile evlencek yani. bir kuşu at ile evlendirirsen ne olur, düşünsene kanatli at dogurursa bunlar, evet cizgi filimlerde yapiyorlarya, sonrada bundan canavarmi cikar haydutmu cikar bilemem artik, yani mizani bozmayin sakin, kurallari ihlal etmeyin ,ne zaman kurallar ilhlal edildi, bela ve musibet ve hastalik ordadir. vesselam. işde klonlama ve tüp bebek bu yüzden zararlidir, kimin tohumu, at ile eşşekmi, sinek ile inekmi nebilcen bunlari. Rabbim hakki hak bilip, hakka şeksiz şüphesiz ittiba eden, ve batilida batil bilip batildan, dere bucak kacan kullarindan eylesin, ve dosdogru yolu sirati müstakimde, inanan kullarini istikamet sahibi eylesin. Elfatiha maassalavat Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca Schrems, 08.02.2013 Cumartesi Original Kar © glan |