![]() |
Peygamberimizin Babası Abdullah Kimdir? - Kutlu Doğum Haftası (14.04.2015 Vaazi) - Baskı Önizleme +- Tunca-Forum (https://tunca-forum.com) +-- Forum: TASAVVUFİ VAAZLAR DİNİ SOHBETLER (https://tunca-forum.com/forumdisplay.php?fid=9) +--- Forum: Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hocanın Tasavvuf Sohbetleri Arşivi (https://tunca-forum.com/forumdisplay.php?fid=209) +---- Forum: 2015 Tasavvuf Sohbetleri Arşivi (https://tunca-forum.com/forumdisplay.php?fid=213) +---- Konu Başlığı: Peygamberimizin Babası Abdullah Kimdir? - Kutlu Doğum Haftası (14.04.2015 Vaazi) (/showthread.php?tid=287) |
Peygamberimizin Babası Abdullah Kimdir? - Kutlu Doğum Haftası (14.04.2015 Vaazi) - RasitTunca - 05-31-2018 Peygamberimizin Babası Abdullah Kimdir? - Kutlu Doğum Haftası (Kar©glanin 14.04.2015 Vaazi) 14 Nisan 2015 Salı أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم قُلْ إِنِّي أُمِرْتُ أَنْ أَعْبُدَ اللَّهَ مُخْلِصًا لَّهُ الدِّينَ Zümer-11 اتَّبِعُوا مَن لاَّ يَسْأَلُكُمْ أَجْرًا وَهُم مُّهْتَدُونَ وَمَا لِي لاَ أَعْبُدُ الَّذِي فَطَرَنِي وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ Yasin -21 - 22 أَلَمْ أَعْهَدْ إِلَيْكُمْ يَا بَنِي آدَمَ أَن لَّا تَعْبُدُوا الشَّيْطَانَ إِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُّبِينٌ وَأَنْ اعْبُدُونِي هَذَا صِرَاطٌ مُّسْتَقِيمٌ وَلَقَدْ أَضَلَّ مِنكُمْ جِبِلًّا كَثِيرًا أَفَلَمْ تَكُونُوا تَعْقِلُونَ Yasin - 60 - 61 - 62 Sadakallahul Aziym Zümer Suresi 11 - Yasin Suresi 21 - 22 - 60 - 61 - 62 OKUNUŞU: Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Kul innî umirtu en a’budallâhe muhlisan lehud dîn. (Zümer Suresi 11) İttebiû men lâ yes’elukum ecren ve hum muhtedûn.Ve mâ liye lâ a’budullezî fataranî ve ileyhi turceûn. Yasin Suresi (21 - 22) E lem a’had ileykum yâ benî âdeme en lâ ta’budûş şeytân(şeytâne), innehu lekum aduvvun mubîn.Ve eni’budûnî, hâzâ sırâtun mustekîm.Ve lekad edalle minkum cibillen kesîrâ, e fe lem tekûnû ta’kılûn.Yasin Suresi (60 - 61 - 62) Sadakallahul Aziym MEALi: Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim De ki: "Muhakkak ki ben, Allah’a, Dindar ve ihlasli bir kul olmakla emrolundum."(Zümer Suresi 11) Sizi Sorgulamayan, yani ne kazandiniz yani ahiret azigi olarak ne ecir kazandiniz diye sizi sorgulmayan Mehdiye Tabi olun. ingilizcede zamirler "He,She,her,him" ayni arapcanin benzer yapisinda ve o ayete gecen "vehüm" yani ingilzcede "him" demekdir ve yani türkceside "O na" demekdir Onlar demek degildir o cümlede ve mühtedün demekde: "hani sizi o dogru yola cagiran mehdi varya, işde O na tabi olun itaat edin demekdir." bu ayetin genel manasi.Yasin Suresi (21) Ben Neden O na itaat etmek zorundayim derseniz: Cünkü dönüşünüz O nadir.Yasin Suresi (22) yani önceki vaazlarda dedigimiz Muhammedin ümmeti olmak için onun cikdigi daga hiraya cikariz ve sevre cikariz ve onun dagi var, herkesin bir dagi var. ve anneye vaaz olcak cocuk için toplanan en saf maddelerden meni üretilir, ve o menideki cocuk tohumunun, cennete, anne karnina vaaz olmasi gecmesi için, o son dag yani dikilimiş kalkmiş zekeri tirmanmasi lazimki, annesine gecebilsin ve cocuk olup dogabilsin. Sirat nedir köprü yani Cennete gecilen Köprü. Erkegin zekeri babadan anneye gecilen köprü degilmi? cennet Analarin altinda, veya ayaginin altinda ise, yani altinda alt kisminda, ferc uzvu rahmi ise, yani zeker ona gecilen, cennete gecilen bir köprü degilde ne? ahmak insanoglu! sen daha hangi sirat köprüsünü ariyon aaa ahmak. o köprü kildan incedir diyor ve zekerden geciş yapan olmadigi zaman kapaninca onun icinde borusu incecik bir cizgi gibidir amma, ondan sidik veya meni gecerken o meni veya sidik gecicek kadar acilir.yani kildan ince bir köprüymüş. ve daha önceki vaazlarin sesli olaninda söyledik: muhammed ümmmeti demek, onun dagina cikip onun dagindan inenler yani onun zekerinden dökülenler onun ehli ümmeti demekdir, yani o zaman O ayette gecen dönüşünüz onadirdan kasit, yani şimdi zamanin sahibi mehdidir ve sizler eger onun ashabi(arkadaşlari) veya ümmeti iseniz, o zaman onun dagina cikanlarsiniz, yani onun dagina cikmak için, ona dogru geri dönenlersiniz demekdir bu yani. "Ey Âdemoğulları! Ben, sizlerden şeytana kul olmayacağınıza dair ahd almadım mı? Muhakkak ki o (şeytan), size apaçık bir düşmandır. Bize itaat edip tabi olunki bu sizi sirattan gecircek olan yoldur. Sizden coklari, bunu anlamayan cibilliyatsizlardir, daha haala aklinizi caliştirip kullanmayacakmisiniz." Yasin Suresi (60 - 61 - 62) Sadakallahul Aziym Ettehiyyatü Duası Arapça اَلتَّحِيَّاتُ ِللهِ وَالصَّلَوَاتُ وَالطَّيِّبَاتُ؛ اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ اَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ؛ اَلسَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللهِ الصَّالِحِينَ؛ اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلهَ اِلاَّ اللهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ Ettehiyyatü Duası Okunuşu "Ettehiyyâatü lillâahi vessalevâatü vettayyibâatü esselâamü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetüllâahi ve berakâatühüü esselâamü aleynâa ve alâa ibâadillâahis salihiyn. Eshedü ellâa ilâahe illallâah ve eshedü enne Muhammeden abdühüü ve rasüülüh." Ettehiyyatü Duası Manası "Her türlü kavlî, bedenî ve mâlî ibâdetler Allâh'a mahsustur. Ey sâni yüce Peygamber, selâm ve Allâh'in rahmetiyle bereketleri senin üzerine olsun ve selâm bizlere ve Allâh'in sâlih kullarina olsun. Ben sehâdet ederim (yakînen bilirim) ki, Allâh'tan baska hiçbir ilâh yoktur. Ve sehâdet ederim ki Hazret-i Muhammed Allâh'in kulu ve Resûlüdür." OKUNDUĞU YERLER Namazların her oturuşunda okunur. İbnu Mes'ud (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana, avucum avuçlarının içinde olduğu halde, Kur'ân'dan süre öğretir gibi teşehhüd'ü öğretti." " Tahiyyât, (:::)ât ve salavat Allah içindir. Ey Nebi, selam, AIlah'ın rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah'ın sâlih kulları üzerine de olsun. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, yine şehadet ederim ki Muhammed AIIah'ın Kulu ve Resüludür." Abd demek Kul demekdir yani "ahmet mehmet fadime fatma" Allahu Teala, Peygamberin babasinin ismini öyle tesadüf eseri Degil, bizzat bir hakikati, bir SIRRI gizli ve hafi bir bicimde haykirmak için Abdullah yapmişdir. Abdullah demek Allahin kulu demekdir. ve Muhammedin babasi Allahin kullarindan bir kulmuş, ve bu da demekdirki, yani hem ahmet, hem mehmet, hem kenan, hem ridvan, hem cebrail, hem Michael, yani baba olan herkes, yani Allahin kullari onun babasiymiş. ve bizler Muhammed ümmetiysek,yani hemde muhammedin yeni versiyonlari klonlari isek, o zaman muhammed, hem ahmetten, hem mehmetten, hem tayfurdan, hem ferdiden,... olma bir fatma, bir fadime bir ahmet veya mehmet,.... olabilir. ve Bizler namazlardaki her tahiyatta Ettahiyatüyü okuyarak O nun yani Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellemin, Allahin hem Rasulu hemde kulu, bir abdi oldugunu ikrar ederiz, yani herhangi bir kulu oldugunu ibraz ederiz, ve bunada şahid oldugumuzu söyleriz. Hz. Peygamber; namazların sonunda daima oturmuş, ettehiyyatü'yü okumuş ve okunmasını ashâbına da emir buyurmuştur (bk. Buhârı, Ezân, 148, 150; el-Ameli's-Salât, 4; Müslim, Salât, 56, 60, 62; Ebû Dâvud, Salât, 178; Tirmizî, Salât, 100, Nikâh, 17). Başka bir hadiste; "Namazı ben nasıl kılıyorsam siz de öylece kılın" (Buhârî, Ezân, 18, Edeb, 27, Ahâd, 1) buyurulmuştur. Öyle olunca her Dogan Muhammed dogar yani Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: "Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar." (Buharî; Müslim) Her dogan muhammed ise, bütüne dogru gitmek yöntemini kullanirsak bu bilgide, yani o zaman Muhammedin babasi Abdullah demek, Allahin bütün baba olan kullarina hasmiş ve bütün babalar muhammedin hem babasi, hemde onun klonlariymişiz. ve böyle olunca, muhammedin dogumunda hicri takvimi ele almak demek, senenin her günü, her saati, muhammed doguyor , ve dogmuş demek olur. o yüzden muhammedin dogumunu, öyle miladi takvimde, bir gün veya bir haftaya hapsetmek zulumdur.ve ahmetler mehmetler fatmalar franzlar her an her saatte doguyorsa, ve her dogan muhammed fitratinda doguyorsa, o zaman, her an, her saat, ve her doganin dogum günü, muhammedin dogum günü demek, ve o yüzden işde hicri takvim, dini hükümlerde, en itibar edilcek takvimdir. ve hem manevi uhravi manasi, hemde fiziki boyutu, hemde gizli icerikleri vardir onun cünkü. cünkü hicri takvim ile hesaplaninca , ve ramazanin her sene on gün önce gelmesi demek, ramazan yaklaşik 83 sene icerisinde bir defa tur atar, ve her aya gelir , sonra bunu 30 la carp senede bir belkide her güne, ve yine onuda 60 la carp her saate, ve onuda 60 la carp her dakikaya gelir,... ve her an o dogar ve dogmakdadir. ve onun dogumuda her gün her an her saat her şehir her köy her vakittedir. öyle nisanda bir haftada degildir. Peygamber Efendimize Sarımsak haram mıdır? Ey Allah’ın Rasûlü! diye sorunca “Hayır fakat ben kötü kokusundan dolayı hoşlanmam. Cebrail ile Konuşuyor olmasaydım, ben dahi yerdim ” Buyurdular. (Hadîs-i Şerîf ) Allahümme Salli ala Muhammedin, sahibul mahi Allahümme Salli ala Muhammedun, sahibul meclis Allahümme salli ala Muhammedun sahibus sohbet Allahümme salli ala Muhammedun sahibul mürşid Cebrail Aleyhisselam Yolculugumuza başliyoruz Donunu toplayamayan ahmaklar, bize akil vermeye kalkar olmuş şu dünyada. ve sogan sarimsak yiyenin yan tesirinden dolayi yellenmek veya insan hali gaz yapanlari yiyince gaz cikişi afedesiniz osurmak abdesti bozar . Ebu Hureyre r.a dan Resulullah s.a.v şöyle buyurdu : “ Herhangi biriniz hades ettiğinde - abdest alıncaya kadar - namazı kabul edilmez.” Hadramavt’ten bir adam Ebu Hureyre’ye : Hades nedir ? Ya Eba Hureyre, dedi. Ebu Hureyre : Sessiz veya sesli yellenmektir, dedi. amma osurmaninda abdesti bozmadigi istisnai durumlar vardir: yani bektaşi alevi namazi bunlardandir. yani osurdugunu unutupda abdestim var diye iman edip, inanip öyle namaz kildinsa, ve vakit cikasiyada aklina osurdugun gelmediyse, namazin sahihdir kabuldur, şayet diger şartlarida uygun ise. yine uyumak abdesti bozar Ali b. Ebi Talib r.a dan Resulullah s.a.v şöyle buyurdu : Gözler makadın bağıdır. Herkim uyursa abdest alsın. amma uyumanin da abdesti bozmadigi haller vardir, yani uyurken osurdugunu bilmezsin bazen, o yüzden uyku makada bagli diyor Hz Ali. ve eger sen bir namazdan bir namazi bekliyorsan, şeytan aleyhillane gelirki, seni abdestsiz namaz kildirmak için gaflet basar, gözlerin bir an kapaniverir. Hani mescidi Nebevide sünnet olan 40 vakit bulunmak için calişirken, bazen iki namazi yani, akşam girersin ve yatsiyida kilip öyle cikarsin ya, hocalar ve kafile başkanlari böyle yaptirirlarya. işde orda yatsi girmeden herkesi bir uhuvet ve gaflet basiverir, cünkü şeytan abdestsiz namaz kildircak, ve maun suresinde gecen, miskin kelimesinin manasi işde, miskin yani uyuklayan veya pinekleyeni uyandirmayin yani "vela yahudzu" yani "ala taamil miskin" o onun (miskinin pinekliyenin) taamidir gidasidir diyor cenabi mevla . yani uyuklayani uyandirirsan akli karişabilir, birakin o kendisi belinleyip kalksin, cünkü onun gözleri kapanir, akli ikinci namazdadir zaten, kalbi ve akli uyumaz, ruhu uyku ile ciksada, bedenden irtibati kesmez, o kücük miskinlik hali onun gidasidir diyor Rabbim. yani o azicik uyuklama, onu kalkip kilacagi namzda dipdiri yapar.ve onda hem şeytanin, hemde pinekleyen insanin gidasi vardir. Katade dedi ki : Enes’ten işittim, şöyle diyordu : Resulullah s.a.v’in ashabı uyurlardı da sonra abdest almadan namaz kılarlardı. (Müslim : 1.c.376/125.n – Tirmizi : 1.c.78.n – Ebu Davud : 1.c.200.n) Abdullah ibn Ömer r.a şöyle tahdis etti : Resulullah s.a.v bir gece yatsı namazından alıkonuldu. Bu sebeple namazı o kadar geriye bıraktı ki bizler, mescidde uyuduk, sonra uyandık, sonra tekrar uyuduk, yine uyandık. Daha Resulullah s.a.v yanımıza çıktı. Ve şöyle buyurdu : Bu gece yeryüzü ahalisinde sizden başka bu namazı bekleyen hiç kimse yoktur. (Buhari : 2.c.631.s – Müslim : 2.c.639/221.n – Ebu Davud : 1.c.199.n) Enes r.a şöyle dedi : Resulullah s.a.v’in ashabı yatsı namazını beklerken - oturdukları yerde - uyurlar bu sebeple başları önlerine düşerdi. Sonra kalkar abdest almadan namaz kılarlardı. (Ebu Davud : 200.n - Müslim : 1.c.376/125.n - Beğavi : 216-el-Mesabih) Ebu Hureyre r.a den Resulullah s.a.v şöyle buyurdu : "Gözlerim uyur fakat kalbim uyumaz." (Ahmed : 2/251- 438 - İbni Hibban : 2124-el-İhsan - Albani : 3000- S. Cami) أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم فَأَقِمْ وَجْهَكَ لِلدِّينِ حَنِيفًا فِطْرَةَ اللَّهِ الَّتِي فَطَرَ النَّاسَ عَلَيْهَا لَا تَبْدِيلَ لِخَلْقِ اللَّهِ ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ Sadakallahul Aziym Rum Suresi 30 OKUNUŞU: Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Fe ekim vecheke lid dîni hanîfen, fıtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkıllâh, zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseran nâsi lâ ya’lemûn. Sadakallahul Aziym Rum Suresi 30 MEALi: Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Allah bu dini, dinin sahibinin Sureti üzre ayaga kaldircakdir, Allahin Fitrati, veya Bu vechi ve sureti, insanlarin fitratina, yaratiliş ve dogma fitratina koymuş, yan insan suretinde yaratir, islam dininin sahibi muhammed suretinde yaratir, Allahin koydugu bu suret ve fitrati, sakın ha iptal edip bozmayiniz, Bu din cünkü fitrat ile yani yaratiliş hikmeti üzre (mehdi zamaninda ayaga kaldirilip zafer bulcakdir) kiyam ve kiyamet ettirilcekdir, fakat insanlarin cogu bunu bilemezler. Sadakallahul Aziym Rum Suresi 30 ve Hiristiynlarda dogunca taufen etmek yani kutsal suyla yikamak farz, bizde ise ölünce onu yikayip kefenlemek farz, ve ne demekdir bu peki. ve daha önce dedigimiz gibi, senin üzerinden, pul pul, her an, hücrelerin ölüp dökülmekde, ve yaşarken banyo ve abdest ile, her animizin klonu alinmakda, yani son halimizi, biz beş vakit abdest alarak, o berzaha, abdest suyu ile topraga göndeririz. ve topraga karişan o parcalarimiz, eger biz iyi hal üzre isek, ya cennete yeni bir anne ve babaya dogru yeniden rucu edip döner, yahutta cehennemlik ve günahkar ve agir maddler halione gelmişse, dibe cöküp cehennemi boylar. yada karişik kuruşuk işler yaptiysak, bir anne ve baba bulmasi, yol bulmasi, bir süluk bulmasi, bir siratttan gecmesi zor olur. ve işde hiristiyanlarda dogan cocugun vaftiz yapilarak klonu aldirlir. bizde ise ölenin klonu aldirilir. ve toprak onun o, en son halini, ot gibi, bitki gibi, meyva sebze gibi, bitirir ve onlar toplanipda, yedikden sonra bir bedende yer bulursa, ve onlari beden secip meni haline getirirse, ve babada etine tikine söz gecirebilen bir adamsa, iktidarsiz degilse, ve birde eşi sevdigi veya, sevgilisi, ona cocuk dogurmak isteyeni varsa, ondan ya evladi salih, yahut evladi zina olarak dogabilir. o yüzden bizim abdestimiz, guslumüz, mühimdir. hiristyinlarinda cocuk dogdukdan bir kac hafta veya kücükken vaftiz edilir o yeniden dogmak için mühimdir. Wikipedia diyorki: Vaftiz, kişinin alnını ıslatmak veya tüm vücudunu suya batırmak şeklinde icra edilen bir dini "arınma" ve "yeniden doğma" törenidir. İncil'in Matta Bölümüne göre (Matta 28:18-20) Mesih, dirilişinden sonra ve göğe alınmadan biraz önce şöyle dedi: 'Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'un adıyla vaftiz edin; size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim.' Diye geciyor. ve papazlar her kliseye girişde, girenleri kutsal suyla islatir, veya giren kkendisi kilse kapisinin yanidan duran suyla kendi vaftiz eder kutsar, yikar yani islatir, vaftiz klonunu alma törenidir halbuki amma, o bir aadet seremoni halini almiş, aslina uygun degildir. bizde ise, beş vakit abdest ile, bizler cünüp ve hayiz lohusa oluncada guslederiz, ve ölüncede cenazeyi yikar kefenleriz, ve onun son klonunu örnegini topraga hemen kariştiririz, yani bedeni aslisinin tamaminin cürüyüp karişmasi beklenmez. Hristiyan inanışına göre vaftiz edilen kişi Mesih İsa ile birleşmek istediğini ifade eder. Mesih İsa öldü ve tekrar dirildi. O'na iman eden insanın eski günahlı hayatı ölür ve yeni kutsal bir hayat başlar. Vaftiz töreninde eski hayatın gömüldüğü ve yeni hayatın dirildiği simgesel bir anlamda gösteriliyor (bkn.: İncil, Romalılar 6:3-6). أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم هَلْ أَتَى عَلَى الْإِنسَانِ حِينٌ مِّنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُن شَيْئًا مَّذْكُورًا إِنَّا خَلَقْنَا الْإِنسَانَ مِن نُّطْفَةٍ أَمْشَاجٍ نَّبْتَلِيهِ فَجَعَلْنَاهُ سَمِيعًا بَصِيرًا إِنَّا هَدَيْنَاهُ السَّبِيلَ إِمَّا شَاكِرًا وَإِمَّا كَفُورًا Sadakallahul Aziym insan Suresi - 1- 2 - 3 OKUNUŞU: Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Hel etâ alel insâni hînun mined dehri lem yekun şey’en mezkûrâ. İnnâ halaknel insâne min nutfetin emşâcin nebtelîhi fe cealnâhu semîan basîrâ. İnnâ hedeynâhus sebîle immâ şâkiran ve immâ kefûrâ. Sadakallahul Aziym insan Suresi - 1- 2 - 3 MEALi: Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim İnsanın üzerinden, henüz “anılmaya değer bir şey” değilken,(anılmaya değer bir varlık olana kadar) uzun bir zaman geçmedi mi? (ilk defa tek hücre olarak yaratılmasının üzerinden,anılmaya değer bir varlık haline gelmesine, doğmasına ve ona isim koyulmasina kadar geçen süre) . Muhakkak Biz, insanı (iki hücrenin) birleşimi olan bir nutfeden yarattık. Onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple onu işiten, gören (bir varlık) kıldık. Biz O na yani insana, birde soyuna giden veya suyuna giden bir yol cizdik, yani hidayet verdik, Fakat o yol onu, ya şükredenlere götüren bir yol olur, ya da küfredenlere götüren bir yol olur. yani sonunda, ya iman eden bir Baba ve Anneden dogar. yahuta, küfreden kafir bir Baba ve Anneden dogar. Sadakallahul Aziym insan Suresi - 1- 2 - 3 Sacmalamak Neden olur? deyince kücük bir kissa ile anlatalim . Osmanlinin Son zamaninda, ilmi elimizden kaptirdigimiz avrupaya, ilim calip gelmeleri için Edebiyatci şinasi ve bir kac kişiyi yollarlar , fakat onlar oraya varinca, onlar Avrupalilar salakmi onlari alip götürüp edebiyat cöplügüne birakirlar, bunlarda edebiyat şiir ögrenip gelirler. padişah ne ögrendiniz der ,avrupa da bu vardi derler, salak salak şeytanin kullaklarini fisildadigi sacmaliklari söylemeyi ilim sayarlar, halbuki tufaya gelmişlerdir. cünkü avurpa iyi tarafini saklamiş, kendilerinde birakmiş, islamdan caldiklari ilim onlarda kalmiş, bizim ahmaklar,o fen fizik, kimya teknoloji ilimleri yerine, şeytandan hallenmeyi sacma sapan konuşmayi secmişler, haci arif beyler türemiş. avrupa amerika elektirigi motoru jucagi icad etmiş, bizimkile haala failatün failatün derdinde, koca ahmaklar. uzaya gitdiler bizimkiler haala futbol dizi derdinde yine, bilgisayari interneti icad ettiler, bizimkiler internette hava atmak, mevlana laflari ile, birbirine laf sokma derdinde, o benim, bu benim, sarki benim, sayfa, telifmiş bilmem neymiş davasinda adamlar. cep telefonu televizyon icad etdi onlar, bizimkiler alamadim veremedim davasinda, adamlar ucak fabrikasi kurdu, bizimkiler sakiz patlatmak derdinde, yani işde o zirtlayasica şinasinin yedigi nane, haala üstümüzden kalkmadi, sacmalanirda, işde böyle sacmalanir. yani sacmalamak: senin bir akima, ayni sel gelince sele kapilan bir adam gibi, koministilik bilmem ne oloji akimlarina kapilvermen demekdir. ve sen o akima kapilinca, sen sen olmazsin başlarsin onun bunun uşagi olarak sacmalamaya,yani o yüzden Allah, salihlerle bereber olun buyuruyor. أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم وَمَن يُطِعِ اللّهَ وَالرَّسُولَ فَأُوْلَئِكَ مَعَ الَّذِينَ أَنْعَمَ اللّهُ عَلَيْهِم مِّنَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاء وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ أُولَئِكَ رَفِيقًا Nisa - 69 يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَكُونُواْ مَعَ الصَّادِقِينَ Tevbe - 119 Sadakallahul Aziym Nisa - 69 - Tevbe - 119 OKUNUŞU: Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Ve men yutiıllâhe ver resûle fe ulâike meallezîne en’amellâhu aleyhim minen nebiyyîne ves sıddîkîne veş şuhedâi ves sâlihîn(sâlihîne), ve hasune ulâike rafîkâ.(Nisa - 69) ------ Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekûllâhe ve kûnû meas sâdikîn.(Tevbe - 119) Sadakallahul Aziym MEALi: Kim Allah ve Peygamberlerine intika etmek isterse , o zaman o kimseler üzerine Allahin nimet verdiği Nebilerle Sadiklarla dogru kimselerle şüheda ile yani müslümanlarla yani teşehhüd edenlerle, salihlerle ve iyilelerle birlikte olsunki, (yani onlarla takilirsa dilinde sözünde fiilinde amelinde onlar olursa) , onlarda nimetlenenlerden olmuş olurlar, ki onlar ne güzel refaktcidirler, yani birlikte olunan kimselerdirler.(Nisa - 69) Ey iman edenlere ittika edenler, yani onlara takilanlar , Sadiklarla iyi ve sadik dostlarla birlikte olunuz, onlarla (iman edenlerle) SIKI arkadaş olunuz.(Tevbe - 119) ve bu ayetler gösteriyorki iyi akimlarla iyi cereyenla, sakin akan nehirlerle birlikte olan, onlarin nimetlerinden faydalanir, yani namaz kilanlarin icine giden, bir gün namaza başlar, sofilerin icine giden bir gün sofi olur, oruc tutanlarin icinde duran, bir gün orucun hikmetini anlar, mesela mis parfüm dökünenin bile yanina varsan, en azindan sendede mise ve güzel kokuya karşi bir sevda başlar, sende misci kokucu temiz birisi olmaya başlarsin, Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Müminin yanina varan hicbir şeyinden istifade etmesede en azindan misk kokusundan istifade eder." buyurdular. Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem “İyi kimselerle arkadaşlık yapan güzel koku satanın yanında bulunan ve o güzel kokudan istifade eden birine benzer.” buyurdular. “Temiz, faydalı iyi bir arkadaş, misk satan kimseye, kötü arkadaş da körük sallayan bir demirciye benzer. Misk satan kimseden sana zarar gelmez, bilakis ondan misk satın almak veya koklamak gibilerle yararlanabilirsin. Demirciye gelince, elbiseni yakmak veya kötü bir koku allmak gibi ancak zarar alırsın.” (İmam Suyuti; Camiu’s Sağir Ve Tercemesi / Üstün Ahlak) Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem Buyurdular: “Kişi arkadaşının dini üzeredir. Kiminle arkadaşlık yapıyorsunuz ona bakın.” o şinasi gibi şiircilerin ve, şeytanin ilham verdiklerinin yanina gidersen sende şiirci cikletci baybaloncu olursun. berber ciragi berberlige, dökülen saclari süpürmekle başlar, ve sonra usta traş ederken traş ettiklerine baka baka, bir gün eline makas gecince, birde deneme tahtasi bulursa, kalfaliga yükselir, ve artik yerleri süpürmez, yeni cirak süpürür yerleri, sonra kalfikdanda gecip, usta dükkanda yokken dükkana bakmaya başlayinca, ustaliga cikar, ve birgün gelen müşteriler beni o ciraklikdan yetişen ahmet usta mehmet usta traş etsin demeye başlarlar, ordanda gecince bir gün olur kendi dükkanini acar. öyleyse iyilerle bereber olmak insani usta yapar. hemen ilk iki günde usta olunmaz, belki önce yerleri süpürmek gerekebilir amma, sabredip başaran usta olur. bizim ahmaklar gibi olursan, motoru icad edenlerle birlikte olup motor yapmasini ögrencegine, gider şeytanin aylak ahmaklari ile olursun, ve neymiş kahvede galatasaray fenerbahce kavga edersin, o mac seyretmeye gidenlere, gel birde cemiye gidelimde, orda bagirdigin gibi salavat getirelim, tekbir getirelim desek, on tanesini bulamazsin, salavatida pisirik pisirik okur, tekbire dili varmaz, neymiş utaniyormuş. lan daha demin galatasaraya gol atti diye, fenerbahceye sahada küfür tezahürü yapiyordun, bagira bagira tekbire gelincemi utancagin tuttu. işde bizim müslümanlar, iman itikad ilim akil yerine, ciklet spor şiir dizi sinema secenler, birde bunlar cennet beklerler. hani gecen bayram namaz kildiya ona o namaz bir sen yeter kayri cennetin bir köşesi onundur gayri.hani gecen bayram kurban kesdiya, işde tamam sirattan onunla gecivercek artik, vaaaay vay, ahmakligin ucu bucagi yok, bunlarla bizi uyuttular şimdiye kadar. yani sacmalik akima kapilmakdir, iyilere kapilan iyi sacmalilkar yapar, kötülere kapilan kötü sacmaliklar yapiverir, sacmalamak kapildigin akimdan dolayi yaptigin istem dişi hareketlerindir, senin olmayan hareketlerdir. asil olan akli başinda bilincli hareket etmekdir. ne iyilerin ,ne de kötülerin akiminda kumandasinda hareket etmekdir, özünü bulup özündeki iyiligi ortaya cikarmakdir. iylerle beraber olunca sende özündeki iylige yani nefsine ve rabbine erersin, sendeki rabbini bulunca, Allah senin özüne, mayana ne saklamiş onu bulur, o cevheri zahir edersin. ve reklamlarda Tokai cakmagi reklam ederken diyorki: cakar cakmaz cakan yani yaniveren cakmak diyor. ve dedikki zeker demek sirat köprüsüdemek erkek ile kadin arsindaki köprü demek dedik. ve ilyas aleyhisselam ile idris ve hizir aleyhiisselamlar, işde farkli cakmaklar, farkli zekerler. ve ilyas cennete girince bir daha cikmaycan demiş. yani cakar cakmaz cakan cakmak vardirda, işde ilyas cakmagi demekde, rahme dahil olunca, daha bir daha gidip gelmesi gerekmeyen, ve yani sürtünmeye ihtiyaci olmayan zekerden ve rahimden olan , ateşli kadin ve erkegin cocugu, yani girer girmez patlayan tüfek gibi. ve ikinci olrak zekai veya zekair demek veya zülkarneyn demek işde aklina bir şey düser düşmez onu anlayan kavrayan akil demek, yine Allah Basir dir yani bakar bakmaz hemen herşeyini görüp biliveren göz, yani göze o işik girince göz basiret ile göremn göz olur yani bakar bakmaz en incesine kadar görür, hem zahirini, hem batinini hem atomlarini görür hem fiziki bedenini yani, hani matrix filminde en son bölümde neonun gözleri kör olunca, bu sefer onun gözleri öyle bir göz oluyorki artik batinini görmeye başliyor ya, yani enerji boyutunu görmeye başliyor ya, yine Alah Baki dir yani var olupda birdaha yok olmayacak olandir, artik digerlerinide siz tefekkür ediniz. ve atalar demişki testide ne varsa dişina o sizar, pekmez varsa pekmez, su varsa su, katran varsa katran , yani testisine iyi şeyler dolduran namaz abdest oruc sevgi ihlas gibi sevgi saygi güzel ahlaklar gibi, yanina yöresinede onlari ögretir gösterir. o testi su testisi oldugu gibi, erkegin testisleri, yani husyesinede iyi tohumlar dolduranin, iyi soyu, iyi has cocuklari olur, iyi cocuklara baba olur, kötü tohumlar dolduranin da kötü cocuklari olur yani kötülere baba olur.veya kötü fiillerin amellerin babasi olur, onun elinden kötü fiiiler dökülür. Rabbim iyilerle beraber olup, testisine iyi şeyler dolduranlardan eylesin, mehdi ve cemaatini. Amiyn Elfatiha maassalavat. وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk. Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca Schrems, 14 Nisan 2015 Salı Original Kar © glan |