![]() |
Ceza Olarak Ellerimizle Yaptiklarimiz ve Allah Kalplerdekini Bilir (14.07.2015 Vaazi) - Baskı Önizleme +- Tunca-Forum (https://tunca-forum.com) +-- Forum: TASAVVUFİ VAAZLAR DİNİ SOHBETLER (https://tunca-forum.com/forumdisplay.php?fid=9) +--- Forum: Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hocanın Tasavvuf Sohbetleri Arşivi (https://tunca-forum.com/forumdisplay.php?fid=209) +---- Forum: 2015 Tasavvuf Sohbetleri Arşivi (https://tunca-forum.com/forumdisplay.php?fid=213) +---- Konu Başlığı: Ceza Olarak Ellerimizle Yaptiklarimiz ve Allah Kalplerdekini Bilir (14.07.2015 Vaazi) (/showthread.php?tid=377) |
Ceza Olarak Ellerimizle Yaptiklarimiz ve Allah Kalplerdekini Bilir (14.07.2015 Vaazi) - RasitTunca - 06-02-2018 Ceza Olarak Ellerimizle Yaptiklarimiz ve Allah Kalplerdekini Bilir (Kar©glanin 14.07.2015 Vaazi) 12 Şevval 2015 Salı أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ تَعَالَوْاْ إِلَى مَا أَنزَلَ اللّهُ وَإِلَى الرَّسُولِ رَأَيْتَ الْمُنَافِقِينَ يَصُدُّونَ عَنكَ صُدُودًا فَكَيْفَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ ثُمَّ جَآؤُوكَ يَحْلِفُونَ بِاللّهِ إِنْ أَرَدْنَا إِلاَّ إِحْسَانًا وَتَوْفِيقًا أُولَئِكَ الَّذِينَ يَعْلَمُ اللّهُ مَا فِي قُلُوبِهِمْ فَأَعْرِضْ عَنْهُمْ وَعِظْهُمْ وَقُل لَّهُمْ فِي أَنفُسِهِمْ قَوْلاً بَلِيغًا Sadakallahul Aziym Nisa Suresi 61 - 62 - 63 Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Ve izâ kîle lehum teâlev ilâ mâ enzelallâhu ve ilâr resûli raeytel munâfıkîne yesuddûne anke sudûdâ. Ve keyfe izâ esâbethum musîbetun bimâ kaddemet eydîhim summe câûke yahlıfûne billâhi in eradnâ illâ ihsânen ve tevfîkâ. Ulâikellezîne ya’lemullâhu mâ fî kulûbihim fe a’rıd anhum vaızhum ve kul lehum fî enfusihim kavlen belîgâ Sadakallahul Aziym Nisa Suresi 61 - 62 - 63 Meali: Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmenirrahim Onlara: 'Allah'ın indirdiğine ve Peygambere gelin' dendiği zaman, münafıkların senden büsbütün uzaklaştıklarını görürsün. Başlarına kendi işlediklerinden ötürü bir musibet çattığında sana gelip: 'Biz, iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik' diye de nasıl Allah'a yemin ederler? İşte bunlarin kalblerinde olanı Allah bilir. Onlardan yüz çevir, onlara öğüt ver, kendilerine tesirli sözler söyle. Sadakallahul Aziym Nisa Suresi 61 - 62 - 63 ---OOo--- Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammedin ve Ala elihi Vesahbihi ve Selleme , Ve Sallu Ala Seyyidina Cemi il Enbiya i vel Murselun, Allahümme Salli Ala Seyyidina Cebrail, Mikail, israfil ve Azrail, Ve Sallu Ala Seyyidina Cemi il Melaiketul Mukarrebun. Velhamdülillahi Rabbel Alemin Yolculugumuza başliyoruz : Ve Ben bizzat Raşid, Karoglan Hoca sizin o kadir gecesi dediginiz gece, öyle ahim şahim bir ibadet yapamadim. hatta daha onun olma ihtimali oldugu gece birkac bilerek günah işledim. ve düşünün: Allah muhafaza bir deprem olacak, ve sen o gün deprem olmadan bir işin cikdi, ve seni bakkala yolladilar. yahut falan yere yolladilar, yahut o şehirden başka şehire seyahat etdin. ve birde duydun, sen dönesiye deprem olmuş, ev ve apartman yikilimiş, kurtulan yok , ve senin o evden cikmiş olman, seni kurtardi. ve yine düşünün kafir deccal bir gece yani mesalá kadir gecesi cok taat edenleri tesbit edip onlari teker teker öldürcek veya ışıd olup camiyi tarayip katledecek, ve ve sen o gece camiye gitmedin yani teravihe gitmedin, ve sonrada birde kötülerin safina girdin ve günahkarlarla birlikte oldun, ve o kafir deccal martrix sisteminde bakti ki senin rengin müminlerin renginde degil, sarişinlar esmerlerden degilsin sen, sen başka renk almişsin, ve seni tesbit edemedi ve sonra, sen listede olmadigin için, o öldrülcekler listesinden kurtuldun, ve böylece daha sonra, o günahindan tövbe edip, bu sefer kafirin bakmadigi diger zamanda iyilerden müminlerden oldun. ve böylece kamuflaj olup kurtulanlardan oldun. nitekim peygamberimizden ögretmen isteyenlere yetişmiş eleman olarak, 70 bilgili ashabi ögretmen olarak gönderen muhammedin ashabina, tuzak kurdular, ve onlari yolda kircdilar, ve böyle olunca aniden 70 tane yetişmiş eleman, birden yok oldu, ve geride tam yetişmiş eleman da yok ise durum ne olur? bir insan öyle bir haftda iki haftada yetişmez, ve nitekim osmanlinin son vaktinde, Türkiyemizi kurtarmak için yetişmiş elemanlar hep cepheye gitmiş, ve şeyh ve evliya derecesindekiler, cephede şehit olmuş. ve kala kala onlarin talebesi olan, cepheye gitcek kadar yetişmiş ve erişkin yaşda olmayan cömez cocuk sofiler kalmiş ve böylece, bu dini mübinin ahkamini, ve tarikat ve yollarin adabini, seyri sülükünü tamam etmiş olanlar şehit olunca, daha yari yoldakiler kalmiş ve böylece o yolun daha sonu nasil oluyor bilmeyenler, artik şeyh durumuna düşmüş ve öne gecmişler, ve böylece evliya olmayan sahte ermişler türemiş, ve sahte dergahlar, sahte tekkeler, ve sahte müridler türemiş. aslinda dogru olan tohumun irisi ve arisi durusu olanlarindan, ve hayvanlarin semiz ve iri diri saglikli olanlarindan damizlik ayirmak gerekmezmiydi? amma vatani kurtarmak o kadar mühim hala gelmişki, onlar canlarini feda etmişler, ve böylece din cahillerin elinde kalmiş. gavur dedigin adamlar dünyanin gidişatina bakdilar, ve Norvecde buzlarin altina bir depo yaptilar, ve her ari diri tohumdan oraya sakladilar, herhangi bir durumda nuhun gemisinden alip gelir gibi, ordan tohumlarimizi kurtarmak gayeleri. Bizim ahmaklar daha kari kiz derdinde, gelin kaynana kavagasinda, iki kari dört kari derdinde, ve yine köpege degmek abdest bozarmi, müzik harammi gibi ayrintilarda bogulmuiuş, cahil müslümanlar, dünya nereye gidiyor bizim müslümanin diyenler nereye gidiyor. Nuhun gemisi kissasi bunun bize yapilmasini ögreten büyük bir örnek, nuhdan biz müslümanlar heder alip, tohumlari hayvanlari bitkileri ve insanlarin bazilarini saklayacakken koruyacakken , gitdi gavur dedigin, kafir dediklerin yapti bunu. Yarin yakub ogullarinin, firavundan bugday istemeye gitdigi gibi tohumlar bittiginde, gavur dediklerinden tohum istemeye gidersiniz artik. hal böyle olunca herkes bir kefeye ben diger kefeye gecmek niyetiyle yine herkes kadir ramazan abdest namaz derken, ben günah işleyip günahkarlarin safina gecdimki, matrixde izimi kaybettiren diye. ve vatan kurtarmak ve vatan beklemek ne kadar kutlsal olsada, ümmetin bekasini saglamk için bilgili kimselerin, korunup muhafazasi ondan da daha mühimdir. ve kudret kaleminin cizirtilarindan bahseder muhammed, taa mirac etdiginde, kudret kalemi nedir, insanin en son kazandigi biligiler, insanin erkek olaninin husyesinde ki menideki spermanin, icine bilgi küpü (DNA zinciri) olrak kopyelenir ve yazilir. ve kudret kalemi, yani zeker ile onu bir başka kainat ve alemi misal olarak, ve insan olarak ileriye dogru firlatilir, ve ve bilgi 2015 den, ömrü 90 sene olcak bir cocuk ile 2105 kadar iletilmiş olur. hal böyle olunca kudret kalemi, er olanlarin zekeridir. ve zeker yazar bu en önemli bilgiyi, ve zeker ile bir ileriye firlatilir yani. ve kudret kaleminin cirilitsi işde o DNA nin, bilgininn meninin icindeki spermaya kaydedildigi yerdeki ciriltidir, ve ciziltidir. Hadis-i Şerifler Allah yolunda nöbet tutmanın faziletinin büyüklüğünü değişik şekillerde ifade etmektedirler: Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular: "Allah yolunda bir gün hudut nöbeti tutmak, dünyadan ve dünya üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır. Sizden birinizin kamçısının cennetteki yeri, dünyadan ve dünya üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır. Kulun Allah Teâlâ'nın yolunda akşamleyin veya sabah erken vakitteki yürüyüşü de dünyadan ve dünya üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır." (Buhârî, Cihâd 6, 73, Bed'ü'l-halk 8, Rikâk 2; Müslim, İmâre 113-114) ---oOo--- Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular: "Bir gün ve bir gece sınırda nöbeti tutmak, gündüzü oruçlu gecesi ibadetli geçirilen bir aydan daha hayırlıdır. Şayet kişi bu nöbet esnasında vazife başında iken ölürse, yapmakta olduğu işin ecri ve sevabı kıyamete kadar devam eder, şehid olarak rızkı da devam eder ve kabirdeki sorgu meleklerinden güven içinde olur." (Müslim, İmâre 163. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü'l-cihâd 2; Nesâî, Cihâd 39; İbni Mâce, Cihâd 7) ---oOo--- Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular: "Allah yolunda düşmana karşı nöbet tutan kimselerin dışında bütün ölülerin amel defterleri kapanır. Murabıtların ise, iyi amelleri kıyamet gününe kadar yazılmaya devam eder ve bu kimseler kabir azabı konusunda emindirler" (Ebu Davud, Cihad, 15). ---oOo--- Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular: "Allah yolunda sınırda bir gün nöbet tutmak, başka yerlerde bin gün nöbet tutmaktan daha hayırlıdır." (Tirmizî, Fezâilü'l-cihâd 26. Ayrıca bk. Nesâî, Cihâd 39) Ve bunlar Vatanin beklenmesinin ehemmiyatini gösteriyorki, ve vatan korunursa ordaki, kadinlar cocuklar ve nesil korunmuş olur, ve vatan korunmazsa orda temiz bir nesil korunamaz ve nesil temiz olmazsa, dini mübinin yaşanip korunmasida zor olur. ve toprak korunsada ona dikcek saf temiz tohum yoksa ciplak toprak bir işe yaramazkine. o yüzden din büyüklerinin muhafazasi en mühim mesledir, temiz ve saf salih kullarin, ve temiz mümin ve müminelerin korunmasi, toprakdan da önce gelir öyle olmasaydi muhammed mekkeden medineye hicret etmezdi mekkeyi fethetmeye gayret ederdi, o halbuki müminlerin korunup yaşayabilcegi habeşistana gitmesinede müsade etmişdir. ve daha sponrada müşriklerden kndiside medineye hicret edip kacmişdir. yani salihlerin ve yani ARI diri TOHUM larin muhafazsi en büyük meseledir. elem gercek elem cekirdegi verince onu nere dikersen dik en güzel elma agaci olcakdir amma cekirdek bozulduysa toprak iyide olsa bozuk cekirdekden güuzel elmalar cikmaz yani. amma vatanin korunmasi hadislererde bu kadar mühim olarak bildirilirken biz diyemeyiz vatani birakip kacin diye, amma neslin korunmasi en büyük meseledir, topraksiz tohum yetişmez , tohumsuz toprakda bir işe yaramaz otlara cöplere vatan olur yani. ve askerdeki askerimize öyle davaranilyorduki bir zamanlar afedesiniz gusl abdest alcak sulari yok, cenabet vatan bekliyorlar, bir durum olsa cünüp cünüp gebercekler, bunun neresi şehit olcak. hem askerlik mecbur, hem birde su verme, dogru dürüst karnini doyurma, silahini verme, verse bile sicak su yok, soguk suyla ya hasta olcak, yada sökel olcak, veya hasta olmakdan bikip korkup, soguk suyla banyo edip gusl abdesti alamaycak, ve cünüp cünüp vatan bekleyecek, ne zor Allahim, ne zor, ne halde bu dünya böyle. Asker bir adamin postallari cikarip abdest için ayak yikadigini, iki saat yine postal giydigini düşünebilirmisiniz, o yüzden askerdekilerin teyemmüm veya ayaklarini meshetmeleri kifayet edecekdir. ve muhammed dedi: Buhari ve Müslim Ebû Hüreyre´den rivayet ederler. O şöyle demiş tir: Peygamber (s.a.v.) bir hadisinde şöyle buyurdular: "Kıyamet günü benim ümmetim, bütün abdest azaları nur gibi parlar bir vaziyette davet olunacaktır." ---oOo--- Ayrıca Müslim Kuzeyfe´den rivayetle şu hadisi bildirir: "Benim havzım, Aden ile Eyle arasından daha uzundur. Ümmetimden olma yanları orada rahatlıkla ayırırım." Ashab sordu: "Ey Allah´ın Resulü, sen bizi orada nasıl tanıyacaksın?" Resûlüllah cavap verdi: "Havzmın ba şında durup develerini sulayan bir adam, yabancı develeri nasıl tanıyıp ayırırsa, öylece tanır ve ayırırım. Hem orada sizlerin abdest azaları nur gibi parlayacağı için, bu gayet kolay olacaktır." ---oOo--- Ahmed ve Bezzâr Ebud-Derdâ´dan rivayet ederler. O şöyle der: Peygamber (s.a.v.) buyurdu: "Kıyamet günü, şefaatte bulunması için secde etmesine ilk izin verilecek olan, şefaati kabul edilip başını secde den ilk kaldıracak olan şüphesiz benim! Baktığımda, ümmetimi de diğer ümmetler arasında tanırım. Kimi ön tarafımda, kimi arkamda, kimi \sağımda, kimileri de solumda yer almış olarak onları görürüm." Bu sırada biri: "Ümmetini nasıl tanırsın, ey Allah´ın Resulü?" diye sordu. Resûlüllah da şu cevabı verdi: "Onların abdest azaları nur gibi parlak olacaktır! Bu alamet diğer ümmetlerde bulunmayacaktır. Aynı zamanda kitapları (amel defterleri) de sağ ellerinde olacak, sabi iken ölmüş ço cukları ve nurları da önlerinde bulunacaktır. ---oOo--- Bir zamanlar dinsiz zihniyet kurallari yüzünden askeriyeye dindar olanlar alinmiyordu, ve farezet alindiysa dizlerine bakilip, dizleri nasirli olanlarin namaz kildigi ele alinip, o yüzden nasirli diye askeriyeden atiliyolarlardi. ve ben imamhatip 3. sinifdan sonra fikir degiştirip askeri okula gitmek için deniz atsubayligi ve kara atsubaylik okulu sinavina başvurdum, ve beni redddettiler, sebebi meslek okulu okumuş olmammiş, hayir meslek okulu degil cünkü imam hatip okumuş olmamdi. biz giremedik gidemik oraya . hani bugün dindariz diyenler gidiyorda ne oluyor, vatan haini askerler türedi. vatan beklemek kutsalken vatan hainligide neyin nesi degilmi. işde asker amma IŞID teröristlerine silah ve mühimmat sevkiyati yapiyor bu hainlik degilde ne, yine asker amma PKK yi egitiyor bu hainlik degilde ne, bunlarin öldürülmesi caizken, asker olarak rütbe kazaniyorlar. acaba dünya tersine döndü, güneş batidan dogdu, herşey tersde biz mi algilamiyoruz, iyiler kötü kötüler iyi olmuş. ayaklar baş olur olmuş. ve 21 hazirandan bu yana bakiyiorum, bizim bulundugumuz belediyede güneş kuzeyden dogmaya başladi, az daha kaysa tam kuzeyden dogacak, yani ve kutuplar bozulmuş. güneş nasil kuzeyden dogabilir, muhammed arabidir ve arabistanda dogmuşdur, muhammed ingilterede, yada kanadada dogmadiki öyle kuzeyden dogsun. ve bu gösteriyorki bir kayma var. muhammed kuzeye gitmiş olmali yahutda az daha kutuplar kayarsa batidan dogmasi ehven olur. ve kanadada muhammed isimli bebe dogdu herhalde. ve amerikada amerikanin göbeginde muhammed bebe dogunca güneş batidan dogmuş olcakdir herhalde. ve bizde mevsim kış iken, bize düşman ve mikroplarla savaşabilmemiz için, Allah bizlere portakal mandalin vermiş, ve bizler kişin C vitaminimizi portakal limondan,... aliriz oysaki Yenizelendada C vitamini için Kivi yetişir, onlarin savaşmak için askeri kivi askeridir, yöresine glöre asker ve mücahid laizimdir . portakali alip yeni zelandaya dikmeyecen kiviyide alip türkiyeye dikmeyecen, herşey yerinde güzel, yerinde güzel, ve Aziz Peygamber efendimiz (SAV) bazı hadislerinde eşyanın canlı olduklarını bildirmiş, mesela “Eşyayı lüzumsuz yere rahatsız etmeyiniz. Çünkü onlar tesbihdedirler.” diye haber vermişlerdir. İbni Mes’ud Hazretleri de Rasulullah Efendimiz’in (sav) önünde yemekte olduğu yemeğin tesbih ettiğini duyardık diye rivayette bulunmuştur. Bir de Ebuzer Hazretlerinden işitelim: “Allah’ın Rasulü’nün eline çakıl taşlan aldığı zaman, arının vızıltısı gibi onların tesbih ettiklerini, Hz. Ebu Bekir’in, Hz. Ömer’in elinde de taşların bu şekilde zikrettiklerini duyardık” Yine Peygamber Efendimiz (S.A.V.) saadetle buyurmuşlardır ki: “Hayvanları yükleri yüklü olarak bırakmayınız. Hayvanlara binin ama yollarda, sokaklarda onları kendi konuşmalarınızda kürsü gibi kullanmayın. Çünkü onlar tespihtedir. Nice hayvan vardır ki üstüne binenden hayırlıdır. ve bu hadisler gösteriyorki bitkilerinde yerinden yurdundan alinmasi onlarin rahatsiz edilmesi demek olur. ve evet iki cihanin güneşi Muhammed Mustafa (S.A.V) Mekkede dogmuş yani doguda dogmuşken, onun yeni parcaciklari yerinden yurdundan edilip şimdi kanada ve veya kuzey kutbunda hurma dikilir olduysa, o zaman kutuplar böyle bozulur işde, güneş bunca sene dogudan dogmuşken istermisniz batidan dogsun ve ardina kiyamet kopsun. ve Rabbim Mehdi cemaatini kiyamete bir sabah kala, güneşin batidan dogdugu güne, mehdi cematini birakmasin, şayet kalanlar olursada, en azindan müslüman amma günah işlemiş, kötülerin iyisi, vahşi kurtlar arasinda merhametli kurt bünyamin olarak halketsin haşr meydaninda, veya şeytan amma muhammedin şeytani iyiligi emreden, tavsiye eden şeytan, yani en azindan kötülerin en iyisi olarak yeni beden bulup haşrolmak nasip etsin. Amiyn Elfatiha maassalavat. ---oOo--- وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk. --OoO-- Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca Schrems, 14 Haziran 2015 Salı Original Kar © glan |