Hal kaal (söz) ile anlatılmaz ancak yaşanır ne demektir- Kimler Hal ehlidir
#2
Raşit Tunca icon-5 
VERSION II


"Hal, söz ile anlatılmaz, ancak yaşanır" ne demektir? Kimler "Hal ehli"dir?

Tasavvuf ehli, "Hal, söz ile anlatılmaz" diye bir söz kullanır.

"Kal" kelimesi, Arapça'da "söz" anlamına gelir, "Hal" ise ancak yaşanabilir, söz ile anlatılamaz.

Bu konuyu daha derinlemesine ele aldığımızda, Hazreti Muhammed Mustafa'nın Miracı sırasında Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya "Burak" adı verilen bir taşıtla götürüldüğü bilinmektedir. Bu Kur'an'da bir ayet ve peygamberimizin hadisleriyle sabittir. Peygamberimiz bu taşıtı tarif ederken, hızı öyleydi ki anında gözünün gördüğü yere adım atıyordu.

Eldeki malzeme bunu tarif etmek için kullanılabilen örnekler arasında deve, at ve eşek bulunur. Ancak, peygamberimiz sadece bunları tarif etmek için malzeme olarak kullanmıştır. O gün bunu anlayanlar, peygamberimizin elindeki malzemeden dolayı bir anlam çıkarmışlardır. Örneğin, bugün 500 beygir gücündeki bir Ferrari arabaya bindiğimizde, saniyenin üçte birinde 100 km hıza ulaşabiliriz. Yani 30 salisede veya 20 salisede 100 km hıza çıkabilen arabalar bulunur. Bu, anlamında ne demek olur? Bu, saniyenin dakikanın üçte birinde veya bir dakikada mümkün değildir. Ancak, 30 salisede 100 km hıza ulaşabilen bir arabaya bindiğimizde, yaşadığımız deneyim işte böyle olur. Gözümüzün gördüğü en uzak noktada yol kenarında bir ağaç olduğunu düşünelim. Araba hareket ettiğinde anında o ağaca ulaşır. Bu durumda gözümüz ileriye bakarak yolun düz olduğunu görebilir. Ancak bu durum, uçan bir araba olmadığı sürece mümkün değildir. O günün şartlarında yollar ve benzinlikler yoktu, bu yüzden o hızı arabayla ulaşmak imkansızdı. Ancak uçan bir araba veya ufo şeklinde bir taşıtla ulaşılabilir. Dolayısıyla peygamberimiz bunu aşağı inen bir şey olarak tarif etmiş olabilir. Bu taşıt, uçan bir araba veya ufo şeklinde olabilir. Araba dediğimizde, araba yerde hareket eder, düz bir yol ve düzgün bir asfalt olması gerekir ki bu hızı yakalayabilsin. O dönemde Arabistan'da böyle bir yol veya asfalt bulunmadığı için o hıza ulaşmak mümkün değildi. Dolayısıyla sadece uçan bir araba veya ufo şeklinde bir taşıtla bu hızı yakalayabilirdi. Bugün baktığımızda, uçak gibi bir taşıtın anında gözünün gördüğü noktaya ulaşabildiğini görebiliriz. Ancak, bunu ancak o günkü malzemelerle anlatabiliriz. Peygamberimiz de deve veya eşek gibi örnekler göstererek Burak'ı tarif etmiştir, yani bir taşıt olarak anlatmıştır. Ancak, bunun da uçak veya araba gibi bir şey olabileceğini söylemiştir. Çünkü uçan bir araba veya ufo şeklinde bir taşıtın, iniş yapan bir şey olduğu için "Burak" olarak tarif edilmiştir. Yani, sadece malzemelerle tarif edilebilir. Araba dersek, arabayı kullanabilmek için düzgün bir yol ve asfalt olması gerekir. Bu yüzden o günkü şartlarda Arabistan'da yol veya asfalt olmadığı için bu hızı yakalamak arabayla mümkün değildi. Ancak, sadece uçan bir araba veya ufo ile gidebilirdi. Dolayısıyla, bugün kullandığımız taşıtlara bakarak anlayabiliriz. Bu durum, sadece yaşayan biri tarafından anlaşılabilir ve sözle anlatılamaz. Dolayısıyla, "Hal ehli" denilen kişiler, gösterilen mucizeleri ve kerametleri anlatabilmezler çünkü elde malzeme yoktur. Sadece o halin yaşandığı kişi anlayabilir.

Başka bir örnek vermek gerekirse, size yüzmeyi sözle tarif etsek, ayaklarınızı çıkaracaksınız, kollarınızı çıkaracaksınız, kafanızı yukarıda tutacaksınız ve suyun üstünde durmaya çalışacaksınız, ileri gitmeye çalışacaksınız diye 50 kez tarif edebilirim. Ancak, yüzme nedir, ancak suya atlayıp yüzmeyi denediğinizde ve başardığınızda anlayabilirsiniz. Sana 50 kez veya 100 kez yüzmeyi tarif etmek, yüzmeyi gerçek anlamıyla anlamak ve öğrenmek için yeterli değildir.

"Yine başka bir örnek verelim: Arabaya binmeyi sana teori olarak öğretildiği zaman, arabayı kullanmak için gerekli kuralların sadece kırmızıda durmak, yeşilde geçmek ve sarıda beklemek,.... olduğunu öğrenirsin. Ayrıca levhaları tanımalı, fren ve gaz pedalının nerede olduğunu bilmeli ve direksiyonu nasıl kullanacağını öğrenmelisin. Ancak bu bilgiler sadece teorik bilgilerdir ve bunları öğrenmek arabayı kullanmayı öğrenmek anlamına gelmez. Teoriyle pratik ayrı şeylerdir. Arabaya binmek için pratik imtihanlar yapılır. Pratik olarak arabaya binip aynı anda iki ayağını, ellerini, kollarını ve gözlerini farklı şekillerde kullanmak zorundasın. Beynin bu farklı sinyallerden gelen farklı bilgilere dayanarak araba sürme işlemini gerçekleştirmesi ve buna alışması belli bir süre ister. Buna 'alışma süreci' denir. İlk defa arabaya binen bir kişi fren pedalına ne zaman basması gerektiğini bilemez, nereye basacağını bilemez ve direksiyonu tam çeviremez. Bu kazalara sebep olabilir. Bu yüzden bir şoförün veya yardımcı bir şoförün eşliğinde öğretilir. Arabaya binmeyi öğrenmek ancak sen arabaya binip direksiyona geçip sürmeyi denediğinde ve sana tarif edilenleri uyguladığında ve başardığında bir işlem olarak kabul edilebilir. Ancak bu, sadece sözle değil, eylemle, yani uygulama yoluyla öğrenilebilir. Bu bir yaşantıdan öğrenilebilecek bir şeydir ve sadece sözle tarif edilemez. Tasavvuftaki bu meselede de aynı durum söz konusudur. Sana bazı mucizeler ve kerametler gösterilir. Bu mucizeler ve kerametler gelecekte olacak bir icadın veya keşfin sana önceden gösterilmesi ve senin bu icadı yapacak mucidin bilgi edinmesi için ışık tutmasıdır. Sen dinlediğin zaman, bu kişinin ufuklarında yeni bilgiler oluşur ve bu konuyla ilgilenen belirli bir kimse veya grup üzerinde çalışmalar başlar. 10 yıl sonra o icadın bulunur ve kullanıma geçeriz. Bu yüzden sana verilen bu mucize, o icadı senin kullanman sayesinde maneviyatta gizli bir şekilde sana verilir. Ancak bu icadı kullanmak için onu tatbik etmen gerekmektedir. Bu sayede sana belirli haller yaşatılır ve sen bunu o günkü malzemelerle anlatmaya çalışırsın. Bu sadece ileriye ışık tutmaktır, yani geleceği işaret etmektir. Ancak bu hal sadece yaşanabilir ve sözle anlatılabilir bir durum değildir. Yani tarif etmesi zordur, çünkü malzeme sınırlıdır.

Evet, bu makalemizde anlatmak istediğimiz buydu. Selamun aleyküm ve rahmetullah.

Bu bir Karaoğlan Raşit Tunca Makalesidir

Şiremiz, 11 Haziran 2023





Signing of RasitTunca

Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
RE: Hal kaal (söz) ile anlatılmaz ancak yaşanır ne demektir- Kimler Hal ehlidir - Yazar: RasitTunca - 06-10-2023, 06:08 PM

Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
Dini-1 Fâni olmak ve fenâ ne demektir? RasitTunca 0 68 11-12-2024, 01:10 AM
Son Yorum: RasitTunca
Dini-1 Tevessül ve teberrük ne demektir? RasitTunca 0 69 11-12-2024, 01:09 AM
Son Yorum: RasitTunca
Dini-1 Sohbet ne demektir? Sohbetin önemi RasitTunca 0 79 11-11-2024, 04:20 AM
Son Yorum: RasitTunca
Dini-1 İrşad Ne Demek? - İrşad Etmek Ne Demektir? - İrşad Olmak Ne Demektir? RasitTunca 0 1,965 02-10-2023, 09:08 AM
Son Yorum: RasitTunca

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi