Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü
#5
2130- Ölüm yüz aklığı(-dır).
Yüz kızartıcı bir yasantı içinde bulunanların ayıbını ancak ölümleri temizler.
2131- Ölürse yer beğensin, kalırsa el beğensin.
Ana, baba çocuklarının eğitimine çok önem vermeli, gerekirse onu dövmelidir. Đlke sudur:
Çocuk ölürse iyi anılmalı, yasarsa beğenilir bir kisi olmalıdır.
2132- Ölüsü olan bir gün ağlar; delisi olan her gün ağlar.
Yakınlarından biri ölen kisi ilk günlerde çok üzülür; ancak zamanla bu üzüntü küllenir.
Yakınlarından biri deli olan kisi ise sürekli olarak üzüntü içindedir. Demek ki delisi olmak, ölüsü
olmaktan daha büyük bir felakettir.
2133- Ölüyü çok yursan sıçağan olur.
Düzensiz bir isi düzeltmek için gereğinden çok titizlik gösterirseniz isin daha kötü bir durum
almasına yol açarsınız.
2134- Ölüyü örtekorlar (örtekomuslar), deliğe dürtekorlar (dürtekomuslar).
Bir kimse ölünce, artık yüzünü kimse görmek istemez. Hemen üstü örtülür ve
geciktirilmeden götürülüp gömülür; sonra da unutulur. Geride kalanlar, uzun zaman onun yasını
çekip üzülmezler. Kendi alemlerine dalarlar.
2135- Önce düsün, sonra söyle.
Đyice düsünmeden söylediğimiz sözlerden dolayı sonradan pismanlık duyduğumuz, keske
söylemeseydim dediğimiz çok olur. Böyle bir duruma düsmemek için bir sözü söylemeden önce
uzun uzun düsünmemiz gerekir. Krs. Boğaz kırk boğumdur, Sözünü bil, pisir.
2136- Önce iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı ele.
Önce küçük incitici bir islemin bize yapacağı etkiyi düsünmeli, ondan sonra bunun daha
ağırını baskasına uygulamanın doğru olup olmadığına karar vermeliyiz.
2137- Önceki çarığı, sonraki sarığı.
Đki karılı erkek birincisini hor görür, ikincisini el üstünde tutar. Krs. Kadın kocasının çarığı...
2138- Ön tekerlek nereye giderse art tekerlek de oraya gider.
Bkz. Arabanın ön tekerleği nereden...
2139- Öpülecek el ısırılmaz.
Saygı gösterilmesi gereken kimse incitilmemelidir.
2140- Örtük pazar ara bozar.
Kisiler arasındaki alısveriste kosulların açıkça belirtilmemesi, ileride anlasmazlık çıkmasına
ve aralarının bozulmasına yol açar.
2141- Ötleğenin baylığı böğürtlenin vakti geçinceye kadardır.
Kisiyi üne kavusturan kosullar bitince artık o kisinin sesi çıkmaz olur.
:::::::::::::
-P-
2142- Paça ıslanmadan balık tutulmaz.
Hiçbir nimet zahmet çekilmeden, özveriye katlanılmadan elde edilemez.
2143- Padisahın bile arkasından kılıç sallarlar.
Kendisinden çekinilen kimsenin yüzüne karsı kimse ağız açmaz da en güçlü kimsenin bile
arkasından herkes düsmanlık gösterilerinde bulunur.
2144- Padisah yasağı üç gün sürer.
Padisahlık zamanındaki yönetimin ne denli etkisiz olduğuna bir örnek: Bir yasak çıkarılırdı
ama birkaç gün sonra uygulama gevsetilirdi; yasağa aldıran olmazdı. Halk, bu sözle yönetenlerin
durumunu kurallastırdı ve onlara inanmadığını belirtti.
2145- Palamut çok biterse kıs erken olur.
Yüzyıllarca süren gözlemlerden sonra bu yargıya varılmıstır.
2146- Papaz her gün pilav yemez.
Birkaç kez yaptığını gördüğünüz isi bir kisiye her zaman yaptırmak isterseniz onu usandırır,
yeter artık! diyecek duruma getirirsiniz.
2147- Para dediğin el kiri.
Para elde kalmaz; kullanılır, harcanır.
2148- Para ile imanın kimde olduğu bilinmez.
Para, ortaya konulup herkese gösterilen seylerden değildir. Đman da kisinin içindedir. Bundan
dolayı kimin ne kadar parası bulunduğunu, kimin ne denli Tanrı'ya yakın olduğunu kimse
bilmez.
2149- Para isteme benden, buz gibi soğurum senden.
Kisi, kendisinden para isteyen kimseden artık uzak durmak ister.
2150- Param seni vereyim de mi düsman olayım, vermeyeyim de mi düsman olayım?
Vermeyeyim de düsman olayım.
Kendisinden ödünç para istenen kisi, bu parayı vermese karsısındaki ona düsman olur. Verse,
parası zamanında geri gelmeyeceği için yine bir düsmanlık belirir. Đyisi parasını elinden
çıkarmamak değil mi?
2151- Paran çoksa (borcun yoksa) kefil ol, isin yoksa sahit ol.
Bkz. Đsin yoksa sahit ol...
2152- Paran gitti mi diye sormazlar, isin bitti mi diye sorarlar.
Bkz. Paranın gittiğine bakma...
2153- Paranın gittiğine bakma, isinin bittiğine bak. (Paran gitti mi diye sormazlar, isin bitti
mi diye sorarlar.)
Yapmak istediğin isi yapabildinse bu uğurda harcadığın paralara acıma. Çünkü para,
istediğin isi yapmak içindir.
2154- Paranın yüzü sıcaktır.
Parayı gören kimse onun çekiciliğine kapılır ve kendisinden para karsılığında beklenen isi
yapmakta kolaylık gösterir.
2155- Paran ucuz olursa sen pahalı olursun.
Çok alısveris yapan, bol bahsis veren kisi, parasından yararlananlardan büyük saygı görür.
2156- Paran varsa cümle alem kulun, paran yoksa tımarhane yolun.
Bkz. Varsa pulun, herkes kulun...
2157- Para parayı çeker.
Elde para bulunursa onunla yeni paralar kazanılır.
2158- Parası (akçası) ucuz olanın kendisi kıymetli olur.
Parasını esirgemeyen, eli açık kimseyi herkes el üstünde tutar.
2159- Parayı domuzun boynuna takmıslar da Domuz Ağa! diye çağırmıslar.
Para, itibarı olmayan kisiye itibar kazandırır.
2160- Parayı veren düdüğü çalar.
Parasını veren kimse, istediği seyi elde eder.
2161- Parayı zaptetmek deliyi zaptetmekten zor.
Elindeki parayı çarçur etmeyip tutmasını bilmek, herkesin yapamayacağı zor bir istir.
2162- Pazarda herkes ambarındaki unu kadar konusur.
Bir kimse, maddi alanda olsun, manevi alanda olsun, yeteneğinin ölçüsünü bilmeli, sınırı
asan davranıslarda bulunmamalıdır.
2163- Pazar, ilk pazardır.
Satılacak mala ilkin kaç paraya istekli çıkmıssa en yüksek fiyat odur. Satıcı buna razı
olmazsa daha sonra hiçbir istekli bu fiyatı vermez.
2164- Pazar körsüz kalmaz.
Kötü mal satılmaz sanmayın. Ona da iyiyi, kötüyü ayırt edemeyen alıcı bulunur. Krs. Bitli
baklanın kör alıcısı olur.
2165- Pekmez gibi malın olsun, Antakya'dan sinek gelir.
Bkz. Çanakta balın olsun, Yemen'den (Bağdat'tan) arı gelir.
2166- Pekmezi küpten, kadını kökten al.
Yiyeceğin seyin temiz bir kapta bulunanını alman gerektiği gibi esin olacak kadının da temiz
ve soylu bir aileden olmasına dikkat etmelisin.
2167- Pek yas olma, sıkılırsın; pek de kuru olma, kırılırsın.
Çok uysal olursan ezilirsin. Hep dik baslı olursan yalnız kalır, herkesi karsında bulursun.
Hüner, gerektiğinde uysal, gerektiğinde sert olmayı bilmektir.
2168- Persembenin gelisi çarsambadan bellidir.
Bir isin sonunun nasıl olacağı simdiki gidisinden belli olur.
2169- Peynir ekmek, hazır yemek.
Yemek pisirmek sıkıntısına katlanmak istemeyenler için peynir ekmek, pisirilip kotarılmıs
yemektir.
2170- Pilavdan dönen kasığın sapı (dönenin kasığı) kırılsın.
1) Đnsan çıkarını gözetmelidir. Kendisine yararlı seyi elde etme çabasını göstermeyen
kisiden ne hayır beklenir?
2) Bir görev yapması için elde bulundurulmakta olan araç, bu görevi yapmıyor ya da
yapamıyorsa var olmasıyla yok olması arasında fark kalmaz.
2171- Pilav yiyen kasığını yanında (belinde) tasır.
Birsey yapmak, bir seyden yararlanmak isteyen kisi, bunun için gereken aracı eli altında
bulundurmalıdır. Krs. Asure yemeye giden..., Canı kaymak isteyen..., Kaymağı seven...,
Zemheride yoğurt isteyen...
:::::::::::::
-R-
2172- Rağbet güzel ile zenginedir.
Güzellerle zenginler her zaman el üstünde tutulurlar.
2173- Rahat ararsan mezarda.
Bkz. Ağrısız bas mezarda gerek.
2174- Rakip ölsün de ne yüzden ölürse ölsün.
Đstenen sey, engelin ortadan kalkmasıdır. Nasıl, ne yoldan kalkarsa kalksın, bunun önemi
yoktur.
2175- Ramazan bereketli aydır, ama duvardan giden kılıca sor (demisler).
En değerli esyanızı satıp para hazırlarsanız, ramazan kuskusuz bereketli ay olur.
2176- Ramazanda yalan söyleyenin (oruç yiyenin) bayramda yüzü kara olsun.
Bir sözün yalan olduğu, bir ödevin yapılmadığı, bir süre sonra gerçeklesen olaylarla anlasılır.
O zaman yalan söyleyen, ya da ödevi yapmamıs olan kisi, utancından hiç kimsenin yüzüne
bakamaz olur. Krs. Arife günü...
2177- Rençper kırk yılda, tüccar kırk günde.
Rençperin ancak kırk yılda kazanabileceği parayı, tüccar kırk günde kazanır.
2178- Rüsvet kapıdan girince insaf (iman) bacadan çıkar.
Rüsvet alan kamu görevlisi; hak, adalet, insaf duygularından sıyrılır. Yetkisini rüsvet
verenden yana, kötüye kullanır.
2179- Rüzgara tüküren kendi yüzüne tükürür.
Gücünden büyük güce karsı koyan, kendini yıpratmaktan baska bir sonuç alamaz.
2180- Rüzgar eken fırtına biçer.
Herkesin zarar görmesine yol açacak isler yapan kimse, çok sert tepkilerle karsılasır ve
sonunda en büyük zarara kendisi uğrar.
2181- Rüzgar esmeyince yaprak oynamaz (dal kımıldamaz).
Her durumu doğuran bir etken vardır.
2182- Rüzgarın önüne düsen yorulmaz.
Bkz. Rüzgarın önüne düsmeyen yorulur.
2183- Rüzgarın önüne düsmeyen yorulur.
Toplumun genel gidisine uyan kisi rahat eder. Akıntıya kürek çekmeye kalkan yorulur,
basarısızlığa uğrar.
2184- Rüzgarlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu.
1) Rüzgarlı havada kuytu yer seçilir. Yağmurlu havada iyi uyunur.
2) Toplum içinde çekisme ve çatısma basgösterince yapılacak en iyi is, bunlardan uzak
durup rahatına bakmaktır.
:::::::::::::
-S-
2185- Sabahın kızıllığı aksamı kıs eder; aksamın kızıllığı sabahı güz eder.
Sabahleyin gökyüzünde görülen kızıllık, o aksam havanın kıs gibi olacağını, aksam görülen
kızıllık ise ertesi sabah havanın güze döneceğini belirtir.
2186- Sabah ola, hayır ola (gele).
Bkz. Aksamın hayrından sabahın...
2187- Sabah sürçen, geceye dek sürçer.
Bir ise basladığı zaman beceriksizliği görülen kisinin bu durumu sonuna kadar sürer.
2188- Sabahtan karnını doyuran, küçükken evlenen aldanmamıs.
Sabahleyin karın doyurulmalıdır ki yapılacak is için gereken güç elde edilsin. Yemek,
yenmezse is araya girer, insan aç kalır, güçsüz kalır, iyi is yapamaz. Evlenmeyi de
geciktirmemelidir ki çocuklar anne, baba ihtiyarlamadan yetissinler. Bundan baska, zaman
geçince insan kolay kolay evlenemez.
Krs. Erken kalkan yol alır..
2189- Sabanın tutağına yapısan el aç kalmaz.
Çiftçilik yapan aç kalmaz.
2190- Sabır acıdır, (acı ise de) meyvesi tatlıdır.
Sabır güçtür, ama güzel sonuç verir.
2191- Sabırla koruk helva olur, dut yaprağı atlas.
Sabretmesini bilen kisi olmayacak gibi görünen islerde bile basarı kazanır. Sabredilirse eksi
koruk, tatlı üzüm olur. Üzüm suyundan pekmez yapılır, ondan da helva. Bunun gibi, ipek böceği
dut yaprağını yiye yiye büyür, sonra ipek salgılar. Bununla da atlas dokunur.
2192- Sabreden dervis, muradına ermis.
Birçok islerin gerçeklesmesi için sabırlı olmak, uzun zaman beklemek gerekir. Sabırlı olan
kisi ereğine ulasır.
2193- Sabreyle isine, hayır gelsin basına.
Bir isi yaparken ivmez, sabrederseniz hayırlı sonuçlara varırsınız.
2194- Sabrın sonu selamettir.
Karsılastığı güçlükleri sabırla yenmeye çalısan kimse, sonuda basarıya ulasır.
2195- Saçım ak mı, kara mı? - Önüne düsünce görürsün.
Sonucu çok geçmeden belli olacak bir durumun nasıl biteceğini merak edenler azıcık sabırlı
olmalıdırlar.
2196- Saç safadan, tırnak cefadan uzar.
Halk arasında söyle bir kanı vardır: Đnsan keyifli olursa saçı, dertli olursa tırnağı uzar.
2197- Sade pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir evlat gerek kazana.
Hakkıyla yararlanılacak bir seyin ortaya konabilmesi için birtakım öğelerin birlesmesi
gerektir. Kisi kendi emeğiyle kazanç sağlayıp bunu baba malına katmıyorsa babasından kalan
mal tez tükenir. Krs. Baba malı tez tükenir...
2198- Sade sudan zerde olmaz, bal kazana girmeyince, hazır akça tez tükenir arkasından
gelmeyince.
Bkz. Sade pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana.
2199- Sadık dost akrabadan yeğdir.
Candan dost akrabadan daha hayırlı olur.
2200- Safa ile yenen cefa ile kazanılır.
Keyifli keyifli harcadığımız para, çok sıkıntı çekilerek kazanılmıstır.
2201- Sağ (sağlam) bas yastık istemez.
Sağlam insan durup dururken yatmak istemez. Yatmak istiyorsa herhalde hastadır.
2202- Sağ elinin verdiğini sol el görmesin.
Bkz. Bir elinin verdiğini...
2203- Sağılır ineğin buzağısı kesilmez.
Çıkar sağlamaya yardım eden kimseye ya da seye zarar gelmemesine dikkat edilmelidir.
2204- Sağır için iki kere kamet olmaz.
Herkesin isitip öğrendiği sey, dikkatsiz kimse için bir daha söylenmez.
2205- Sağır isitmez (duymaz) uydurur (yakıstırır).
Sağır, yanında konusulan seyleri isitmez ama konusanların durumuna bakarak ve anladığını
sanarak bir seyler yakıstırıp söyler. Bir durumun içyüzünü bilmeyen kisi de görünüse bakarak
edindiği yanlıs kanıyı gerçek sanır.
2206- Sağırlar birbirini ağırlar. (Keller ile yağırlar birbirini ağırlar.)
Toplum içinde önemsenmeyen kisiler birbirlerine değer verir, saygı gösterirler.
2207- Sağlık varlıktan yeğdir.
Sağlıktan büyük zenginlik olmaz. Sağlık olmazsa varlık neye yarar?
2208- Sağ olsun da dağ ardında olsun.
Bkz. Tas altında olmasın da...
2209- Sahipsiz (ıssız) eve it buyruk.
Kimsenin ilgilenmediği, benimsemediği, sahip çıkmadığı isler üzerinde değersiz kisiler
egemenlik kurarlar.
2210- Sakal bıyığa denk olmayınca berber ne yapsın?
1) Kullanacağı seyler kusurlu olursa en usta kimse bile onları uygun biçime sokamaz.
2) Gelir gidere denk değilse durumu düzene koymaya çalısan ki si ne yapabilir.
2211- Sakal keçide de var.
Bkz. Keçide de sakal var.
2212- Sakınılan (esirgenen) göze çöp batar.
Esirgediğimiz, üzerine titrediğimiz seye her halde bir zarar gelir.
2213- Sakla beni varken, bulunayım sana yokken.
Her sey var olduğu zaman alınıp bir köseye konulmalı ki ortadan çekildiği zaman el altında
bulunsun ve kullanılsın.
2214- Sakla samanı, gelir zamanı.
En değersiz seyi bile atmayıp saklamalı. Günün birinde ise yarar.
2215- Saksağan danayı babası hayrına bitlemez.
Bkz. Karga mandayı babası...
2216- Sanat altın bileziktir.
Kisinin elindeki sanat, değeri hiç eksilmeyen bir servettir.
2217- Sana tasla vurana (dokunana) sen asla (ekmekle, pamukla) vur (dokun).
Sana kötülük edene sen iyilik et. Sert davranana yumusak davran.
2218- Sanatını hor gören boğazına torba takar.
Bkz. Đsine hor bakan...
2219- Sanatı ustadan görmeyen (öğrenmeyen) öğrenmez.
Her sanatın birtakım incelikleri vardır. Kisi ne kadar çalısırsa çalsısın, bunu kendi kendine
bulamaz.
Her halde bir ustadan görüp öğrenmelidir.
2220- Sana vereyim bir öğüt: Ununu elinle öğüt. (Benden sana bir öğüt: Ununu elinle öğüt).
Kisi, isini baskasına inanmamalı, kendisi yapmamalıdır. Krs. Kurda neden boynun kalın
demisler...
2221- Sarhosa dokunma, kendi yıkılsın.
Bkz. Değme sarhosa...
2222- Sarhostan deli bile korkar.
Sarhos, deliden daha delice davranıslarda bulunur.
2223- Sarı altının olacağına sarı samanın olsun.
Para yenmez, içilmez. Oysa besin olmasa yasanmaz. Bu nedenle insan için de, hayvan için de
besin paradan daha değerlidir. Hele insana bağlı olmayan hayvanlar için para büsbütün
gereksizdiz.
2224- Sarığı sarar, sarar, ulamı yetistiği yere sokarsın.
Yürüttüğünüz isi amaçlanan sonuca ulastıramasanız bile ulasabildiğiniz evre de olumlu bir
asamadır.
2225- Sarmısağı gelin etmisler, kırk gün kokusu çıkmamıs.
Bir topluluğun arasına yeni girmis olan kötü kimsenin foyası ilk günlerde meydana çıkmaz.
2226- Sarmısağı(-nı) hesap eden paça(-yı) yiyemez.
Bkz. Sirkesini, sarmısağını...
2227- Sarmısak da acı amma evde lazım bir disi.
1) Sorumlulukları olmakla birlikte her eve bir kadın gerektir.
2) Bir evde ara sıra kul lanılaçak seyden -insanı rahatsız da etse- bir parça bulunmalıdır.
2228- Sarmısak içli dıslı, soğan yalnız baslı.
Anlasan kimselerin -aynı aileden imisler gibi- birbirlerinden saklısı, gizlisi yoktur.
Baskasıyla böyle bir yakınlık kuramamıs olan kimse, tek basına kendi yasantısı içindedir.
2229- Satılık ziftin olsun, Selanik'ten kel gelir.
Đse yaramaz sandığın bir malı satılığa çıkarırsan görürsün ki hatıra gelmeyen yerlerden onu
arayıp soranlar vardır. Krs. Pekmez gibi malın olsun..., Çanakta balın olsun...
2230- Say beni, sayayım seni.
Bkz. Sev beni, seveyim seni.
2231- Sayılı günler (gün) tez (çabuk) geçer.
Bir isin yapılması, ya da gerçeklesmesi için konulmus olan belli süre çarçabuk geçer.
2232- Sayılı koyunu kurt kapmaz (yemez).
Miktarı saptanarak bir kimseye teslim edilmis olan esya iyi korunur.
2233- Sebepsiz kus bile uçmaz.
Kılavuz ve yardımcı almadan hiçbir is basarılamaz. Krs. Delilsiz cennete bile girilmez.
2234- Sebepsiz ölüm olmaz.
Bkz. Ecel geldi cihane..., Bahanesiz ölüm...
2235- Selam para, kelam para.
Her davranıs para harcamayı gerektirir.
2236- Sel gider kum kalır (kisi ettiğini bulur.)
Herhangi bir durumda önemli olan, kalıcı öğelerdir. Gelip geçici olanlar değil.
2237- Sel ile gelen yel ile gider. (Yel gibi gelen sel gibi gider.)
Emek çekilmeden ele geçen para; gereksiz yerlere harcanır, çarçur olur gider.
2238- Sen ağa ben ağa, bu ineği kim sağa. (Sen dede ben dede, bu atı kim tımar ede.)
Herkes kendisini buyurucu durumda görür, is yapmakla yükümlü saymazsa ortadaki isi kim
yapar?
2239- Sen bilirsin deyince (değirmende) kavga olmaz.
Bir konu üzerindeki görüsme sırasında uysallık gösterir, karsınızdakinin dediğini kabul
ederseniz, anlasmazlık çıkmaz.
2240- Sen bir garip Çingenesin, telli (gümüslü) zurna nene gerek.
Yoksul olan ya da toplumda seçkin bir yeri bulunmayan kisi, durumunun kaldıramayacağı ise
kalkısmamalıdır.
2241- Sen dede ben dede, bu atı kim tımar ede?
Bkz. Sen ağa ben ağa...
2242- Senden çıkmıs bir kada (kaza), kime giden (gidersin) imdada.
Yaramaz çocuk, senin yaptığın bir kaza sayılır. Bunun çaresine bakmak için kimden imdat
isteyebilirsin? Kendi eyleminden doğan bütün olumsuzluklar böyledir.
2243- Senden devletli ile ortak olma.
Çünkü o çok para koyup genis is yapmak ister; buna senin gücün yetmez. Zarar ederseniz o
dayanabilir, sen dayanamazsın. Đs üzerinde de hep onun sözü geçerli olur.
2244- Sen dost kazan; düsman ocağın basından çıkar.
Bkz. Kazanırsan dost kazan...
2245- Sen islersen mal isler, insan öyle genisler.
Çalısırsan malın verimli, kazancın bol olur. Böyle böle zengin olursun.
2246- Sen isten korkma, is senden korksun.
Đnsan, yapacağı isi gözünde büyütmemeli, yenmeye azmederek çalısmaya koyulmalıdır.
2247- Sen kazan da düsmana kalsın.
Kazanacağım malı benden sonra kime bırakacağım diye çalısmaktan vazgeçme. Düsmana
kalacağını da bilsen kazanç yolunu bırakma.
2248- Sen olursan bensiz, ben de olurum sensiz.
Bir kimse, baska bir kimse ile olan iliskisini keserse, o da bu kisi ile iliskisini sürdürmek
istemez.
2249- Sen sen, ben ben.
Hiç kimse kendisini baskasının buyruğu altında görmek istemez. Kendisine hükmetmek
isteyen kimseye karsı duygusu sudur: Sen kendini nasıl yüksek ve bağımsız görüyorsan ben de
kendimi öylece yüksek ve bağımsız görüyorum. Bana karısamazsın.
2250- Seraskere dana güttüren dünya.
Bkz. Dünya bir, isi bir, Kavanoz dipli dünya, Đn kalk dünyası.
2251- Serçeden (kustan) korkan darı ekmez.
Yapmayı düsündüğü isin tehlikelerini göze alamayan kimse o ise girismemelidir.
2252- Serçe ile konusanın sesi semadan gelir.
Bkz. Deveci ile konusan kapısını büyük açar.
2253- Serçeye çubuk beredir.
Güçsüz kisiye en küçük sarsıntı yıkım nedeni olur.
2254- Serkes öküz (son) soluğu kasap dükkanında alır.
Dik baslı olanlar, davranıslarının cezasını görürler.
Bu davranısları hayatlarına bile mal olabilir.
2255- Sermayen bir yumurta ise tasa çal.
Güvendiğin sey, ise yaramayacak kadar küçük ve önemsiz ise onu kullanmaktan vazgeç;
sonuçtan umudunu kes.
2256- Sev beni, seveyim seni. (Say beni, sayayım seni).
Sevgi karsılıklı olur. Sen beni seversen ben de seni severim. Krs. Say beni, sayayım seni.
2257- Sevda (sevgi) geçer yalan olur, sonra sokar yılan olur.
Sevda atesi sevgilileri önce kaynastırır; bir süre sonra söner. Öyle ki basta en büyük mutluluk
kaynağı sayılırken, sonra en büyük rahatsızlık etkeni olur.
2258- Sevenin kuluyum (kulu ol), sevmeyenin sultanı.
Sizi sevenlere kul gibi hizmet ediniz. Sevmeyenlere yüz vermeyiniz, yüksekten bakınız.
2259- Sevip (sevisip) dostuna, bosanıp kocana varma.
Bir kadın, töredısı sevdiği kimseye varmamalıdır. Çünkü bu adam; kendisi gibi baskasıyla da
sevisti, ya da sevisir diye kadına karsı içinde sürekli bir kusku duyar. Bu da evlenenler için
geçimsizlik kaynağı olur. Kadın, bosandığı kimse ile yeniden evlenmemelidir. Çünkü
bosanmanın nedeni olan eski anlasmazlıklar yeniden bas gösterir.
2260- Sev seni seveni hak ile yeksan ise, sevme seni sevmeyeni Mısır'a sultan ise.
Toplumdaki yeri ne denli değersiz olursa olsun, seni seveni sev. Toplumdaki yeri ne denli
yüksek olursa olsun, seni sevmeyeni sevme.
2261- Seyrek git sen (sıkça varma) dostuna, kalksın ayak üstüne.
Kisi dostuna sık sık giderse çok sıcak karsılanmaz. Seyrek giderse büyük sevgi ile karsılanır.
Krs. Sık gidersen dostuna, yatar arka üstüne.
2262- Sıcağa kar mı dayanır?
Sürekli tüketim, en büyük birikimleri bile eritir. Krs. Hazıra dağlar...
2263- Sıçana rakı içirmisler, kediye meydan okumus.
Rakının güçsüz kisiye geçici bir yiğitlik duygusu kazandırması gibi, kısa zamanda
yükselmeler, bol para kazanmalar da kendisinden çok üstün kimseleri küçük görme gücü verir.
Krs. Eseğe rakı içirmisler...
2264- Sıçan (fare) çıktığı deliği bilir.
Gizli bir is yapmak üzere girisime geçmis olan kisi, yakayı ele verme durumunda kalınca
nereye kaçacağını bilir.
2265- Sıçan geçer yol bulur.
Bir is için kötü bir yol açılırsa gelenek olur; artık herkes o yolu tutar.
2266- Sıçılacak ağız göte yakın gelir.
Kisinin ağır hakaret görmesi, kendisinin buna yol açmasından ileri gelir. Krs. Kabahat
öldürende değil..., Eceli gelen..., Dayak isteyen keçi...
2267- Sık gidersen dostuna, yatar arka üstüne.
Ne denli candan olursa olsun, dostuna çok sık gitme. Sonra usanır, sana yüz vermez. Krs.
Seyrek git sen dostuna, kalksın ayak üstüne.
2268- Sınanmısı sınamak ahmaklıktır.
Bkz. Denenmisi denemek ahmaklıktır.
2269- Sırça köskte (evde) oturan, komsusuna tas atmamalı.
Küçük bir dokunusla büyük zarara uğrayacak olan kisi, üzerine düsmanlık çekecek
davranıslardan sakınmalıdır.
2270- Sırrını açma dostuna (dostunun dostu vardır) o da söyler dostuna.
Bkz. Açma sırrını dostuna...
2271- Sıtma ben tuttuğumu kırk yıl sonra tanırım demis.
Sıtmaya yakalanan kisi tedavi görüp iyilesse bile aradan uzun yıllar geçer de benzinin
solukluğu geçmez.
2272- Sinek küçüktür ama mide bulandırır.
Kirli seylerle bir arada bulunan nesneyi -ne kadar ufak olursa olsun ve ne kadar zararsız
görünürse görünsün- içimiz almaz.
2273- Sinek pekmezciyi tanır.
Đsini bilen kisi, yararlanacağı kimseyi bilir.
2274- Sirkesini, sarmısağını sayan paçayı yiyemez. (Sarmısağını hesap eden paçayı
yiyemez.)
Küçük sakıncalarını düsünerek bir ise girismeyen kisi, o i sin kazançlarından yoksun kalır.
2275- Sitte-i Sevir, her saatı bir devir.
Sitte (Arapça) altı, sevr (Arapça) boğa demektir. Sitte-i sevr Boğa Burcunun altı günü,
anlamını tasıyor ki günesin Boğa Burcuna girdiği 21 nisan da baslar, 26 nisanda sona erer. Đste
bu günlerde hava her saat değisiklik gösterir.
2276- Sitte-i Sevir, kapıyı çevir.
Sitte-i Sevirde hava çok bozuk ve fırtınalı olur. Dısarı çıkmamalı.
2277- Sivilce kurcalanınca çıban olur.
Bkz. Kurcalama sivilceyi...
2278- Sivilceyi kurcalama, çıban edersin.
Bkz. Kurcalama sivilceyi...
2279- Siyah inekten beyaz süt sağılır.
Görünüse değil özdeki cevhere bakılmalıdır. Görünüsü beğenilecek gibi olmayan öyle kisiler
vardır ki değerlerine paha biçilemez.
2280- Sofu soğan yemez, bulunca sapını komaz.
Hosa gitmeyen islere yönelmez gibi görünen öyle kisiler vardır ki bu islere girisince en asırı
yolu tutarlar.
2281- (Soğanın acısını) yiyen bilmez, doğrayan bilir.
Bir is yapılırken ne denli güçlük çekildiğini, o isi basarmıs olan bilir; basarılmıs olan isten
yararlanan bilmez.
2282- Soğuk; kırk kat keçe, ben ondan geçe; bir kat deri, ben ondan geri demis.
Bir kat deri giysi, kat kat yün giysiden daha çok sıcak tutar.
2283- Sokma akıl, sekiz adım gider.
Bkz. Koyma akıl akıl olmaz.
2284- Sona kalan donakalır.
Yapılacak bir isi hemen yapmayıp geciktiren kisi zarar eder. Örneğin bir seyden birçok
kimse yararlanacaksa daha önce davrananlar seçer, seçer alırlar; geriye döküntüleri kalır. Belki
de hiç kalmaz.
2285- Son gülen iyi güler.
Bir konunun üzülecek ve sevinilecek evreleri sona erdiği zaman sevinilecek durum ağır
basmıssa eski tasalar unutulur, hep sevinilir.
2286- Son pismanlık fayda vermez (etmez).
Đyice düsünülmeden yapılan is, çok kez insanı zarara ya da geri dönemeyeceği bir çıkmaza
sokar.
O zaman pisman olmak da ise yaramaz.
2287- Sonradan gelen devlet devlet değildir.
Kisi gençliğinde zengin olmalıdır ki bunu gereği gibi kullansın. Đs göremeyeceği bir yasta
gelen zenginlik neye yarar?
2288- Sonradan gelenin evi uç, tarlası kıraç olur.
Herkesin pay alabileceği bir isi yapmakta erken davrananlar, en kazançlı parçaları ele
geçirirler. Gecikenlere önemsiz parçalar kalır.
2289- Sonradan imam olanın camiye sığmaz sesi; sonradan kadın olanın hamama sığmaz
tası.
Sonradan görmüs olanlar, alısılmısın dısında gösteris meraklısı olurlar. Kendilerini
olduklarından daha üstün göstermeye çalısırlar. Krs. Köleden ağa olan minareyi...
2290- Soran yanılmamıs (yorulmamıs).
Đnsan bir isi yaparken karsısına bilmediği birçok sey çıkar. Bunları doğru, yanlıs demeden
yapmamalı, bilenlere sorup öğrendikten sonra yapmalıdır. Biliyorum sandığı islerde de
yanılabilir. Onlar için de bilenlerin düsüncesini alırsa yanılmayı önlemis ve bos yere yorulmamıs
olur. Krs. Danısan dağ asmıs...
2291- Sora sora Bağdat (Kabe) bulunur.
Đnsan sora sora, çok uzak ve bulunması çok güç yerleri bile bulur. Krs. Yol sormakla
bulunur.
2292- Sorma kisinin aslını, sohbetinden bellidir.
Bir kimsenin kimliğini öğrenmek için soyunu sopunu sormanın gereği yoktur. Konusup
görüsmesinden nasıl bir insan olduğu anlasılır.
2293- Soy asma, soyuna çeker.
Temiz soydan gelen kisi, her durumuyla soyluluğunu gösterir.
2294- Soydur çeker, (boktur kokar), (Cins cinse çeker).
Her canlı az çok soyuna çeker. Kötü soydan gelmisse kendisinde de bu kötülükten bir iz
bulunur.
2295- Söyleyenden dinleyen arif gerek.
Öyle konular olur ki anlatan biraz kapalı konusur. O zaman dinleyen, söyleyenin ne demek
istediğini anlamalıdır.
2296- Söyleyene bakma, söyletene bak.
Đçinden geleni söyleyen bir kisinin sözleri, doğru çıkmasını istediğimiz seylerse, bunları ona
Tanrı söyletiyor der, söylediklerine inanmak isteriz.
2297- Söz ağızdan çıkar.
Mert olan kisi, sözünde durur; verdiği sözü yerine getirir.
2298- Söz biliyorsan söyle, inansınlar; bilmiyorsan söyleme, seni bir adam sansınlar.
Đnsan, bildiği konu üzerinde konusmalı; bilmediği konuda ağız açmamalıdır.
2299- Söz dediğin yas deridir, nereye çekersen oraya gider.
Birçok sözler, çesitli anlamlara gelebilir. Kimi zaman dinleyenler, bir sözü, söyleyenin
aklından geçmemis olan bir anlama çekerler.
2300- Söz gümüsse sükut altındır.
Konusmak güzel, yararlı bir sey olabilir. Ama susmak ondan iyidir. Çünkü konusmak insanın
basına birtakım isler açabilir. Susan için böyle bir sey söz konusu değildir.
2301- Söz sözü açar.
Bkz. Laf lafı açar.
2302- Sözünü bil, pisir; ağzını der, devsir.
Ağzına gelen her sözü söyleme. Bir sözün nereye varacağını iyi düsün, ondan sonra söyle.
Krs. Önce düsün, sonra söyle.
2303- Sözü söyle alana, kulağında kalana.
Sözünü tutana öğüt ver. Söylediklerin bir kulağından girip öbür kulağından çıkan kimseye
nefes tüketme.
2304- Söz var ara bozar, söz var ara düzer.
Bkz. Bir söz ara bozar, bir söz ara düzer.
2305- Söz var, dağa çıkarır; söz var, dağdan indirir.
Đliskilerimizde dikkatli ve ölçülü konusmalıyız. Karsımızdakini sinirlendirip bas kaldırtan da,
yatıstırıp yola getiren de çılgınca ya da akıllıca söylenen sözlerdir. Krs. Söz var is bitirir, söz var
bas yitirir.
2306- Söz var, is bitirir; söz var, bas yitirir.
Sözün insanlar üzerindeki etkisi çok büyüktür. Akıllıca söylenmis sözler, karsıdakini
inandırır, yumusatır; islerin olumlu yola girmesini sağlar. Ölçüsüz, sert sözler ise karsıdakini
sinirlendirir, söyleyenin öldürülmesine bile yol açabilir. Krs. Söz var dağa çıkarır, söz var
dağdan indirir.
2307- Söz verme, verdinse dönme.
Senden beklenen bir isi yapabilip yapamayacağını iyi düsün. Kendine güvenemezsen söz
verme. Ama söz verdinse ne yap yap sözünü yerine getir.
2308- Su akarken testiyi doldurmalı (doldur).
Kisi, fırsattan yararlanmalı; geliri bol olduğu zaman ilerisi için para biriktirmeye, mal mülk
edinmeye bakmalıdır.
2309- Su aktığı yere (yine) akar.
Daha önce bize yararı dokunmus olan güzel bir durum, bugün bulunmasa bile yarın yine
ortaya çıkar.
2310- Su basından (bendinden) kesilir (bağlanır).
Bir isi, kimsenin karısamayacağı ve bozamayacağı biçimde bitirmek için yetkili kisilerin en
büyüğü ile görüsüp anlasmak gerektir.
2311- Su bulanmayınca durulmaz.
Bir konu, türlü çekismelerden sonra aydınlığa kavusur, yoluna girer.
2312- Su bulununca (görülünce) teyemmüm bozulur.
Ele geçmeyen güzel bir seyin yerine, ister istemez ona benzeyen baska bir sey kullanılır.
Ama aranan sey ele geçince, benzerinin değeri kalmaz.
2313- Suç öldürende değil, ölendedir.
Bkz. Kabahat öldürende...
2314- Suç samur kürk olsa kimse üstüne almaz.
Bkz. Kabahat samur kürk olsa...
2315- Suçu gelin etmisler, kimse güvey girmemis.
Ne denli sevimli görünürse görünsün, suçu kimse kabul etmez. Krs. Kabahat samur kürk
olsa...
2316- Su içene yılan bile dokunmaz.
Su içen kimseye dokunulmamalıdır; düsman olsa bile.
2317- Su küçüğün, sofra (söz) büyüğün.
Su, büyüklerden önce küçüklere verilmelidir. Çocuklar istedikleri kadar su içebilirler. Ancak
çocukların sofradaki her seyi yemelerine ve dilediklerinden, diledikleri gibi almalarına izin
verilmez. Sofrada yemeğe baslamak, büyüklere tanınmıs bir haktır. (Konusmaya da ilkin
büyükler baslamalıdır.)
2318- Su testisi su yolunda kırılır.
Bir kisi, ya da sey, hangi amaca hizmet ediyorsa o uğurda bir kazaya uğrar; yok olur.
2319- Su uyur, düsman uyumaz.
Durmadan akan suya uyuyor denilebilir de sesi çıkmayan, kıpırdamayan düsmana uyuyor
denilemez. O, fırsat beklemektedir.
2320- Su yatağını bulur.
Bkz. Akarsu çukurunu kendi kazar.
2321- Suyu getiren de bir, testiyi kıran da. (Testiyi kıran da bir, suyu getiren de.)
Zamanımızda, görevini iyi yapanla kötüye kullanan arasında bir fark gözetilmemektedir.
2322- Suyu havana koy, döv döv yine su.
Çarpıcı bir özelliği bulunan kisi ya da nesnenin, ne denli uğrasılırsa uğrasılsın, niteliği
değistirilemez.
2323- Suyun yavas akanından, insanın yere bakanından kork (sakın).
Bkz. Adamın yere bakanından...
2324- Sükut ikrardan gelir (sayılır).
Bir kisiye: Sen söyle bir is yaptın mı? (yapmıssın) diye sorulduğunda karsılık vermiyorsa
evet diyor sayılır.
2325- Sür git dememisler, gör geç demisler.
Beğenmediğiniz durumu, sürüp giden bir anlasmazlık konusu yapmayınız. Hos görüp
geçininiz.
2326- Sürüden ayrılanı (ayrılan koyunu, kuzuyu) kurt kapar.
Arkadaslarından ayrılıp tek basına is yapma yolunu tutan kisi, koruyucusuz, desteksiz kalır;
büyük zararlara uğrar. Krs. Yalnız kalanı kurt yer.
2327- Sütle giren huy, canla çıkar.
Kisinin küçükken edindiği huy, ölünceye değin sürer. Krs. Đnsan yedisinde ne ise yetmisinde
de odur., Can çıkmayınca huy çıkmaz., Huy canın altındadır., Huylu huyundan vazgeçmez.
2328- Sütlüyü sürüden çıkarmazlar.
Yararlı, verimli sey, elden çıkarılmaz.
2329- Sütsüz koyun meleğen olur.
Çevresine yararlı olamayan, elinde avucunda bir sey bulunmayan kisi, hep acıklı ve üzüntülü
konusur.
2330- Sütten ağzı yanan, ayranı üfleyerek içer (yoğurdu üfleyerek yer).
Bir davranısı kendisine pahalıya mal olan kisi, benzeri durumlar karsısında çok ihtiyatlı
davranır.
:::::::::::::
-S-
2331- Sahin gözünü ette açmıs; karga gözünü bokta açmıs.
Kisi ana baba ocağında ne görmüsse öyle yetisir. Yasamı boyunca da o durumu sürdürür.
2332- Sahin ile deve avlanmaz.
Küçük seyleri elde etmek için yeterli olan araçla, büyük seyler elde edilemez. Krs. Araba ile
tavsan avlanmaz.
2333- Sahin küçük, et yer; deve büyük, ot yer.
Kisi, görünüsüne göre değil, yaradılıs özelliğine ve yeteneğine göre is yapar.
2334- Sahin küçüktür ama koca turnayı havadan indirir.
Küçük olmak, güçsüz olmak demek değildir. Öyle küçükler vardır ki kendilerinden büyük
olandan daha güçlüdürler.
2335- Sakanın sonu kakadır.
Saka sürüp gittikçe tatsızlasır, kırıcı olur, dostluğu bozar.
2336- Sap ile seker bir değil.
Görünüste birbirine benzeyen öyle seyler vardır ki nitelikleri birbirinden çok ayrıdır.
2337- Saraptan bozma sirke keskin olur.
Sonradan azan kisi, eskiden beri yolunu sasırmıs kimseden daha azgın olur.
2338- Saskın misafir ev sahibini ağırlar.
Bkz. Ahmak misafir...
2339- Saskın ördek basını bırakır, kıçından dalar.
Ne yaptığını bilmeyen kisi, isi tersinden yürütmeye kalkar.
2340- Seriatın kestiği parmak acımaz.
Yasa ne buyuruyorsa ona boyun eğilir.
2341- Ser isi uzat hayra dönsün, hayır isi uzatma serre dönmesin.
Kötü gitmekte olan bir isin kötülüğüne boyun eğmemek, zaman kazanıp onu iyilestirmeye
çalısmak gerekir. Đyi olduğu belli olan isi de hemen sonuçlandırmak uygundur; çünkü uzatılan
iyi isin zamanla kötü bir biçim alması tehlikesi vardır.
2342- Seyh uçmaz, müridi uçurur.
Bir kisiye inananlar, onu olduğundan çok üstün görürler. Onda olağanüstü değerler
bulunduğuna herkesi inandırmak isterler.
2343- Seytan adamı kandırır, ama suyunu ısıtıvermez.
Uykuda kendisini seytan azdıran kisinin gusül yapması gerekir. Ama seytan, isini bitirip
kaybolduğundan gusül suyunu ısıtmak zahmeti o kisiye düser.
Bunun gibi, bizi aldatıp güç duruma düsüren kimseler artık yanımıza uğramazlar. Basımızın
çaresine kendimiz bakarız.
2344- Seytanın dostluğu darağacına kadardır.
Kötü arkadas, kisiyi yoldan çıkarıp ölüme kadar sürükleyebilir. Ama ölümün esiğinde onu
kaderiyle bas basa bırakır.
2345- Seytanla kabak ekenin kabak basına patlar.
Kurnaz ve hileci kimse ile ortaklık eden kisi, hilenin kurbanı olur. Krs. Seytanla ortak
buğday eken...
2346- Seytanla ortak buğday eken samanını alır.
Kurnaz, düzenbaz kimse ile ortak olmayın. Karı kendisine mal eder; zararı size yükler. Krs.
Seytanla kabak ekenin...
2347- Sık sık (çık çık) eden nalçadır, is bitiren akçadır.
Değerli nesneye bir yönüyle benzeyen sey, onun yerini tutmaz. Örneğin nalça da maden para
gibi sık sık diye ses çıkarır, ama onun gibi is bitirmez.
2348- Simsek çakmadan gök gürlemez.
1) Meydana gelmemis bir olayın yankısı olmaz. Bir tepki, ya da etrafa yayılmıs bir haber
varsa, bunun bir olaya dayandığını kabul etmek gerekir.
2) Bir gürültü kopmadan önce belirtileri görülür.
2349- Söhret afettir.
Kisinin kazandığı ün, her zaman hosa giden bir durum sağlamaz. Kendisini sıkan, rahatsız
eden durumlara da yol açar: Ünlü bir doktor, ünlü bir sarkıcı, ünlü bir usta... özgürlüğünün tadını
gereği gibi çıkaramaz. Gücünü asan istekler, zorlamalar karsısında bunalır. Kıskanılarak üzücü
durumlara da düsebilir.
2350- Subatın sonundan, martın onundan kork.
Uzun yılların gözlemi göstermistir ki subat sonunda ve martın onunda hava çok fırtınalı ve
soğuk olur.
:::::::::::::
-T2351-
Tabağa sorarsan dünyada fena koku olmaz.
Kötü islerle uğrasan kimse, kötü is diye bir sey tanımaz.
2352- Tabak mısın, it bokuna muhtaçsın.
En değersiz nesnenin ya da hiç beğenilmeyen kisinin de ise yaradığı konu vardır. Krs. Altın
kepeğe muhtaç.
2353- Tabak sevdiği deriyi yerden yere çarpar.
Kisi, eğitimine önem verdiği, ya da beğendiği kimseyi hırpalarcasına çalıstırır. Krs. Aynı
sevdiği yavrusunu hırpalar.
2354- Tabancanın dolusu bir kisiyi korkutur, bosu kırk kisiyi.
Kisi, gücünü kullanarak istediği seyi elde edebilir. Ama bunu yapmayıp çevreyi eyleme
geçme korkusu içinde bırakırsa daha çok seyler ele geçirir. Nitekim dolu tabanca ile ancak bir
kisi vurulabilir. Bunu gören kimseler artık ondan korkmazlar. Ama bos tabancadan herkes
korkar. Çünkü dolu sanılır ve kime karsı kullanılacağı bilinmez.
2355- Talihsiz hacıyı deve üstünde yılan sokar.
Bkz. Onmadık hacıyı deve üstünde yılan sokar.
2356- Tamah olmasa müflis acından ölür.
Bkz. Tamah varken...
2357- Tamah varken müflis acından ölmez. (Tamah olmasa müflis acından ölür.)
Elinde avucunda bir sey bulunmamakla birlikte küçük kazançları beğenmeyen kisi, büyük
kazanç hayaliyle geçinir.
2358- Tana kalan dona kalır.
Bkz. Bugünkü isini yarına bırakma.
2359- Tandır basında bağ dikmek kolaydır.
Önemli isler düs kurmakla gerçeklesmis olmaz. Sorun, bu düsün gerçeklestirilmesidir.
2360- Tan gelsin, hayri beraber gelsin.
Bkz. Sabah ola hayır ola.
2361- Tan yeri ağarınca hırsızın gözü kararır.
Kirli isler yaparak çıkar sağlayan kisi, buna elverisli olan durum sona erince sersemlesir,
hiçbir is yapamaz olur.
2362- Tarhuncuya tarhun satılmaz.
Bkz. Tereciye tere satılmaz.
2363- Tarla çayırda, bağ bayırda.
Tarla düz ve nemli yerde, bağ bayırda bulunursa daha verimli olur.
2364- Tarlada izi olmayanın harmanında yüzü olmaz.
Tarlasını sürmeyen, çapalamayan, gübrelemeyen ondan ürün bekleyemez.
2365- Tarlanın (malın) iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın.
Suya yakın yerdeki tarla değerlidir. Çünkü sulanması kolaydır. Eve yakın olan tarla daha
değerlidir. Çünkü çapalama, gübreleme, ekme, ürünü koruma ve devsirme... gibi islerin hepsi
çok kolaylıkla ve yollarda vakit geçirilmeden yapılabilir.
2366- Tarlanın taslısı, kızın saçlısı, öküzün (ineğin) baslısı.
Tarlanın taslısı, kızın uzun saçlısı, öküzün büyük baslısı daha çok beğenilir. Krs. Tarlayı taslı
yerden...
2367- Tarlayı düz al, kadını kız al.
Tarla alacak kimse, düz yerden almalı, bayırdan, engebeli yerden almamalıdır. Evlenecek
erkek de dul kadını değil, kızı yeğlemelidir.
2368- Tarlayı koçan zaptetmez, saban zapteder.
Elinizde tarlanın sadece tapusu bulunmakla malınız var sayılmaz. Onu ekip biçebiliyorsanız
malınız var demektir.
2369- Tarlayı taslı yerden, kızı kardaslı yerden.
Taslı tarlanın tahılı daha güzel olur. Erkek kardesi bulunan kız da hem sarkıntılıklara karsı
korunmus, hem de kardesine hizmet ederek ileride kocasına nasıl hizmet edileceğine alısmıs
bulunur. Krs. Tarlanın taslısı...
2370- Tas yere düsmeden çanlamaz.
Ortada dolasan dedikodu, büsbütün asılsız olamaz. Kötü bir is yapılmıs olmasaydı böyle
söylentiler ortaya çıkmazdı.
2371- Tasa çıkan keçinin ağaca çıkan oğlağı olur.
Bkz. Ağaca çıkan keçinin...
2372- Tas altında olmasın da dağ ardında olsun. (Sağ olsun da dağ ardında olsun.)
Ayrılık zordur. Ancak bir tesellisi vardır: Uzakta, dağların ardında bulunan sevdiğimize
günün birinde kavusabiliriz. Tanrı ölüm ayrılığı vermesin.
2373- Tas çömleğe çarparsa vay çömleğin haline, çömlek tasa çarparsa yine vay çömleğin
haline!
Güçlüyle güçsüz çarpısırsa -saldıran ister güçlü, ister güçsüz olsun- güçsüzün yenilmesiyle
sonuçlanır. Krs. Çömlek tasa dokunursa...
2374- Tas düstüğü yerde ağırdır (kalır). (Tas yerinde ağırdır.)
Kisinin değerini en iyi bilenler, kendi çevresinde bulunanlardır. Onun için hatırı, daha çok
kendi çevresinde sayılır.
2375- Tasıma (dökme) su ile değirmen dönmez.
Đsi yapacak olanda yeteri kadar güç bulunmadıkça, sunun bunun küçük yardımlarıyla sürekli
ve büyük bir is yürütülemez.
2376- Tas tasa söykenir.
Đnsanlar önemli, büyük isleri, birbirlerine dayanarak basarırlar.
2377- Tas tas üstüne olur, ev ev üstüne olmaz.
Bkz. Dağ dağ üstüne olur...
2378- Tas yerinde ağırdır.
Bkz. Tas düstüğü yerde ağırdır.
2379- Tatarın kılavuza ihtiyacı yok(-tur).
Yolunu, ne yapacağını bilen kimseye baskasının yardımı gerekmez.
2380- Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
Bkz. Acı söz insanı dininden...
2381- Tatlı söz can azığı, acı söz bas kazığı.
Bkz. Acı söz insanı dininden çıkarır.
2382- Tatlı tatlı yemenin acı acı geğirmesi olur.
Sonunu düsünmeden hoslandığı seyleri yapan kisi, bir süre sonra bunun sıkıntısını çeker.
2383- Tatlı ye, tatlı söyle.
Dünyadaki su konukluğumuzu neden kendimize zehir edelim? Özel yasantımızda, çevremize
karsı davranıslarımızda da hep hosa giden durumumuz olsun.
2384- Tatsız asa tuz neylesin, akılsız basa söz neylesin.
Đse yaramayan nesneyi küçük çabalarla bir seye benzetmek bos olduğu gibi aptal kisiyi de
sözle akıllandırmak olanaksızdır.
2385- Tavsan dağa küsmüs, dağın haberi olmamıs.
Önemsiz kisi, önemli kisiye küsse, önemli kisinin umurunda bile olmaz.
2386- Tavsan dağda, suyu ateste.
Durumları hiç değismeyecekmis gibi çalısmalarını sürdürenler, bilmelidirler ki güçlerini,
canlarını her an yitirebilirler.
2387- Tavsanı tazı tutar, çalımı avcı satar.
Buyruğu altındaki kisinin yaptığı isi kendi basarısıymıs gibi gösterip övünenler vardır.
2388- Tavuğun sadakası bir yumurta.
Gücü büyük isler basarmaya yetmeyen ya da zengin olmayan kisilerden ancak küçük
yardımlar beklenebilir.
2389- Tavuk kaza bakmıs da kıçını yırtmıs.
Yoksul, zenginin; güçsüz güçlünün yaptığını yapmaya kalkısırsa eskisinden daha kötü ve
acıklı bir duruma düser.
2390- Tayfanın akıllısı, geminin dümeninden uzak durur.
Akıllı isçi, beceremeyeceği yönetim isine el atmaz. Bilir ki böyle bir davranısı, kendisinin de
baskalarının da yıkımına yol açar.
2391- Taze bardağın suyu soğuk olur.
Yasayısına karısan yeni seyler, yeni dostlar kisiye hos görünür. Krs.Yenice eleğim...
2392- Tebdil-i mekanda ferahlık var.
Đnsan yer değistirince ferahlar.
2393- Tedariksiz aptes bozmaya oturan, domalı domalı tas arar.
Gereken hazırlıkları yapmadan bir ise girisen kisi, çok sıkıntılı durumlarla karsılasır.
2394- Tek elin nesi var, iki elin sesi var.
Bkz. Bir elin sesi var...
2395- Tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur.
Bkz. Araba devrilince...
2396- Tek kanatla kus uçmaz.
Öyle isler vardır ki ancak bir yardımcı ile isbirliği yapılırsa basarılabilir. Yardımcısız
yapılamaz.
2397- Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.
Đyi bir sonuç elde etmek için bir yerde uzun süre çalısan, sabırla bekleyen kisi, katlandığı
sıkıntıların mükafatını görür.
2398- Tembele dediler: Kapını ört. Dedi: Yel eser örter.
Bkz. Tembele kapını ört...
2399- Tembele is buyur (buyurursan) sana akıl ögretsin (öğretir). (Nasihat istersen tembele is
buyur.)
Tembel, kendisine buyurulan isi yapmamak için, ya onun yapılmasına gereklik
bulunmadığını söyler; ya da buyurulan biçimde değil, kendisinin isine gelen biçimde yapmayı
önerir.
2400- Tembele kapını ört demisler, yel eser örter demis.
Tembel, kapısının örtülmesini bile rüzgardan bekler.
2401- Temel tası temelde, köse tası kösede gerek.
Herkes özel durumuna ve uzmanlığına göre en yararlı olduğu alanda yer almalıdır.
2402- Temiz (iyi) is altı ayda çıkar.
Doğru dürüst yapılması istenen is, çarçabuk bitirilemez. Uzun zaman ister.
2403- Tencere (çömlek) demis: Dibim altın. Kasık (kepçe) demis: Ben nerdeyim? (Girdim,
çıktım) (Girdim, gördüm).
Đçyüzünü iyi bilen kimseye karsı, kusurlarını gizlemeye çalısan ve yüksek nitelikleri
bulunduğunu söyleyerek övünmeye kalkısan kisi, gülünç duruma düser.
2404- Terazi tartıyla, her sey vaktiyle.
Bkz. Terazi var, tartı var; her bir seyin vakti var.
2405- Terazi var, tartı var; her bir seyin vakti var. (Terazi tartıyla, her sey vaktiyle.)
Her seyin bir ölçüsü ve zamanı vardır. Bunlara dikkat edilmelidir.
2406- Tereciye (bostancıya) tere (tarhuncuya tarhun) satılmaz.
Bir isin ustasına o isi nasıl yapacağı öğretilmez.
2407- Ters giderse insanın isi, muhallebi yerken kırılır disi.
Bkz. Allah isterse bir kulun isini...
2408- Terzi kendi söküğünü (dikisini) dikemez.
Bir kimse uzmanlığını kullanarak baskalarına yararlı olur da bu uzmanlığı kendi yararına
kullanmaya fırsat bulamaz. Krs. Kürkçünün kürkü olmaz.
2409- Terziye dinlen demisler, ayağa kalkmıs.
Yoruculuk, rahatlık görece durumlardır: Đsin niteliğine ve kisinin bu isi yapma yeteneğine
göre yargı değisir. Rahat görünen öyle isler vardır ki onunla uğrasanların dinlenmesi, kimileri
için yorucu olan davranıslarla olur.
2410- Terziye göç demisler, ignem basımda (yanımda) demis.
Kendisine gerekli olan seyler kolay tasınır olan kimsenin bir yerden baska yere göçmesi isten
değildir.
2411- Testiyi kıran da bir, suyu getiren de.
Bkz. Suyu getiren de bir...
2412- Tesbihte (temsilde) hata olmaz.
Yeri geldiği zaman çirkin, kaba bir benzetme ile anlatıma daha etkili bir hava verilmesi,
saygısızca bir davranıs değildir. Kimse bundan alınmamalıdır.
2413- Tevekkelin (tevekküllünün) gemisi batmaz (eseğini kurt yemez).
Gereken tedbirleri aldıktan sonra daha fazla titizlik göstermeyip sonucu Tanrı'nın dileğine
bırakan kimse rahat eder. Zarar kaygısı çekmez.
2414- Teyze, ana yarısıdır.
Teyze, yeğenine annesi gibi sevgi, sefkat gösterir. Onunla yakından ilgilenir.
2415- Teyzemin tasağı olsa dayım olurdu.
Varsayımla düs kurularak bir sey elde edilemez. Gerçekçi olmak gerekir.
2416- Tırnağın varsa basını kası.
Hiç kimse, baskasından yardım beklememeli; kendisinin olanakları varsa bir ise girismeli,
yoksa girismemelidir. Krs. Kimseden kimseye hayır yok.
2417- Tilki benim için demem ama üzümsüz bağın kökü kurusun demis.
Kurnaz kisi, kendisinin yararlanacağı seyi baskaları için gerekli imis gibi göstermeye çalısır.
2418- Tilki erisemediği üzüme hevengim olsun demis.
Bkz. Kedi, uzanamadığı ciğere `pis' der.
2419- Tilkinin dönüp (gezip, dolasıp) geleceği yer, kürkçü dükkanıdır.
Bir kisi, ne kadar kendi havasında yasarsa yasasın, istediği isi yaparsa yapsın, sonunda, bağlı
bulunduğu çevreye ve ise dönmek zorunda kalır.
2420- Tilki, tilkiliğini bildirinceye kadar post elden gider.
1) Bir kimse, üzerine atılan suçu islememis olduğunu anlatıncaya kadar suçun cezasını
fazlasıyla çekmis olur.
2) Kurnaz kisi, hünerini gösterinceye kadar daha kurnaz birinin tuzağına düser.
2421- Tilkiye: tavuk kebabı yer misin? demisler; adamın güleceğini getiriyorsunuz demis.
Bir kimseye çok özlediği halde elde edemediği bir sey ister misin diye sorulur mu?
2422- Tok, acın halinden bilmez (ne bilir). (Var ne bilsin yok halinden).
Varlıklı olanlar, yoksulların ne büyük geçim sıkıntısı içinde bulunduklarını bilmezler.
2423- Tok ağırlaması (ağırlamak) güçtür (güç olur).
Karnı tok olanlara yemek beğendirmek kolay değildir. Bunlar, ikram edilen en lezzetli
yiyeceklere karsı bile isteksizdirler.
2424- Tok iken yemek yiyen, mezarını disiyle kazar.
Tok karnına yemek yemek, sağlık için çok zararlıdır.
2425- Tokmağı bas kazık yer.
Birçok kisinin katılmasıyla yapılan isin en büyük sorumlusu baskanlardır. Cezayı o çeker.
2426- Tok ne bilir aç halinden?
Bkz. Tok, açın halinden...
2427- Topalla gezen, aksamak öğrenir.
Kusurlu kimselerle düsüp kalkanlar, onlardan kötü huy kaparlar. Krs. Körle yatan sası kalkar,
Đsin yanına varan is..., Đtle yatan..., Kır atın yanında duran..., Kisi refikinden..., Üzüm üzüme...
2428- Top otu beylikten olunca güllesi Bağdat'a gider.
Bol ve bedava gereçle yapılan isler, yarıs kabul etmeyecek ölçüde iyi, güzel olur.
2429- Toprağı isleyen, ekmeği disler.
Uğrası alanının bütün gereklerini yerine getiren kisi, çalısmasının verimlerinden yararlanır.
2430- Tutulan (eldeki) sakal yolunur.
Bir suçu birlikte isleyenlerden yakayı ele veren cezayı çeker.
2431- Tutulmayan hırsız beyden büyüktür.
Bkz. Tutulmayan uğru...
2432- Tutulmayan uğru, beyden doğru. (Tutulmayan hırsız beyden büyüktür.)
Suçu ispatlanamayan, yakayı ele vermeyen hırsız, suç islememis gibi yasar. Özgürlüğün ve
egemenliğin keyfini sürer.
2433- Tuz ekmek hakkını bilmeyen kör olur.
Halk böyle inanır: Đyiliğini gördüğü, ekmeğini yediği kimseye karsı saygısızlık ve hayınlık
eden kisiyi Tanrı cezalandırır.
2434- Tüccar züğürtleyince geçmis defterleri yoklar.
Bkz. Müflis bezirgan...
2435- Türk karır, kılıcı karımaz.
Türk ihtiyarlığında bile genç gibi kılıç kullanır.
2436- Türk'ün aklı gözünde.
Türk, gözüyle görmediği seye kolay kolay inanmaz.
2437- Türk'ün aklı sonradan gelir.
Türk, bir olay karsısında ne yapmak gerektiğini hemen düsünemez. Aradan zaman geçince
doğru, sağlam bir davranıs yolu bulur ve biraz geç de olsa onu uygular. Ama kimi zaman is isten
geçmis olur.
2438- Tüy (yüz) güzelliği hamamdan eve, huy (ad, öz) güzelliği Urum'dan Sam'a.
1) Yüz ve vücut güzelliği geçici, huy güzelliği kalıcıdır.
2) Yüzü güzel olanı, ancak çevresindekiler görür, beğenir. Erdemli kisiyi ise uzak ülke
insanları bile hayranlıkla anarlar. Krs. Güzele kı rk günde doyulur...
:::::::::::::
-U-
2439- Ucuz alan, pahalı alır (pahalı alan aldanmaz).
Ucuz mal, kötü maldır. Çabucak kullanılamaz duruma gelir; yenisini almak gerekir. Bundan
dolayı daha pahalıya mal olur.
2440- Ucuzdur vardır illeti, pahalıdır vardır hikmeti.
Bir malın ucuz olması birtakım nedenlere dayanır: Ya modası geçmistir, ya çürüktür, ya kaba
ve kullanıssızdır, ya da bol bulunan bir nesnedir... Pahalı olmasının da nedenleri vardır: Ya yeni
çıkmıstır, ya sağlamdır, ya biçimli ve kullanıslıdır, ya da az bulunan bir nesnedir. Alısveriste
bütün bunlar gözönünde bulundurulmalıdır.
2441- Ucuz etin yahnisi (suyu) tatsız (yavan) olur.
Ucuz mal kötüdür. Đstenildiği gibi yararlanmaya elverisli değildir.
2442- Ulular köprü olsa basıp geçme.
Büyüklere karsı her zaman saygılı ol. Onlar yüksek bir görevde bulunmasalar, dahası
birçoklarınca çiğnenseler bile, sen saygını azaltma.
2443- Ulularla havuç (kesir) ekenin yoğunu götüne gider.
Kendisinden büyük kimselerle ortak ise girisen, sonunda yanıldığını anlar. Bu tutumundan
büyük zarar görür.
2444- Ulu sözü dinlemeyen, uluyakalır.
Büyük sözü dinlemeyen kimse, türlü türlü sıkıntılara düser; sızlanır durur.
2445- Ummadığın tas bas yarar.
Elinden bir is gelmez sandığımız kisi, kendisinden umulmayan önemli isler yapabilir.
2446- Umut, fakirin (garibin) ekmeğidir.
Yoksul kisi, yakında bolluğa, rahata kavusma umudu içinde yasar.
2447- Una dökülen yağın zararı yok.
Bir is yapılırken ölçüyü asan harcama, o isle ilgisi olmayan bir yakınımıza yarar sağlamıssa
üzüntü yaratmaz.
2448- Ustanın çekici bin altın.
Birçok kimsenin uğrasıp yapamadığı bir isi, uzman, küçük bir dokunusuyla yapıverir. Onun
için uzmanın en küçük emeği (bir çekiç vurusu) bile çok değerlidir. Krs. Ekmeği ekmekçiye
ver...
2449- Usağı ise kos, sen de ardına düs.
Bkz. Çocuğa is buyuran...
2450- Utananın oğlu, kızı olmamıs.
Bkz. Üsenenin oğlu kızı olmamıs.
2451- Utanma pazar, dostluğu (mideyi) bozar.
Tanıdıklar arasındaki alısveriste, fiyatın ve ödeme kosullarının belirtilmesine utanılırsa
sonunda dostluk bozulur.
2452- Uyku ölümün (küçük) kardesidir.
Uyuyan kisi, nefes alıp vermesi bir yana ölmüs gibidir. Dünyada olup biten seylerden haberi
yoktur.
2453- Uyku, uykunun mayasıdır.
Bedene gelen ilk uyku, daha uzun bir uykunun mayası olur. Đnsanın uyudukça uyuyası gelir.
2454- Uyuyan yılanın kuyruğuna basma.
Đlismezseniz size zararı dokunmayacak olan kisiyi saldırgan duruma getirecek davranıslarda
bulunmayınız.
2455- Uzak yerin salığını kervan getirir.
Uzakta bulunanın en doyurucu haberini, yanlarından gelen kimseler getirir.
:::::::::::::
-Ü-
2456- Üç elli, yaz belli.
Üç kez elli gün, kasım ayının 8'inde baslar, 150 gün sonra (yani nisan ayının 6- günü -artık
yıllarda 5- günü-) biter. Böylece üç kez elli gün geçer. O zaman havanın belirli olarak ısındığı
görülür. Krs. Getir bana hıdrellezi, göstereyim sana yazı.
2457- Üç göç, bir yangın yerini tutar.
Bir yerden baska bir yere tasınırken kimi esya kırılır, dökülür, kaybolur. Öyle ki üç kez
tasınma sonunda bu esya, yangın artığına döner.
2458- Üç kurusluk eseğin bes paralık sıpası olur.
Değersiz kisinin ya da nesnenin verimi de daha değersiz olur.
2459- Üçlenmemis (tarlayı üç kez sürmek) eken, olmamıs biçer.
Gerekli kosullarını yerine getirmeden bir ise baslayan kisi, olumlu sonuç alamaz.
2460- Ürümesini bilmeyen köpek (it), sürüye kurt getirir.
Ölçülü, hesaplı konusmasını bilmeyen kisi, durup dururken basına dert açar ve
çevresindekiler için tehlikeli bir durum yaratır.
2461- Ürüyen köpek, ısırmaz (kapmaz).
Bağırıp çağırmakla baskalarını korkutmak isteyen kimseden, saldırı beklenmemelidir.
Saldırıda bulunabilse gürültü, patırtıya bas vurmaz.
2462- Üsenenin (utananın, erinenin) oğlu, kızı olmamıs.
Bir sey elde etmek isteyen, tembel tembel oturmamalı, onun yolunu tutmalıdır. Nitekim
evlenmeye üsenen, ya da utanan kisi, çoluk çocuk sahibi olamaz.
2463- Üsüntü köpek mandayı paralar.
Küçük güçler birlesirse büyük bir güç olur. Örneğin bir araya gelen köpekler -tek baslarına
güçlerinin yetmediği- bir mandayı paralayabilirler. Krs. Bir elin nesi var...
2464- Üveye etme, özünde bulursun; geline etme, kızında bulursun.
Kendi çocuğu bir gün öksüz kalırsa, baskalarının ona kötü davranmasını istemeyen, bugün
üvey çocuğuna kötü davranmamalıdır. Kızına, ileride gelin olarak gittiği yerde kötü
davranılmasını istemeyen, simdi gelinine kötü davranmamalıdır.
2465- Üvey öz olmaz, kemha bez olmaz.
1) Ne kadar iyi davranırsa davransın, ne denli sevgi gösterirse göstersin, üvey anne öz
annenin yerini tutmaz. Ne denli benimsenmek istenirse istensin, üvey çocuk, kendi
çocuğunun yerine geçemez.
2) Soylu kisi, soysuzca is yapmaz.
2466- Üzümü(-nü) ye de bağını sorma.
Önemli olan, sana bir nimetin gelmis olmasıdır. Ondan yararlanmaya bak. Nereden geldiğini
bilmene gerek yoktur.
2467- Üzüm üzüme baka baka kararır.
Her zaman bir arada bulunan, arkadaslık eden kimseler, birbirlerine huy asılarlar. Krs. Kisi
refikinden azar, Đsin yanına varan..., Đtle yatan... Kır atın yanında..., Topalla gezen..., Körle
yatan..., Benzeye benzeye yaz, benzeye benzeye kıs olur.
:::::::::::::





Signing of RasitTunca

Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü - Yazar: RasitTunca - 08-01-2018, 02:06 AM
RE: Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü - Yazar: RasitTunca - 08-01-2018, 02:11 AM
RE: Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü - Yazar: RasitTunca - 08-01-2018, 02:12 AM
RE: Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü - Yazar: RasitTunca - 08-01-2018, 02:14 AM
RE: Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü - Yazar: RasitTunca - 08-01-2018, 02:16 AM
RE: Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü - Yazar: RasitTunca - 08-01-2018, 02:18 AM

Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
Oku-1 Hayvanlarla ilgili Atasözleri Ve Deyimler RasitTunca 0 1,665 08-02-2018, 12:27 AM
Son Yorum: RasitTunca
  Türk Atasözleri RasitTunca 0 1,615 08-02-2018, 12:21 AM
Son Yorum: RasitTunca
TC-Bayrak-1 TÜRKÇE DEYiMLER RasitTunca 0 1,575 08-01-2018, 02:01 AM
Son Yorum: RasitTunca
  Bilinen Atasözleri RasitTunca 0 1,608 08-01-2018, 01:57 AM
Son Yorum: RasitTunca
Oku-1 Kızılderili Atasözleri RasitTunca 0 1,664 08-01-2018, 01:53 AM
Son Yorum: RasitTunca
  Yöresel Atasözleri -- Bursa RasitTunca 0 1,456 07-31-2018, 04:02 PM
Son Yorum: RasitTunca
  PC ATASÖZLERi RasitTunca 0 1,428 07-31-2018, 03:56 PM
Son Yorum: RasitTunca

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi