Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü
#6
-V-
2468- Vakit, nakittir.
Zaman para gibi değerlidir. Đs yaratılmadan geçirilen her saat, bir daha ele geçmemek üzere
yitirilen bir hazinedir. Para kazanmanın, daha değerli varlıklar elde etmenin en önemli öğesi de
zamandır. Bundan dolayı küçük bir zaman parçası bile bos geçirilmemeli, gereği gibi
değerlendirilmelidir.
2469- Vakitsiz öten horozun basını keserler.
Her söz vaktinde ve yerinde söylenmelidir. Bir sözün, zamanı gelmeden söylenmesi, büyük
zararlara yol açabilir. Bunun için, uygun olmayan zamanda aklına geleni söyleyen kisi
cezalandırılır. Nasıl ki vakitsiz öten horoz, uğursuz sayılarak kesilir.
2470- Vardı bağım malım, gelirdi kardeslerim; tükendi yağım balım, gelmiyor kardeslerim.
Varlıklı kisinin esi, dostu çok olur. Züğürtlesenin yanına kimse uğramaz.
2471- Vardığın yer körse gözünü kapa.
Kisi, çevresindekilerle geçinebilmek için bir dereceye kadar onlara uymak zorundadır. Krs.
Zaman sana uymazsa sen zamana uy.
2472- Var eli titremez.
Varlıklı kimse, uzun boylu düsünmeden hayırlı islere yardım eder.
2473- Var evi kerem evi, yok evi verem (elem) evi.
Varlıklı ailenin durumu, konuk ağırlamaya, gereken yerlere yardım etmeye, armağanlar
vermeye elverislidir. Yoksul ailenin evinde, sıkıntı ve dertten baska bir sey bulunmaz.
2474- Varını veren utanmamıs.
Kendisinden bir sey istenen kimse, elinde ne varsa onu verir. Bunun, az olmasından ya da
düsük nitelikte bulunmasından utanç duymamalıdır.
2475- Varısına gelisim, tarhana asına bulgur asım.
Siz baskasına ne kadar yakınlık gösterir, ne kadar değer verirseniz, o da size bu ölçüde
yakınlık gösterir, değer verir.
2476- Varlığa güvenilmez.
Bkz. Güvenme varlığa, düsersin darlığa.
2477- Var ne bilsin yok halinden.
Bkz. Tok açın halinden bilmez.
2478- Varsa (var mı) pulun, herkes kulun; yoksa (yok mu) pulun, dardır yolun. (Paran varsa
cümle alem kulun; paran yoksa tımarhane yolun).
Zengin olana, herkes kul kurban olur, hizmet eder. Yoksula, kimse yüz vermez. Dahası,
bunların adı deliye çıkar.
2479- Varsa hünerin, var her yerde yerin; yoksa hünerin, var her yerde yerin (üzülmek,
acınmak).
Hünerli kisinin toplum içinde her zaman iyi bir yeri vardır. Hünersiz kisi de nereye gitse ise
yaramadığına, niçin bir is yapamadığına üzülür.
2480- Var varlatır, yok söyletir.
Varlık, kisiye yüksekten atma ve varlığını artırma gücü verir. Yokluk ise ancak sızlanmaya,
yakınmaya yol açar.
2481- Vasiyet ölüm getirmez.
Üzülecek bir durum ortaya çıkarsa ne yapılacağını simdiden kararlastırmaktan kimi kisiler
ürkerler, kaçınırlar. Üzülecek durumu düsünmek istemezler.
Oysa böyle seyleri düsünmek, gereken önlemleri almak, üzücü durumun gelmesine yol
açmaz.
2482- Ver elindeki sapı, git dolan kapı kapı.
Elinde ne varsa suna buna dağıtan kisi, bir süre sonra bunları baskalarından istemek zorunda
kalır.
2483- Veren eli herkes öper.
Yardımını esirgemeyen, eli açık olan kimseye herkes saygı gösterir. Krs. Veren eli kimse
kesmez.
2484- Veren eli kimse kesmez.
Yardımını esirgemeyen, eli açık olan kimsenin iyiliklerine engel olmayı, kendisine kötülük
yapmayı kimse istemez. Krs. Veren eli herkes öper.
2485- Veresiye (borca) sarap içen, iki kez (kere) sarhos olur.
Veresiye alısveris eden, iki kez sarsılır: Aldığı zaman, bir süre sonra para ödemenin,
üzüntüsünü çeker. Ödeme zamanı gelince de karsılıksız ödeme yapıyormus gibi sıkıntı duyar.
2486- Verip (de) pisman olmaktan, vermeyip (de) düsman olmak yeğdir.
Sizden bir sey (sözgelisi para) isteyen kimseye istediğini verirseniz, çok kez geri alamama
durumu belirir. O zaman, verdiğinize pisman olursunuz. Vermezseniz, isteyen kimse size kırılır.
Öyle ise vermeli mi, vermemeli mi? Vermemeli. Çünkü, her iki durumda da o kimse ile
bozusacaksınız. Hiç olmazsa paranız, malınız elinizden çıkmamıs olur.
2487- Verirsen doyur, vurursan duyur.
Yaptığınız is, amacın gerçeklesmesini sağlayacak nitelikte olmalıdır: Bir yardımda mı
bulunacaksınız?
Gerektiği ölçüde yapınız ki ise yarasın. Biriyle dövüsüyor musunuz? Etkili biçimde vurunuz
ki yenesiniz.
2488- Verirsen veresiye, batarsın karasuya.
Veresiye bir sey verme. Çünkü alanların borçlarını ödememeleri yüzünden batabilirsin.
2489- Verme malını veresiye, akar gider karasuya.
Bkz. Verirsen veresiye, batarsın karasuya.
2490- Vermeyince Mabut, ne yapsın Mahmut?
Tanrı, genis bir yasama ya da yetenek kısmet etmemisse kulun elinden ne gelir?
2491- Ver yiğidi yiğide, Mevla rızkını yetire.
Đki gencin evlenmesini kolaylastırınız. Tanrı rızklarını verir.
2492- Vuran mı yiğit, vur diyen mi? - Vur diyen.
Eylemde bulunan, buyruk kuludur. Asıl sorumluluğu onu eyleme geçiren yüklenmistir. Krs.
Bey buyurur, cellat keser.
2493- Vurmak da yiğitlik, kaçmak da.
Bir çatısmada üstünlük sağlamak için olanca gücünü kullanmak, övülecek bir seydir.
Yenilme tehlikesi belirince, telefat vermemek için uzaklasmak da beğenilecek bir tutumdur.
2494- Vücut kocar, gönül kocamaz.
Bkz. Er kocar, gönül kocamaz.
:::::::::::::
-Y-
2495- Yabancı koyun kenara yatar.
Bir yere yeni gelen kimse, çevredekilere pek yanasmaz. Zaten onlar da kendisini hemen
aralarına almazlar.
2496- Ya evlat bir, ya ocak kör (gerek).
Bir hayırlı çocuk, insanın ocağını söndürmemeye, adını andırmaya yeter. Çocuk çoğalırsa,
üzüntü artar. Onları yetistirmek güçlesir. Baba öldükten sonra, aralarında anlasmazlıklar çıkar.
Böyle bir durum ortaya çıkacağına, ocağın kör olması daha iyidir.
2497- Yağına kıymayan çöreğini yoz (kuru, yavan) yer.
Bir is için gerektiği kadar özveride bulunmayan kisi, sonucun kusurlarını hos görmelidir. krs.
Kuzusuna kıymayan kebap yiyemez.
2498- Yağırı (yarası) olan gocunur.
Bkz. Al kasağıyı gir ahıra...
2499- Yağ ile yavsan, sirke ile tavsan.
Bir yemeğin lezzetli olması için harç esirgenmemelidir. Bol yağ kullanıldıktan sonra, acı bir
ot olan yavsandan bile güzel bir yemek yapılır.
2500- Yağlı dilimin yoksa, yağlı dilin de mi yok!
Bkz. Buğday ekmeğin yoksa buğda dilin de mi yok?
2501- Yağmurda düsmanın koyunu, dostun atı satılsın.
Yağmur altında yünleri ıslanan koyun, pek gösterissiz duruma düser. Oysa at, daha çok
çeviklesir.
Böylece, koyun daha değersiz, at daha değerli görünür.
2502- Yağmur yağsa kıs değil mi? Kisi halini bilse hos değil mi?
Her seyin, her kisinin bir özelliği, bir niteliği vardır. Bunu, baska türlü göstermeye kalkısmak
bostur. Kisinin davranısları, kendi durumuna uygun olmalıdır.
2503- Yağmur yağsın da varsın kerpiççi ağlasın.
Yağmur yağmasından zarar görecekler bulunabilir. Ama yararlanacaklar o denli çoktur ki
zarar görecekler düsünülmeyebilir.
2504- Yağ yiyen köpek tüyünden belli olur (bellidir).
Durup dururken yasama düzeyinde bir yükselme olan kisi, kendisinden süphe edildiği gibi,
çalıp çırpıyor demektir.
2505- Ya isten artar, ya disten.
Para biriktirmek, ya çok çalısıp çok kazanmakla ya da savurgan olmamakla olur.
2506- Yakın (hayırlı) dost (komsu) hayırsız hısımdan (akrabadan) yeğdir (iyidir).
Đlgi ve iyiliklerini görmekte olduğumuz komsu ve dostlarımız, hiçbir ilgisini görmediğimiz
hısımlarımızdan, bize daha yakındır.
2507- Yalancı kim? Đsittiğini söyleyen.
Kisi, her isittiğini, doğrulamadan, baskasına anlatmamalıdır. Đsittiği sey doğru değilse, ya da
ağızdan ağıza geçerken değisikliğe uğramıssa, bu kendisinin uydurduğu bir yalan sanılır.
2508- Yalancının evi yanmıs, kimse inanmamıs.
Yalan söylemeyi adet edinen kisinin sözlerine kimse inanmaz. Öyle ki bir gün evinde yangın
çıksa da evim yanıyor, imdat! diye bağırsa, inanıp yardıma kosan olmaz.
2509- Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
Bir kimsenin söylediği söz yalan ise durum çok geçmeden anlasılır ve söyleyenin yalancı
olduğu ortaya çıkar. (Sanki onun mumu bile yalancıdır ve hava kararmaya basladıktan az sonra
tükenip söner.)
2510- Yalancıyı kaçtığı yere kadar kovalamalı.
Bir kisinin yalanını yakalayabilmek için söylediklerini kabul edip sonuca bakmalı. O zaman
sözlerinin doğru çıkmadığını kendisi de görecektir.
2511- Yalanın kemiği yok ki boğazına bata.
Bir sözün yalan olduğu bilinir, ancak söylenmesi engellenemez. Krs. Dilin kemiği yok.
2512- Yalnız kalanı kurt yer.
Yardımcısı bulunmayan kisi, kendini tehlikeden koruyamaz. Krs. Sürüden ayrılanı...
2513- Yalnızlık, Allah'a mahsustur (yarasır).
Đnsan toplumsal bir yaratıktır. Ancak toplumsal dayanısma ve is bölümü içinde yasayabilir.
Tek basına yasayamaz.
2514- Yalnız öküz, çifte (boyunduruğa) kosulmaz.
Đki kisi ile yapılması gereken bir isi tek kisi ile yapmaya kalkısmak yanlıstır.
2515- Yalnız tas, duvar olmaz.
Nasıl, bir tek tas ile duvar örülemezse, insan da tek basına önemli bir is basaramaz.
Baskalarıyla iliski kurmak, isbirliği yapmak zorundadır. Krs. Bir elin nesi var..., Ağaç yaprağıyla
gürler., Yalnız kalanı kurt yer., Yalnızlık Allah'a mahsustur.
2516- Yaman komsu, yaman avrat, yaman at; birinden göç, birin bosa, birin sat.
Sana üç öğüt: Komsun kötü ise baska yere göç, esin geçimsizse ayrıl, atın azgınsa sat, kurtul.
2517- Yanık yerin otu tez biter.
Kisinin yüreğini yakan acı, az zaman sonra küllenir; yerini yeni ve neseli duygulara bırakır.
2518- Yanlıs da bir nakıs.
Düzgün isler arasında yapılan bir yanlıs, kimileyin tekdüzeliği gideren bir süs olur.
2519- Yanlıs hesap Bağdat'tan döner.
Yanlıs bir yolda olduğunu anlayan kisi, bu uğurda ne denli emek ve para harcamıs olursa
olsun, geri dönüp doğru yola yönelmelidir.
2520- Yanmıs harmanın ösrü alınmaz.
Önce verimli iken kazaya uğramıs olan seyden, artık gelir, verim beklenmez.
2521- Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
Dürüst kisi, kendini olduğu gibi gösterir. Kendini olduğundan üstün göstermek içtensizlik ve
ikiyüzlülüktür. Kisinin görünüsü, gerçek durumunun aynası olmalıdır.
2522- Yapı tası, yapıdan (yerde) kalmaz.
Değerli kimse, bosta kalmaz. Kendisine is verilir. Krs. Delikli tas...
2523- Yaprağa yapıs, atlas olsun; toprağa yapıs, altın olsun.
Đpekböceği besleyenler ve çiftçilikle uğrasanlar, emeklerinin doyurucu karsılığını alırlar.
2524- Yara, sıcakken sarılır.
Bir acıyı dindirmek için gereken yardım, geç bırakılmamalı, hemen yapılmalıdır.
2525- Yarası (yağırı) olan gocunur.
Bkz. Al kasağıyı, gir ahıra...
2526- Yar (dost) beni ansın bir koz ile, o da çürük çıksın.
Bkz. An beni bir kozla...
2527- Yarım elma, gönül (hatır) alma. (Gönül alma, bir elma).
Gönül almak, hatır sormak için (yarım elma gibi) küçük bir armağan yeter. Önemli olan,
değerli armağan götürmek değil, hatırlayıp aramıs olmaktır. Krs. An beni bir kozla...
2528- Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder.
Bir is, uzmanına yaptırılmaz da taklitçilere yaptırılırsa, istenilen gibi değil, ters bir sonuç
verir. Nitekim hekim dururken, hekimlik taslayan birinin tedavisine basvurulması, insanın
hayatına mal olabilir. Bilgisiz din adamı da dine aykırı düsünceler asılayabilir.
2529- Yarına kalan davadan korkma.
Bir anlasmazlık basladığında iki taraf çok sinirli olur. Çatısmayı sürdürmek tehlikelere yol
açabilir.
Görüsme ertelenirse sinirler yatısır. Konu daha serinkanla ele alınır.
2530- Yarınki kazdan bugünkü tavuk (yumurta) yeğdir.
Bkz. Bugünkü tavuk...
2531- Yar, yıkıldığı gün tozar.
Bir felaket meydana geldiği anda, büyük bir tepki ve panik yaratır. Ondan sonra, durumun
eski ağırlığı kalmaz.
2532- Yasa yasa, gör temasa.
Đnsan yası ilerledikçe iyi, kötü birçok seyler görür. Hatıra, hayale gelmeyen olaylar ve
durumlarla karsılasır.
2533- Yası at pazarında sorarlar.
Đnsanların değeri, yaslarıyla değil, baslarıyla ölçülür. Yaslarına göre değerleri değisen
yaratıklar, hayvanlardır. krs. Akıl yasta değil, bastadır.
2534- Yasın arasında (yanında) kuru da yanar.
Bkz. Kurunun yanında yas da yanar.
2535- Yas kesen, bas keser.
Ağacın çesit çesit yararları vardır. Bunları düsünmeyip sadece odununu sağlamak için ağaç
kesen, insan canına kıymıs gibi büyük bir suç islemis olur.
2536- Yas yetmis, is bitmis.
Đnsan yetmis yasına gelince, genellikle, bedence de, kafaca da düser, çalısamaz olur. Bu
durumdaki kimseden, artık verim beklenmemelidir.
2537- Yatan (yatar) arslandan, (kurttan) gezen (yelen) tilki yeğdir (iyidir).
1) Az güçlü ol up çalısan, çok güçlü ol up çalısmayandan daha basarılı ol ur.
2) Soylu, güçlü olmadıkları halde geçimlerini sağlamak için çalısanlar; soylu, güçlü olup da
tembel tembel oturanlara yeğlenirler. Krs. Yatanın yürüyene borcu var.
2538- Yatanın, yürüyene borcu var.
1) Çalısmayanın kazancı olmaz. O, her zaman veresiye alısveris eder. Bunun için sürekli
olarak çalısana borcu vardır.
2) Çalısmayarak bir seyden yararlanan kisi, bu kolaylığı, çalısıp o seyi ortaya koyana
borçludur. Krs. Yatan arslandan, gezen tilki yeğdir.
2539- Yatan öküze yem yok.
Çalısmayanın gelir beklemeye hakkı yoktur.
2540- Yatan (hasta yatan) ölmez, eceli yeten ölür.
Hasta yatan, eceli gelmemisse ölmez de, sapasağlam biri, eceli gelmisse gezip dolasırken
ölüverir.
2541- Yatar kurttan yeler tilki iyidir.
Bkz. Yatan arslandan...
2542- Yatsının faziletini güveyden sormalı.
Birçok kimseler için, önemli bulunmayan bir durum, kimi kisiler için özel bir önem tasır.
(Eskiden güvey, yatsı namazından sonra gerdeğe girerdi.)
2543- Yavas (yumusak huylu) atın çiftesi (tekmesi) pek (yavuz) olur.
Yumusak huylu kimselerin kızması, korkunç olur. Çünkü bunlar, ancak sabırlarını tasıran
olaylar karsısında tepki gösterirler. Bunun için davranısları, asırı bir öfkenin patlamasıdır. Her
seye kızan kimsede, bu denli taskın öfke bulunmaz.
2544- Yavas tükürüğün sakala zararı var.
Sert davranmak gereken durumlarda gevsek davranan kisi, bu tutumunun zararını görür.
2545- Yavuz (yürük) at yemini (yavuz it ününü) artırır.
Görevini basarı ile yürüten kisi, bunun mükafatını görür. Ödüllenince de görevini daha
büyük bir çaba ile yapar.
2546- Yavuz hırsız ev sahibini bastırır.
Suçlu kisi, sarlatan ve edepsiz ise, zarar verdiği kimseyi susturur, dahası suçlu çıkarır.
2547- Yaza çıkardık danayı, beğenmez oldu anayı.
Yetistirdiğimiz, büyüttüğümüz gençler, bizi beğenmezler.
2548- Yazın araması, kısın taraması olmasa herkes besler mandayı.
Güzel seyin sahibi olmayı kim istemez? Ama her seyin güzelliği bakımla, uğrasmakla
sağlanır. Đste bu sıkıntıya herkes katlanamaz.
2549- Yazın bası pisenin, kısın ası piser.
1) Yazın günes altında çalısan, ailesinin kıslık zahiresini kazanır.
Krs. Ağustosta beyni kaynayanın...
2) Gençliğinde çok çalısıp varlık edinen, hastalığında ve ihtiyarlığında sıkıntı çekmez. Krs.
Yazın gölge kovan...
2550- Yazın gölge hos, kısın çuval bos.
1) Yazın keyifli yerlerde tembel tembel oturan, kısın yiyecek bulamaz.
2) Gençliğinde kazanç pesinde kosmayıp zevke dalan, hastalığında ve ihtiyarlığında perisan
olur. Krs. Yazın gölge kovan..., Ağustosta gölge kovan..., Ağustosta yatanı...
2551- Yazın gölge kovan, kısın karın ovar.
Yazın çalısmayıp keyif ve zevk ile vakit geçiren çiftçi, nasıl kısın aç kalırsa, çalısma gücü ve
ortamı bulunduğu halde zamanını değerlendirmeyen ve geleceğini düsünmeyen kiside, çalısma
olanakları kalmadığı zaman, öylece perisan olur. Krs. Yazın bası pisenin..., Yazın gölge hos...,
Ağustosta gölge kovan...
2552- Yazın harmana sıçan öküzün kısın yemlikte ağzına gelir.
Geleceği düsünmeden kötü isler yapan kisi, ileride, yaptığı kötülüklerle karsılasır.
2553- Yazın yanmayan kısın ısınmaz.
Yazın çalısmayan kısın ne odun, ne kömür, ne de yiyecek bulur. Gençliğinde kazanç
sağlamamıs olan da ihtiyarlığında perisan olur. Krs. Ağustosta gölge kovan...
2554- Yazın yersen lokumu, kısın yersin bokumu.
Bkz. Ağustosta gölge kovan zemheride karnın ovar., Gölgeyi hos gören...
2555- Yaz yalan, kıs gerçek.
Yazın yasama kosulları hafiftir: Giyim isi özen istemez; nerede olsa barınılır. Kısın durum
tersinedir: Giyim, özen ister. Barınacak yer, kapalı ve sıcak olmalıdır. Bu durum, karsılastığımız
çesitli olaylarda da görülür: Kimi olaylar, önem vermeye değmez, ama kimisi olanca dikkatimiz
ve gücümüzle üzerinde durmamızı gerektirir.
2556- Yaz yaz gerek, kıs kıs.
Her mevsimin kendine özgü kosulları, verimleri vardır. Yaz mevsimi yazlığını, kıs mevsimi
kıslığını yapmazsa insanların yasayıs düzenleri de bozulur.
2557- Yeğniyi yel alır, ağır yerinde kalır.
Hoppa züppe kimseler, hiçbir yerde barınamazlar; sunun bunun oyuncağı olurlar. Ağırbaslı
olanları kimse tedirgin edemez. Krs. Ağır yongayı...
2558- Yel gelen deliği kapamalı.
Beliren tehlikeye karsı önlem alınmalı.
2559- Yel gibi gelen sel gibi gider.
Bkz. Sel ile gelen, yel ile gider.
2560- Yel kayadan ne koparır (alır, anlar, aparır).
Sağlam karakterli kisiler, sağlam temele dayanan isler, önemsiz etkilerle sarsılamaz.
2561- Yemeğin iyisi hazırıdır.
Tanrı'nın verdiği kısmet, hazır olan yemektir. En iyi yemek budur.
2562- Yemeyenin malını yerler (demine hu çekerler) (üstüne bir bardak su içerler).
Pintinin yemeğe kıyamayarak biriktirdiği malı, sağlığında, gücünün yetmediği kisiler,
öldükten sonra da mirasçılar bol bol yerler.
2563- Yenenle yanana ne dayanır!
Yasam bir tüketim sürecidir. Besin, yakıt gibi gereksemeler, ne denli bol olursa olsun,
tüketilir.
2564- Yengece niçin yan yan gidersin? demisler; serde kabadayılık var (yiğide nice yürürse
yarasır) demis.
Davranısları herkesinkinden ayrı olan kisi, bu durumunun yeteneksizliğinden değil,
kendisinde daha üstün nitelikler bulunmasından kaynaklandığını ileri sürer.
2565- Yenice eleğim, seni nerelere asayım?
Kisi, elde ettiği yeni ve güzel bir seyi örselememek için büyük özen gösterir. Krs. Taze
bardağın...
2566- Yeni dosttan vefa gelmez.
Bkz. Eski dost düsman olmaz...
2567- Yenliceği yel atmıs, götüne diken batmıs.
Ağırbaslı olmayan kisi, her yere burnunu sokar; bundan da zarar görür.
2568- Yerdeki yüze basılmaz (kimse basmaz).
Alçakgönüllü olanları kimse hor görmez, tepelemez.
Herkes onları korur.
2569- Yerdiğin oğlan (küçük) yer tutar.
Bugün beğenmediğiniz, kendisinde yetenek bulmadığınız çocuğun, zamanla bilgisi, görgüsü
artar; toplumda önemli bir yeri olur.
2570- Yerinden oynayan yetmis kazaya uğrar; en küçüğü ölüm.
Bir yere yerlesmis ya da iyi bir düzen kurmus olan kisi zorunlu bir neden yokken yerini ve
isini değistirirse ölümden beter güçlüklerle karsılasır.
2571- Yerine düsmeyen gelin yerine yerine, boyuna düsmeyen esvap sürüne sürüne eskir.
Kendine uygun bir evlenme yapamayan kız, yerine yerine helak olur. Boya göre dikilmemis
elbise de yerde sürünerek yıpranır gider.
2572- Yerini bilmeyen, yılda bir kat urba eskitir.
Hangi alanda çalısabileceğini önceden iyi kestirememis olan kisi, sık sık yer ve is değistirme
yüzünden hayli zarar görür.
2573- Yerin kulağı var.
Bir konu, iki kisi arasında gizli olarak konusulsa bile duyulur. Bir süre sonra hiç hatır ve
hayale gelmeyen kimselerin onu isittiği ortaya çıkar. Sanki konusma yeri, herkesin kulağıdır.
2574- Yetisemediğin köyün alt tarafında (beri yanında) yat.
Yapmak istediğiniz seyi eksiksiz olarak basaramıyorsanız, kendinizi bos yere zorlamayıp
yapabildiğiniz kadarıyla yetinmeniz gerekir.
2575- Yılana yumusak diye el sunma.
Kisi, yumusak huylu görünen herkese aldanmamalı; zararsız sanılan her seye yanasmamalı;
tehlikeli bir durumla karsılasabileceğini düsünmelidir. Krs. Her deliğe elini sokma...
2576- Yılanın bası küçükken ezilir.
Büyüyeceği belli olan her tehlike, daha basta önlenmeli; düsman güçlenip büyük zarar
verecek duruma gelmeden ezilmelidir.
2577- Yılanın sevmediği ot, deliğinin ağzında biter.
Baskalarına kötülük etmek isteyenler, karsılarında hep hoslanmadıkları seyleri bulurlar.
2578- Yılan kendi eğriliğine bakmaz da devenin boynu eğri der.
Bkz. Kazan kazana kara demis.
2579- Yılan ne kadar eğri gitse deliğine doğru girer.
Yabancılarla iliskisinde dürüst davranmayan kisi yakınlarına karsı doğruluktan ayrılmaz.
2580- Yılan sokan uyumus, aç kalan uyumamıs.
Aç kalan, yılan sokandan daha çok acı çeker.
2581- Yılın eksiğini nisan getirir, nisanın eksiğini yıl getirmez.
Tarım için bütün yıl elverissiz geçse de nisan ayı elverisli olsa tam ürün alınır. Ama bütün yıl
elverisli geçse bile nisan elverissiz olursa, iyi ürün alınamaz.
2582- Yıl uğursuzun.
Öyle bir zamandayız ki arsız, yüzsüz kisiler el üstünde tutulmakta ve islerini, ağırbaslı,
dürüst kimselerden daha iyi yürütmektedirler.
2583- Yırtıcı (alıcı) kusun ömrü az olur.
Baskalarına saldırmayı huy edinen kisilerin düsmanları çok olur. Çok geçmeden bu
düsmanlar da onun canına kıyarlar.
2584- Yırtılan Deli Ahmet'in yakası.
Bkz. Dert Deli Ahmet'in basında.
2585- Yiğidim yiğit olsun da yerim çalı dibi olsun.
Bkz. Erim er olsun da...
2586- Yiğidin malı meydandadır.
Cömert kimsenin malı herkesin yararlanmasına açıktır.
2587- Yiğidin sözü, demirin kertiği.
Mert adam sözünden dönmez. Bu söz, demirin kertiği gibi besbelli ve ortadadır; değismez.
2588- Yiğidin yiğide ekmeği ödünç, kötüye sadaka.
Sofrası açık olana konuk olan iyilik bilir kisi, bunun altında kalmaz. Bu anlayısta olmayan
konuğa karsılıksız bir iyilik edilmis olur.
2589- Yiğit arkasından vurulmaz.
1) Bir kimseyi yokluğunda ve savunmasını yapamayacağı bir durumda kötülemeye,
yıkmaya çalısmak mert adam isi değildir.
2) Mert olan, yüz yüze dövüsür.
2590- Yigit basından devlet ırak değildir.
Bir gencin zengin olması her zaman beklenebilir.
2591- Yiğit bin yasar, fırsat bir düser.
Bir yiğidin eline ömrü boyunca bir kez çok önemli bir fırsat geçer. Bunu kaçırmamalıdır.
2592- Yiğit ekmeğiyle yiğit beslenir.
Yiğitler, yiğit kimseleri korurlar. Yiğit kimseler de ancak yiğitlerin yanında barınırlar.
2593- Yiğit lakabıyla anılır.
Yiğit, ya güzel, ya çirkin bir lakapla anılır. O, çirkin olan lakabını değistirmeyi düsünmez.
Çünkü önemli olan, kendisinin iyi adı, ünüdür. Çirkin lakap, bu iyi adı lekelemez.
2594- Yiğit meydanda belli olur.
Sözle atıp tutmak kolaydır. Asıl marifet, is basında kendini göstermektir.
2595- Yiğit yarasına yiğit katlanır.
Yiğitten gelen ağır saldırıyı ancak yiğit olan kaldırabilir.
2596- Yiğit yiğide at bağıslar.
Yiğit, arkadası için her sıkıntıya katlanır. Onun isine yarar diye en değerli varlığını bile
bağıslar.
2597- Yiyen bilmez, doğrayan bilir.
Bkz. Soğanın acısını yiyen bilmez...
2597- Yoğun canı alınmaz.
Đstenen sey, vermesi beklenen kiside yoksa istemekte direnmenin anlamı yoktur. Size ne
versin, canını mı?
2598- Yoğun incelene kadar ince üzülür.
Bkz. Kalın incelene kadar...
2599- Yoğurdum (ayranım) eksidir diyen olmaz.
Bkz. Kimse ayranım eksi demez.
2600- Yok büyümez, arık büyür.
Hiç yoktan bir sey üremez. Ama az olan nesneler çoğalır; küçük varlıklar, gelisir, büyür.
2601- Yoksul ala ata binse, selam almaz.
Görmemis kimse (geçici olarak bile) görmüslerin durumuna erse, herkese yüksekten bakar;
kimseye selam vermez olur.
2602- Yoktan yonga çıkmaz.
Varlıklı olmayan kimseden, baskasına yardım etmesi beklenemez; bilgisiz kimseden bir sey
öğrenilemez... Krs. Đmam evinden as, ölüm gözünden yas çıkmaz.
2603- Yola yoğurt dökmüs var mı?
Hiç kimse gereği yokken savurganlık yapmaz.
2604- Yol bilen kervana katılmaz.
Bir isi kendi basına yapabilecek olan, baskalarının yardımına gereklik duymaz.
2605- Yolcu yolunda gerek.
Yolculuk yapacak olan kimse su, bu nedenle vakit geçirmemeli, bir an önce yola çıkmalıdır.
2606- Yoldan (yol ile) giden yorulmaz.
Bir isi yoluyla, yöntemiyle yapan güçlük çekmez.
2607- Yoldan kal, yoldastan kalma.
Yolculukta arkadas çok önemlidir. Đnsan, iyi bir arkadasla yolculuk yapmak için, gerekirse
yolculuğunu geri bırakmalıdır.
2608- Yol ile giden yorulmaz.
Bkz. Yoldan giden yorulmaz.
2609- Yol sormakla bulunur.
Bir iste izlenecek doğru yol, bilenlerden sorulmakla öğrenilir. Krs. Sora sora Bağdat bulunur.
2610- Yol yürümekle, borç ödemekle (vermekle) (tükenir) (biter).
Nasıl yol yürümekle, borç ödemekle bitirilirse, yapılacak herhangi bir is de üzerinde sürekli
olarak çalısmakla basarılır.
2611- Yorgun eseğin (öküzün) çüs (ıslık) canına minnet.
Verilen dinlenme fırsatı, yorgun kisiyi çok sevindirir.
2612- Yularsız ata binilmez.
Bir disipline bağlı olmayan isin basına geçmek doğru değildir. Krs. Yularsız deve yedilmez.
2613- Yularsız deve yedilmez.
Disipline bağlı olmayan kisi, istenildiği gibi yönetilemez. Krs. Yularsız ata binilmez.
2614- Yumurtada kıl bitmez.
Kısır ortamdan verim beklenmez.
2615- Yumurtadan çıkan yine yumurta çıkarır.
Her canlı soyuna çeker; soyunun özelliklerini tasır.
2616- Yumurtlayan tavuk bağırgan olur.
Çalıskan ve verimli kisi, kendini göstermek ve yaptığı yararlı isi herkese duyurmak için
sesini yükseltir.
2617- Yumusak huylu atın çiftesi pek olur.
Bkz. Yavas atın...
2618- Yurdun otlusundan kutlusu yeğdir.
Đnsan, üzerinde rahat yasamadıktan sonra yurdu verimli olmus, neye yarar?
2619- Yuvarlanan tas yosun tutmaz.
Durmadan yer, yurt değistiren kimse, esya, varlık edinemez.
2620- Yuvayı yapan disi kustur. (Yuvayı disi kus yapar).
Bir evin yönetim, geçim düzenini ve ailenin mutluluk içinde yasamasını kadın sağlar.
2621- Yuyucunun hakkı eline geçsin de ölü ister cennete gitsin ister cehenneme.
Ücret karsılığında is yapan, alacağı paradan baska bir sey düsünmez. Yaptığı isin sahibine
kaça mal olacağı gibi seyler umurunda değildir.
2622- Yük altında (yüklü) esek anırmaz.
Ağır bir is altında bunalmıs olan kisi, bu durumdan kurtulmadan birtakım istekler pesinde
kosmamalı, örneğin borçlu borcunu ödemeden gücünü asan giderlerden sakınmalı; bir
karsılasmada yenilen, yüksekten konusmamalıdır.
2623- Yük altında esek kalır.
Đnsan olan, bir kimseden gördüğü iyiliğin altında kalmaz.
2624- Yüksek dağın bası dumanlı olur.
Önemli islerin basında bulunanlar, sürekli olarak sorumluluklarının sıkıntısı içinde olurlar.
2625- Yürük ata kamçı olmaz. (Yürük at kamçı değdirmez).
Đsini ivedilik ve yeterlikle yapan kisiyi sıkıstırmak gerekmez.
2626- Yürük ata paha olmaz.
Đsini ivedilik ve yeterlikle basaran kimsenin değeri çok büyüktür.
2627- Yürük at yemini artırır.
Bkz. Yavuz at yemini artırır.
2b28- Yüz elli, yaz belli.
Bkz.Kasım yüz elli...
2629- Yüz güzelliği hamamdan eve, öz güzelliği Urum'dan Sam'a.
Bkz. Tüy güzelliği hamamdan eve...
2630- Yüzü güzele kırk günde doyulur; huyu güzele kırk yılda doyulmaz.
Đliski kurulacak bir kimsede aranması gereken en önemli nitelik, huy güzelliğidir.
2631- Yüzü güzel olanın huyu (da) güzel olur.
Đnsanın yüzü, içinin aynasıdır. Güleryüz her zaman güzeldir: Hosgörülü, iyi niyetli, uyusma
eğilimli, temiz yürekli kisilerde bulunur. Đçinde kötülük yatan kisinin duyguları da yüzüne vurur,
kendisini çirkinlestirir. Bundan dolayı yüzünü güzel bulduğumuz kimsenin, anlarız ki huyu da
güzeldir.
2632- Yüz verdik Ali'ye (deliye) geldi sıçtı halıya.
Değmemesine karsın kendisine önem verilen eğitimsiz, anlayıssız kisi sımarır; terbiyesizce
davranıslarda bulunur.
2633- Yüz verme arsız olur, az verme hırsız olur.
Bkz. Çok söyleme arsız edersin...
2634- Yüz yüzden utanır.
Bir kimse, kendisine karsı saygı gösteren kisiden yapmasını isteyeceği seyi, doğrudan
doğruya kendisi söylerse daha etkili olur. Baskasıyla haber yollayarak isterse o kadar etkili
olmaz.
:::::::::::::
-Z-
2635- Zahirenin (çiftçinin) ambarı sabanın ucundadır.
Đyi sonuç almak isteyen, isine dört elle sarılmalıdır. Nitekim toprak, iyi sürülürse bol ürün
verir.
2636- Zahmetsiz rahmet olmaz.
Sıkıntı çekilmeden, uğrasılmadan, istenilen güzel sonuç elde edilemez.
2637- Zaman sana uymazsa sen zamana uy.
Yasadığın zamanın kosulları ve çevrendekilerin gidisi senin tutumuna uygun değilse, sen
onlara uymalısın. Krs. Vardığın yer körse bir gözünü kapa.
2638- Zararın neresinden dönülse kardır.
Sürüp giden zararlı bir isten ne denli erken vazgeçersek, daha sonra uğrayacağımız zararı o
denli azaltmıs, sonuç olarak o kadar kar etmis oluruz.
2639- Zayi olan koyunun kuyruğu büyük olur.
Bkz. Kaçan balık büyük olur.
2640- Zemheride kar (yağmur) yağmadan kan (zehir) yağması iyi.
Zemheride kar, yağmur yağarsa çiftçilerin o mevsimdeki tarla islerini yapmalarına, tarlayı
sürmelerine engel olur. Bu yüzden o yıl iyi ürün alınamaz.
Krs. Zemheride sür de...
2641- Zemheride sür de çalı ile sür.
Đyi verim alabilmek için tarlayı zemheride her halde sürmek gerekir. Derin, dikkatli
sürülmese, söyle bir yüzeyden olsa bile. Krs. Zemheride kar yağmadan...
2642- Zemheride yoğurt isteyen cebinde bir inek tasır.
Gerçeklesmesi güç bir sey isteyen kimse, isteğini gerçeklestirecek çareyi bulmak zorundadır.
Krs. Canı kayınak isteyen..., Kaymağı seven..., Asure yemeye giden..., Canı kaymak isteyen...,
Pilav yiyen...
2643- Zengin arabasını dağdan asırır, züğürt düz ovada yolunu sasırır.
Zengin, para gücüyle en zor isleri basarır. Züğürt, parasızlık yüzünden, en kolay isi
basaramaz.
2644- Zengin ates dökecek olsa fukara götünü saksı eder.
1) Zengin bir is yapmaya kalkıssa, fakir o yorulmasın diye hemen o isi üstlenip yapar.
2) Zenginin istemeyip attığı seyi fakir mal bulmus mağrıbi gibi kapar. Krs. Devenin tüyü eseğe
toy olur.
2645- Zengin giyerse sağlıcakla, fakir giyerse nerden buldu ki derler.
Zenginin gösterisli giysiler giymesi doğal karsılanır. Fakirin düzgünce giyinmesi yadırganır,
çok görülür.
2646- Zenginin azğını, kürk giyer yaz günü.
Para, kimi kisileri gösterise ve budalaca savurganlığa sürükler.
2647- Zenginin basması ipekli görünür.
Zengin ne giyse, ne yese, ne yapsa en pahalısını yeğlemis sanılır.
2648- Zenginin horozu bile yumurtlar.
Paralı kisi, kısır sanılan islerden bile kar sağlama yolunu bulur.
2649- Zenginin iki dünyası da mamurdur.
Varlıklı kisi, bu dünyada gönlünce yasar. Đbadet sayılan, yoksullara, hayır islerine
yardımlarıyla da öbür dünya rahatını sağlar.
2650- Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar.
Züğürtler, zenginlerin malları üzerine konusur, dururlar. Bu konusma, onların çenesini
yormaktan baska bir ise yaramaz.
2651- Zengin kesesini döver, zügürt dizini.
Bir isi yapmak gerektiği zaman, zengin iste para diye kesesini döver. Züğürt ise, yapmak
istediği isi parasızlık yüzünden yapamayacağı için dizini döver.
2652- Zenginin tavuğu iki sarılı yumurtlar.
Bkz. Zenginin horozu bile yumurtlar.
2653- Zengin silkinse fakir bay olur.
Zengin, kazancının küçük bir parçasını verse fakir gönenir, zenginlesmis gibi olur. Krs.
Devenin tüyü eseğe tay olur...
2654- Zerdaliden kaval olmaz, al zurnadan haberi.
Bir isin iyi yapılabilmesi, gereken kosulların gerçeklesmesine bağlıdır. Đse yaramayan
araçlarla beğenilecek bir sonuç elde edilemez.
2655- Zeyrek kus iki ayağından tutulur.
Bkz. Ayyar tilki art ayağından tutulur.
2656- Zeytin dededen, incir babadan kalmalı.
Krs. Bağ babadan, zeytin dededen kalmalı.
2657- Zırva tevil götürmez.
Saçma söz -ne denli akla yatacak bir anlamla yorumlanmak istenirse istensin- niteliğini
değistirmez.
2658- Zora, beylerin borcu var(-dır). (Hırsıza beyler de borçlu).
Zor kullanan kisilerin istediğini en güçlü kimseler bile verirler.
2659- Zora dağlar dayanmaz.
Zor kullanan kisilere, çok güçlü sanılan kimseler bile boyun eğer.
2660- Zor kapıdan girerse, seriat bacadan çıkar.
Zorbalığın hüküm sürdüğü yerde din, yasa buyrukları yürümez.
2661- Zorla güzellik olmaz.
Kisiye, beğenmediği sey zorla beğendirilemez.
2662- Zor oyunu bozar.
Bir kisi, kurala uygun olarak yürümekte olan isi, istediği yola çevirmek için zor kullanırsa,
artık kural söz konusu olamaz. Güçlü olan istediğini yapar.
2663- Zurnada pesrev olmaz (ne çıkarsa bahtına).
Rasgele yapılan plansız iste yöntem, kural aranmaz. Đs, kendi kendine nasıl yürürse yürür.
2664- Züğürtleyen bezirgan, eski defterleri yoklar.
Bkz. Müflis bezirgan...
2665- Züğürtlük, zadeliği (soyluluk) bozar.
Soylu kimse züğürtleyince, soyluluğu unutulur.
2666- Züğürt olup düsünmektense, uyuz olup kasınmak yeğdir.
Uyuz olup kasınmak, insanı çok rahatsız eder. Ama züğürtlük dolayısıyla ne yapacağım diye
düsünmek, daha çok rahatsız eder.
2667- Zürafanın (kibarlar) düskünü, beyaz giyer kıs günü.
Bkz. Eskıyanın düskünü...
SON
:::::::::::::::::::





Signing of RasitTunca

Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü - Yazar: RasitTunca - 08-01-2018, 02:06 AM
RE: Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü - Yazar: RasitTunca - 08-01-2018, 02:11 AM
RE: Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü - Yazar: RasitTunca - 08-01-2018, 02:12 AM
RE: Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü - Yazar: RasitTunca - 08-01-2018, 02:14 AM
RE: Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü - Yazar: RasitTunca - 08-01-2018, 02:16 AM
RE: Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü - Yazar: RasitTunca - 08-01-2018, 02:18 AM

Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
Oku-1 Hayvanlarla ilgili Atasözleri Ve Deyimler RasitTunca 0 1,665 08-02-2018, 12:27 AM
Son Yorum: RasitTunca
  Türk Atasözleri RasitTunca 0 1,615 08-02-2018, 12:21 AM
Son Yorum: RasitTunca
TC-Bayrak-1 TÜRKÇE DEYiMLER RasitTunca 0 1,575 08-01-2018, 02:01 AM
Son Yorum: RasitTunca
  Bilinen Atasözleri RasitTunca 0 1,608 08-01-2018, 01:57 AM
Son Yorum: RasitTunca
Oku-1 Kızılderili Atasözleri RasitTunca 0 1,664 08-01-2018, 01:53 AM
Son Yorum: RasitTunca
  Yöresel Atasözleri -- Bursa RasitTunca 0 1,456 07-31-2018, 04:02 PM
Son Yorum: RasitTunca
  PC ATASÖZLERi RasitTunca 0 1,428 07-31-2018, 03:56 PM
Son Yorum: RasitTunca

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 4 Ziyaretçi